"Seni istiyorum, burada, hiç durmadan ve sertçe." Elimi çekti ve uzun parmaklarını kadınlığıma bastırdı. İnlememek için dudaklarımı ısırırken sırıttı ve boynuma hissedilmeyecek bir öpücük kondurdu. Kıçımı tamamen ona yaslayıp hareket ederken yutkund...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arabasındaydık, ben az önceki yaşananların etkisinden sıyrılamamış bir hale bacaklarımı birbirine bastırırken o, son derece hızlı bir şekilde arabayı kullanıyordu. Titriyordum, az önce elleri arasında neredeyse boşalacakken şimdi tamamıyla onun kokusuna bulanmış arabasında, onun yanındaki koltukta oturuyordum. Rüya gibiydi, gecelerimi ve hayallerimi süsleyen kadınla birlikte olmam hiç gerçekçi gelmiyordu, fakat parmakları en özel taraflarıma ulaştığında gerçeği en derinine kadar hissetmiştim.
"İsmin ne?"
Kalın ses tonu, kısa ve basit bir soruyla sessizliği bozarken saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ve "Jennie," diye mırıldandım. "Kim Jennie."
Kısa bir an bakışları bana dönse de tekrar önüne döndü. "İsmimi biliyorsun, sana dokunurken adımla yalvarmıştın."
Utançla yanan yüzüme hayret etmiştim, karşısında neredeyse striptiz yapıyorken ve bana dokunmuşken neden utanmıştım anlamıyordum. Garipti, tüm bedenim şimdi yaşadıklarımızın günahkarlığıyla yanıyordu.
"İsmini bilmeyen yok ki. Bilirsin, baya popülersin işte."
Sırıttı, dudağın sağ tarafı yavaşça yukarı kıvrılırken o kadar seksi görünüyordu ki evine gitmeyi bile bekleyemecektim neredeyse.
"Bu arada, doğum gününde partini terk etmen bir sıkıntı çıkarmaz mı?"
Arabasını evinin önüne park ettiğinde el frenini sertçe çekti ve bana döndü. "Oldukça güzel birini düzecek olmamı bence herkes anlayışla karşılayabilir diye düşünüyorum."
Nefesimi tuttum ve ona bakakaldım. Kesinlikle açık sözlüydü, kirli ve bir o kadar da tutkulu. Beni düzecekti, okuldaki kızlardan ne kadar iyi seks yaptığını duymuştum ve şimdi aynı deneyimi yaşayacak olmam dizlerimi titretiyordu. Dediklerine göre yatakta hiç olmadığı kadar sertti, dominanttı ve hiç yorulmuyordu. Tek sıkıntısı herkesi şimdi beni getirdiği yere getirip becermesi ve sabah yüzlerine bile bakmamasıydı. Yaşadığı evine götürmüyormuş, büyük ihtimal hayatına yalnızca tek gecelik giren insanların mahremini bilmesini istemiyordu.
Kapıyı açıp arabadan indiğinde aynı hızla bende indim ve eteğimi düzelttim. Kırışmıştı, hem dans ederken hem de Lisa kalçalarımı sıkarken toplandığı için fazlasıyla kırışıktı ama önemsemedim ve ayaklarımı acıtan topuklularla önden yürüyen geniş bedenin peşinden ilerledim. Arkada olduğum için yürürken sallanan kalçalarını rahatlıkla izleyebiliyordum, o Tanrı'nın yarattığı en güzel kul olmalıydı. Ellerim iki dolgunluğunu kavramak için sızlarken kendimi sıktım ve derin bir nefes aldım. Bu gece sapasağlam çıkabilmeyi umuyordum, henüz onu kendime aşık edemeden ölmem hiç iyi olmazdı sonuçta.
Kapıyı açtı ve içeri girmemi bekledi, yanından geçerken tüm bedenimi baştan aşağı incelediğini görebiliyordum. Özellikle kalçamda fazlasıyla oyalanmıştı, ne tür şeylerin aklında döndüğünü bilmiyordum fakat koyulaşan gözleri pek de masum şeyler olmadığını açıkça belli ediyordu.
