I HATE YOU

♥Part 1.♥

Sabahleyin çalan alarm ile yatağımda gerindim gözlerimi açtım, gözlerim ışığa alışınca yataktan kalktım. Yatağı topladım, banyoya girip duş almalıydım. İş partisinden dün gelmiştik ve yorgunlukla ikimiz'de üzerimizi değiştirmeden yatağa yatmıştık....

Üstüme beyaz uzun kollu elbisemi altına ise siyah topuklu botlarımı giydim. Değişik bir tarzım vardı. Evet ama yirmi iki yaşında bir kadın olarak çocukluk ve kadınlık arasında giyinirdim. Aşağıya indiğimde Sora kahvaltı hazırlıyordu. Sora benim çocukluk arkadaşımdı. Siyah saçlı ve siyah gözlü yirmi bir yaşında bir mankendi. Aynı şirket de çalışıyorduk. Sora manken olarak çalışıyor. Ben ise tasarımcı olarak çalışıyordum. Sora'nın yanına gittim.

- Günaydın.

- Günaydın.

Dedi aynı şekilde. Yanına oturdum.

- Bugün çok işimiz var Ailee!

- O zaman çabuk olmalıyız!

Dedim gülümseyerek. Gülümsememe karşılık verdi ve o da masaya oturdu....

Yoldaydık işe yarım saat geç kalacaktık. G. Kore, Seul'da trafik hafta içi hep yoğun olurdu. Sora önündeki kırmızı arabaya uzunca korna çaldı. Araba harekete geçince Sora'da arabayı hızla sürdü ve önümüzdeki kırmızı arabayı hızla solladı...

Şirkete gelmiştik. CS yazan kocaman  tabelası bizi her zaman ki gibi karşılamıştı. Amerika'da Donna Karan markası popüler ise Korede'de Chang Shin markası popülerdi. İçeriye girince herkes her zaman ki gibi şirket'de koşturmakla meşguldü ama aceleleri varmış gibiydiler. Odama gittim. Sora'da odasına gitmişti. Süt kahvesi montumu askılığa asıp beyaz çantamı masama koydum.....

Aşağıya indiğim de koşuşturma bitmiş gibiydi. Kenarda ki kızlar grubunun yanına geldim.

- Burada ne oluyor?

- Ailee senin haberin yok mu?

- Hayır. Hiç bir şeyden haberim yok.

- Bay Lee istifa etti!

- Na-nasıl?

- Bay Lee istifa etti. Onun yerine genç ve yakışıklı zengin bir iş adamı şirketi satın alacak.

- Bay Lee nerede?

- Odasın da toplanıyor.

Dedi Seohyun. Bir şey demeden ayağımdaki topuklularla hızla merdivenleri çıkmaya başladım. Bay Lee'nin odasına gelince kapıyı çaldım ve boğazımı temizledim. İçeriden 'Gir!' Sesi gelince kapıyı açtım. Bay Lee toplanmıştı. Onu çok özleyecektim. O çok iyi ve anlayışlı bir patron'du.

- Ailee kızım.

- Bay Lee, efendim nereye gidiyorsunuz?

- Ailee ben istifa ettim. İşi beğenmediler. Şirket batmıştı ki Bay Jong'un oğlu Bay Yin şirketi satın aldı ve sizi iflastan kurtardı. Ben Kore'de olacağım. Seni hep ziyarete geliceğim ve karımın yanında restorant'ta çalışıcağım kendine dikkat et.

- Siz de Bay Lee, sizi hep ziyarete geliceğim mutlu olun olur mu?

- Olur.

Dedi gülümseyerek. Ardından son koliyi kucağına aldı.

- Gitme vakti.

Dedi. Ve odadan çıktık....

Aşağıda Bay Lee şirket'deki çalışanlarla vedalaşıp arabasına bindi. Ardından içeriye geçtik. Odama gittim bir saat sonra içeriye Lina geldi. Gülümseyerek heyecanla konuşmaya başladı.

- Ailee o burada ve çok yakışıklı!

- Anladım, geliyorum Lina.

Dedim. Ardından odamdan çıktık. Aşağıya indim ve diğer 'hoşgeldiniz' diyen çalışanların içine katıldım. Kafamı kaldırdığımda o tanıdık gözlerle karşılaştım. O da beni görünce şaşırdı. Birbirimize bakarken aklımdan geçirdim. Yoksa bu o olabilir mi?....