14

3.1K 192 47
                                    

lalisa manoban;

Jungkook'un dudaklarından ayrıldığımda ilk yaptığım şey gözlerine bakıp gülümsemek olmuştu.

Aynı aptal aşıklar gibi.

O da bana karşılık gülümsediğinde samimiyetime inanmış olmasını diledim. Dileğim muhtemel gerçekleşmişken ellerini belime koydu ve bedenimi kendine çekerek başını boynuma gömdü. O kokumu içine çekerken ben de başımı omzuna yasladım ve o geri çekilene kadar da hareket etmedim.

Geri çekildiğinde dudağıma sulu bir öpücük bırakıp elini kalbime koydu.

"İyisin, değil mi?"

Tutku dolu bakışları ardından endişeyle söylediği sözler kalbimde bir burukluğa yol açmıştı.

Onu oynatmayı bırakmalısın Lisa, onun bir suçu yok.

Vardı. Fotoğrafımı tüm okula yayıp alay konusu haline gelmemi sağlayan kişinin ta kendisiydi o.

"İyiyim, sorun yok. Sadece kulise nasıl gireceğimi bilmiyorum."

Cümlemi bitirir bitirmez yanımızda biten Taehyung çatılı kaşlarıyla bana döndü.

"Üzgünüm, kulis içerisinde biraz fazla parfüm kullandık. Tabii, sen katlanamıyordun senin adına üzüldüm bebeğim bir dahaki sefere artık."

Göz kırpıp uzaklaşacağı sırada Jungkook onu kolundan tutarak durdurmuştu.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

Jungkook'un bu sinirli tavrına karşılık Taehyung alayla güldü.

"Bana karşı bir fahişeyi savunacağını söyleme bana sakın. Kardeşliğimiz bu kız yüzünden sike dönmüşken bunu yapamazsın."

Benim için kavga edecek oluşu içimi kıpır kıpır ederken bu planımın işlediğinin bir göstergesiydi.

Kıskançlığından mıdır bilinmez deliye dönen Taehyung sinirle söylediği sözler ardından bana döndü, "Peki ya sen Lisa? Daha dün seni affetmem için götümde dolanırken şimdi ne oldu?"

Gözlerimi devirip kollarımı göğsümün altında birleştirdim ve başımı eğip geri Taehyung'a baktıktan sonra ona doğru bir adım attım.

"Kendini ne zannediyorsun Taehyung? Kral? Tanrı? Efendi? Hayır bunlardan hiçbiri değilsin."

Gülümseyip başımı eğdikten sonra başta Jisoo olmak üzere Jennie, Jin ve Namjoon'un seslerini duydum.

"Sikeceğim sizi de yarışmanızı da fotoğrafınızında yeterin lan." Namjoon sinirle üçümüze birden bakarken Jennie araya girdi.

"Taehyung kıskanıyor işte. Sevgilisi arkadaşına çıplak fotoğraf attı şimdi de çıkıyorlar normal değil mi?"

Jeon Jungkook abazaydı.

Sik düşkünü bir beyinsizdi. Beyin yerine sik kullandığına yemin edebilirim ama kanıtlayamazdım.

"Siktiğimin orospusunu ne kıskanacağım tanrı aşkına!?"

Sinirden köpüren hallerine bakıp rahatlarken Jungkook'a sırnaştım ve kolumu beline dolayarak başımı omzuna yasladım. Bu Taehyung'u daha da kudurtmuştu.

"Jeon Jungkook, Lalisa Manoban, Kim Taehyung ve Park Hee-young diskalifiye edildiniz!"

Yarışamadan elenmek hepimizin içinde huzursuzluk hissi oluştursa da benim için pek önemli değildi. Benim hedefim Taehyung'un önünde Jungkook'la oynaşmaktı ve bunu yapmış sayılırdım.

"Alın işte böyle yarrağı yersiniz, saygılar." Namjoon küfürlerini etrafa savurduktan sonra Jennie'yi de çekiştirerek gösteri salonundan çıktı.

Onların ardından Jisoo beni kenara çekip kısa bir moral konuşması yaptıktan sonra Jin ve Jungkook'un yanına gitmişti. Büyük ihtimal Jin'de Jungkook'a tavsiyeler veriyordu.

Büyük olmak bunu gerektirirdi.

Taehyung ortamda daha fazla dayanamamış söylene söylene çantasını alıp binadan ayrılırken peşine takıldım.

Bina çıkışında onu durdurabildiğimde ellerimle saçlarımı arkama attım ve konuşmak için dudaklarımı araladım, "Anlatsana biraz Taehyung ne bu kuyruk acın?"

"Orospu olduğunu geç de olsa anladım, en azından kardeşimi rahat bırak."

"Kardeşini mi rahat bırakayım? Jungkook ve ben birbirimizi seviyoruz ve o senin aksine bana orospu damgası vurmuyor."

Zorlama olmasını istemediğimden yüzüme alaycı bir gülüş yerleştirdim ardından da devam ettim.

"Daha hiçbir şey yapmadım Taehyung." Yanına yaklaşıp aramızdaki mesafeyi kapattığımda dudaklarımın kulağına yaklaştırdım ve fısıldadım.

"Oyun yeni başlıyor Taehyung-ah. Sana fahişenin en alasını göstereceğim."

beautiful body girlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin