0.5

68 8 3
                                    

Jennie 'den

    Sabah gözlerimi alarmın deli çığlıkları ile açtım. Yerimde rahatsızca kıpırdandım ve gözlerimi ellerim ile ovuşturdum. Elim ile saati kapattım ve tekrardan yatağıma yattım. Tanrım! Ben neden her gün farklı sesler ile uyandırılıyordum?! Birden bir çığlık duyduğumda gözlerimi hızla açtım ve ayağa fırladım.

Çığlık anneme aitti. Kapıya yönelip koridora çıktım. Etrafıma baktığımda kimsenin olmadığını görmem uzun sürmedi. Hızla merdivenleri inmeye başladım.

Salona ilerledim ve etrafa baktım. Gerizekalı taehyung yerde uzanmış uyuyordu. Annem ise koltukta oturmuş babamın yardımı ile su içiyordu.

Jennie - Anne? Ne oldu?

Annem - Ah. Kızııımm. Şu çocuk varya... Yatmış yere bende onu görmedim ayağım takıldı. Askalsın düşüyordum. Ödün patladı. Hem bunun burada ne işi var!?Birde yerler ıslak! Taehyung!

Annem hala kalbini tutarken taehyung a ilerledim ve yanına oturdum. Dünkü gibi aynı şekilde hareketsiz yatıyordu. Elimi şah damarına götürdüm.

Lanet olsun! Yaşıyor....

Kulağına eğildim ve korkunç bir ses tonu ile konuştum.

Jennie - Eğer dünkileri bir daha yaşamak istemiyorsan ayağa kalk ve odana git.

Birden ayağa fırladığında gözlerimi kırpıştırdım. Annem ve babama hiç bir şey demeden koşarak merdivenlere yöneldi. Gülümsedim ve annelere baktım.

Jennie - Günaydııınnn annecim ve babacım.

Babam - Sanada günaydınn kızım.

Annem - Günaydıınn annecimm.

  Gülümsedim ve el sallayıp merdivenlere yöneldim. Odanın önüne gelince kapımı açtım ve içeri girdim. Bugün ilk şirkette iş günümdü. Ve ben çok heyecanlıydım. Şirket küçük gözüksede bayağı büyüktü. Yoongi bize şirketi tanıtmıştı. Benim kalacağım oda yoongi nin yanındaydı. Biraz küçük olsada idare ederdi. Yoongi nin odası fazla büyüktü. Şirkete gittiğimde Jimin ve rose de oradaydı. Birazda rose ile sohbet etmiştik. Eve giderken sonunda tamirciden arabamı almıştık.

Arabada iken ona patronumun yoongi olacağını bilip bilmediğini sormuştum. O  direkt biliyordum demişti. Ben ise ona bana neden söylemedin diyince yutkunmuş ve bana artık evlenmem gerektiğini söylemişti ve sadece yoongi ye güvendiğini söylemişti. Böyle diyince yol boyunca susumuş ve evde ona hangi işkenceleri yapsam diye düşünmüştüm.

Eve geldiğimizde ise ben harika bir şekilde ayakkabılarımı çıkarmış elime almış ve taehyunga fırlatmıştım. Topuklu ayakkabının topuğu taehyung un kafasına gelmişti. Ehehe. Tabiki benimde işime gelmişti. Dediğim gibi saçlarını yolmuştum. Tamı tamına 10 tel yolmuştum. Sonra onu bir güzel suladıktan sonra ıslak ıslak salonun ortasına bırakmıştım. Son olarak burnuna babamın çoraplarından tıkmış ellerini flar ile bağlamıştım.

Ama gece dayanamayıp kalkmış ve fları açmıştım. AH. Kardeş yüreği...

Yatağıma doğru yürüdüm ve yatağımı toplamaya başladım. Bugün ne giymeliydim? Eski şirketimde genellikle kısa etek giyiyordum. Yani şirkette kısa etek giymek zorunluydu.

Yatağımın örtüsünüde düzelttim ve banyoya yöneldim. Banyonun kapısını açtım ve içeri girdim. Yüz temizleme jelimi alıp elime sıktım ve yüzümü ovalamaya başladım. Yüzümü iyice duruladıktan sonra kenarda ki havlu ile yüzümü kuruladım.

Banyodan çıkıp odama girdim ve gardırobuma yöneldim. Gardırobumun kapağını açtığım ve bakınmaya başladım. Elbiseler, tişörtler, tulumlar, pantolonlar, şortlar, ceketler, hırkalar, strablez elbiseler...

Serendipity [Yonnie] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin