on dokuz¡

2.8K 314 96
                                    

"hadi ama jim. bay min için bu kadar hazırlanmana gerek var mı sence?"

aynanın önünde sürekli kendisine bakıp, beğenmediği bir şey gördüğünde değiştiren genç, gözlerini devirip sinirle döndü arkadaşına.

"sen bay kim için saatler boyu hazırlanırken iyiydi ama!"

jeongguk kaşlarını şaşırmışçasına yukarı kaldırmış, sesini biraz yükselterek konuşmuştu.

"o benim sevgilim. tabii ki hazırlanacağım."

"bay min de benim sevgili adayım o zaman."

jeongguk, jimin'in söylediklerinin ardından kıkırdamasını tutamamış ve kafasını öne eğmişti. jimin son kez aynada kendine bakıp sırt çantasını kapmıştı hemen.

"tamam. hadi çıkalım. hazırım ben."

ikili çabucak toparlanıp evden çıkmışlardı. atılan konuma doğru eğlenerek yürüyorlar, sohbet ediyorlardı. ikisi de oldukça heyecanlıydı bu yemek için. nedenleri de belliydi zaten.








-








"nerede kaldılar? gelmeyecekler mi?"

yoongi içindeki huzursuzluğu daha fazla saklayamayıp, geldiklerinden beri telefonuyla ilgilenen taehyung'a sorusunu yöneltmişti.

"gelirler birazdan. sabret."

yoongi gerginlikle alt dudağını dişleriyle kavramıştı. terli avuçlarını bacaklarına sürtmüş, stresini dizlerini sallayarak atmaya çalışmıştı. o sırada kapıdan giren ikili ile göz göze gelmişti.

"taehyung. geldiler."

taehyung kafasını telefonundan ayırıp, ikiliye dönmüş ve elini havaya kaldırmıştı, buradayız anlamında. daha sonra da iki genç yanlarına gelmişti. jeongguk taehyung'un karşısına, jimin ise yoongi'nin karşısına ilişmişti hemen.

klasik konuşma faslından sonra siparişler verilmiş, taehyung ile jeongguk yanlarındaki arkadaşlarını unutup, koyu bir sohbete girişmişlerdi. yoongi bu duruma göz devirse de, jimin gülümsemekle yetinmişti.

"vıcık vıcıklar."

"bence çok şirinler."

jimin elleriyle oynuyorken, kafası öne eğik bir şekilde mırıldanmıştı. yoongi ise kıkırdayıp;

"sen de şirinsin."

taehyung ve jeongguk duydukları bu cümleden sonra konuşmayı kesmişti. jimin ise sadece gülümsüyordu.

"bunu mu bekliyordunuz susmak için?"

sahte bir sinirle konuşmuş, ortamdaki sessizlik yerini kahkahalara bırakmıştı. o sırada elindeki verilen siparişlerle gelen garson, elindekileri masaya bırakıp gitmişti.

yemeklerini yiyorlarken tekrardan bir sohbet başlamıştı. hem gülüşüyor hem yemeklerini yiyorlardı. belliydi, bugün oldukça eğlenceli geçecekti.








-







"teşekkür ederim taehyung. çok eğlendim."

gülümsemişti küçük olan. aynı zamanda da karanlık olan bu havayı aydınlatan ayın, sevgilisinin yüzüne düşen ışığını seyrediyordu. o, çok yakışıklıydı.

"ne demek. ben de çok eğlendim."

jeongguk gülümsemesini soldurmadan taehyung'a yaklaşmış, dudaklarını sevgilisininkilerle birleştirmişti. ikili usulca birbirlerini öpmeye başlamış, öpücük sesleri kulaklarını doldurmuştu.

artistryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin