1. bölüm

98 8 16
                                    

Yağmurlu fırtanalı bir salı akşamıydı. Kapı pencere rüzgarın ıslığını dindirmeye yetmemişti. Adamın başına yine derinden müthiş bir sancı girdi. Ne yapacak yine her zaman olduğu gibi Oğuzhan ı bu havada içki almaya gönderecek.
_ kız git çağır şu lavuğu başım çatlıyor yine zaten akşama kadar yatıp zıbarıyor başka bir şey yaptığı yok! babasının mirası ona kalmamış olsa onu bir saniye tutmazdım ya dayanacağız ne yapalım 25 yaşına kadar.
_ çocuk uyuyor Hüseyin hem baksana soba için durmadan odun getirdi yoruldu.
_ laf etme kız git çağır gelsin.
_ havayı görmüyor musun nasıl gitsin çocuk?
_ lan git çağır başım çatlıyor!
biraz aradan teyzesi ile birlikte mahmur gözlerle salona geldi Oğuzhan.
_ enişte buyur?
_ akşama kadar uyu tabi bulmuşsun sıcak yatak yatarsın Oğuz efendi. Git bana her zamankinden al çabuk geç kalma başım çatlıyor.
_ enişte hava yağmurlu bu saatte açık dükkan var mıdır ki?
_ bahane bulma lan yürü hadi almadan gelirsen o kemiklerini kırarım senin.
korkudan montunu giyip uzaklaştı evden. Bütün marketleri gezmişti ama açık bir tane bile dükkan yoktu. Mahmut beyin dükkanı hariç. Koşarak yolun karşısındaki markete girdi.
_ Mahmut abi iyi akşamlar eniştemin her zaman içtiğinden verir misin?
_ bak Oğuz bu mahallede senden edeplisini merhametlisini görmedim seni oğlumdan farksız seviyorum ama...
_ ama abi?
_ eniştenin borcu kabardıkça kabardı önce bana borcunu getirsin sonra istediğini alsın!
ümitsiz ve korkulu bir şekilde eve doğru ilerledi elleri boş geldiği için başına nelerin geleceğini az çok tahmin ediyordu. Kapının ziline elini uzatırken titriyordu elleri şimdi nasıl derdi alamadım diye. kapıyı teyzesi açmıştı. Gözleri Oğuzhan ın boş olan ellerine takıldı. Onunda içini bir korku sarmıştı.
_ almadın mı oğlum ellerin boş.
_ Mahmut amca borcunu getirmeden istediğini vermem dedi.
_ vahh evladım vah kine vah.
birlikte salona geçtiler. Eniştesinin karşısına gelince kelimeler boğazına dizildi adeta.
_ nerde lan çabuk getir başım çatlıyor!
_ enişte şey...
_ şey ne lan nerede getir hemen!
oğuzhan başını eğmiş karşısında duruyordu.
_ yoksa...
_ enişte bak...
eniştesi bir sinirle yaklaştı Oğuz a kulağını çekerek sordu ona
_ getirmedin mi?
_ her yer kapalıydı _ Mahmut abide vermem dedi borcunu ödesin önce dedi...
kelimeler bir bir dökülürken öyle bir tokat yedi ki suratına bedeni bir çırpıda yere savruldu.
_ bey yapma günah o yetime vurulmaz yapma!
_ sen karışma .
Oğuzhan kendini yerde büzüştürerek ağlıyordu.
_ şimdi benim başımın ağrısını kim çekecek Oğuz efendi ha senin bu sorumsuzluğunu kim ödeyecek?
belinden kemerini çıkardı o anda.
_ be ben benim suçum yok vallahide billahide yok bir şahidim Allah var bu dünya da...
gözü dönen enişte kolundan çekiştirerek odaya itti kapıyıda üzerlerine kilitledi.
_ ah benim garibim...
inleme seslerş sarmıştı evin dört bir yanını. kulaklarını elleriyle kapatıp kapı eşiğine çöktü.
ertesi sabah gözlerini açtığında dört bir yani sızlıyordu. Eline annesinin fotoğrafını aldı.
_ alacağın olsun anne nerelerdeysen gel artık hiç mi vicdanın sızlamadı beni kundakta bir başıma teyzeme bırakmaya ha...
kapının kulbunun hareket ettiğini görünce korkup yorganı kafasına çekti.
içeri teyzesi girdi.
_ te teyze...
yüzü gözü mosmor olmuştu Oğuz un onun bu haline dayanamıyordu artık.
_ oğlum nasılsın ?
gelip yamıma çöktü başınıda dizine alarak.
_ elleri kırılasıca çok ağrın var mı?
_ biraz ayak bileğim sızlıyor teyzem.
_ Oğuzhan...
_ efendim teyze?
_ enişten çıktı dedi ki kendine bir iş bulsun bugün yoksa...
_ ta tamam teyze be ben hemen bulurum şimdi hemen bulurumm yemin ederim...
diyerek sıçradı teyzesinin dizinden.
_ kemeri çok acıtıyor be ben bulayım hemen...
oğuzhan koşarak çıktı evden. onu sokakta sekerek yürürken gören komşuları duygulandı adeta.
_ nedir bu çocuğun çektikleri.
_ öyle valla çocuğun hali perişan hep...

Kapak için Stardust6918. Teşekkürler.

AŞKA MAHKUMLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin