4

5.8K 160 62
                                    

İki hafta çabuk geçmişti.Yoongi hem köye gideceği ve garip bir şekilde Taehyungla yalnız kalıcağı için mutluydu.Jungkookun haraketleri iyice canını sıkıyordu.Jungkook yine işleri ile uğraşacağını söylemiş ve yine Yoongini ilgisiz bırakmıştı.Bir yabancı olan Taehyung bile Jungkooktan fazla ilgi gösteriyordu Yoongiye.

Sabah Taehyung Yoongini almıştı evden.Kendisi araba kullanıyor Yoongi ise yola bakıyordu.Arada bir bakışıyor ama sohbet etmeye cesaret etmiyordular.Taehyung bunun daha iyi olduğunu düşünüp yola tüm dikkatini vermişti.

Gece olmuştu.Ama daha ulaşamamıştılar köye.Yoonginin daha fazla gözleri açık kala bilmediyi için uyumuştu.Taehyung onun üstüne battaniye örtmüştü.Taehyung dikkatini zorla yola veriyordu.Oturup Yoongiye bakmayi istiyordu.Uyurken çok masum gözüküyordu.Ama yola bakması gerekiyordu.

Sabah olunca Yoongi uyanmıştı.Zaten köye de ulaşmıştılar.

"Yoongi ulaştık köye.Hadi in bakalım"

Arabadan inip büyük ama bir o kadar da mütevazı eve gitdiler.Yoongi hiç köye gitmemişti.Bu yer onu büyülüyordu.Çiçeklerin yeşilliğin kokusu her yandaydı.Taehyunga içinden onu böyle rahatlatıcı bir yere getirdiği için teşekkür ediyordu.

Eve girdiklerinde evin asil ve bir o kadar da abartılı olmadığını gördü Yoongi.Onlar içeri girdiğinde mutfaktan yaşlı bir kadın çıktı.

"Taehyung oğlum ne iyi etdin de geldin.Seni çok özlemiştim"

"Ben de seni özledim"

Taehyung ve yaşlı kadın sıkıca sarılmıştılar.

"Taehyung bu çocuk senin eşin mi?"

Duyduğu şey ile nedense mutlu olmuştu Yoongi.

"Hayir noona o benim ...arkadaşım"

Arkadaşım kelimesi canını yakmıştı.Ama niye canı yanıyordu ki?Ona aşık değildi ve onun bir eşi vardı.Yoonginin kafası iyice karışmıştı.

"Ah anladım Taehyung.Merhaba çocuğum.Benim adım Sofia.Sen?"

"Merhaba efendim.Benim adım Yoongi"

"Benim küçük oğlum Taehyungun bir arkadaşı olması beni mutlu etdi"

"Noona ben küçük değilim artik.Büyük bir adam oldum"

"Sen öyle düşünüyor ola bilirsin.Ama benim için hala küçük bir çocuksun"

Şirin kavgaları Yoongini güldürmüştü.Böyle sıcak ve sevgi dolu aile ortamı görmeyeli uzun oluyordu.

"Uzun yoldan gelmiş gibi gözüküyorsunuz.Hadi biraz yemek yeyin.Sonra size hazırlıyıcağım odada dinlenirsiniz"

Yoongi ve Taehyung bu teklifi kabul etdiler.Sofianın yaptığı yemekleri yediler.Yemek sırasında sohbet ediyor ve gülüyordular.Yemekleri bitince odalarına çıktılar.Uzun yol gelmiştiler ve dinlenmeye ihtiyaçları vardı.

Öylen Yoongi uyanmış ve ev işlerinde Sofiaya yardım etmişti.Sofia yardımı geri çevirse de Yoongi ısrar etmişti.

"Yoongi buranın manzarasını görmek ister misin?Burası ormana yakın.Biraz gezeriz"

"Olur hadi gidelim"

Sofia onları havanın kötü ola bilme ihtimalına göre iyice giydirmiş öyle göndermişti.Taehyung gitdikleri yerler hakta konuşuyordu.Yoongi ise manzaranı izliyordu.Hava gitdikçe karalıyordu ve havanı siyah bulutlar kaplamıştı.Bu yağmur yağacağının işaretiydi.Taehyung da bunu anlamıştı.

"Yoongi yağmur yağacak birazdan.Islanmadan gidelim bence"

"Tamam gideriz ama önce şu çiçeğe baka bilir miyim?"

Yoongi çiçeklerden çok hoşlanırdı ve gördüğü çiçek muhteşemdi.

"Ama yağmur"

"Yaa lütfen gidip çiçeğe bakalım.Çabuk olucam"

Yoongi Taehyungu kendi ile sürüklüyordu.Taehyung ise gülerek onu takip ediyordu.Çiçek çok yüksek olmayan bir kayanın üstündeydi.Yoongi çiçeyi ala bilmek için kayaya tırmandı.

"Yoongi dikkat et.Düşüceksin"

Ensişelendiyi için o da Yoongi ile kayaya çıktı.

"Elini ver"

Yoongi ve Taehyung el ele tutuşmuştular.Bu yakınlık her iki tarafın da kalbinin hızlanmasına sebep oluyordu.Yoongi çiçeğe uzanacaği sirada ayaği takıldığı için Taehyungla beraber kayadan yuvarlanıp yere düşmüştüler.Yerde kucak kucağa kalan ikili bir birine bakıyordu.Aralarında garip bir çekim olmuştu.Dudakları arasında az bir mesafe vardı.Her iki taraf da bir birilerini öpmek istiyordu.Ama onları engelliyen  bir gerçek vardı.Yağmur yağmağa başlamıştı.Ama ikili sadece arzulu gözlerle bir birilerini izliyordu.

"T-Taehyung ya-yağmur yağıyor.Artık gidelim"

"Haklısın yoksa hasta olucaz"

Beraber oldukları yerden ayrılıp eve doğru gitdiler.Her ikisinin kalbi de hızlı atıyordu.Her ikisi de yalnış yaptıklarını biliyordular ve gün geçtikce bu yalnışa daha çok kapılıyordular.

TOUCH OF LUSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin