Jungkook=Senden hoş-
=Sakın benden hoşlanma!
Jungkook=N-neden?
=Çünkü ölüyüm...Dışarıdan yaşayan birisiyim ama aslında içim öldü. Kalbini kırarım uzak dur benden..!
Sonsuzluğa doğru koşmak istedim ama sonsuzluk diye bir şey yoktur...Ben kötü biriyim...
Böylece yakın arkadaşım Haneul'u odamdan kovmuş oldum. Evet, tahmin edebileceğiniz gibi ben bir mafyayım. Bu yönümü egolu veya havalı olmak için kullanmıyorum. Hayatta kalmak için, yaşamak için kullanıyorum. Şimdi ise çok fazla sevmesem de benim için önemli olan biri ile, Bay Jeon ile toplantım vardı. Bay Jeon 30'lu yaşlardaydı. Toplantıya eşinin ve iki oğlunun geleceğini de bildirmişti. Bende kabul ettim, daha doğrusu kabul etmek zorunda kaldım. Üstümü giyindim;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşağı kata indim. Haneul sehpanın üstündeki bir kaç tabanca ile oynuyordu. Söküyor, geri takıyor. Bazende içini temizliyordu.
-Ben kaçtım aşko.
-Tamam 'aşko'.
Anahtarımı aldım ve kapıyı açıp evden çıktım. Arabama bindim. Kontağı çalıştırdım. Çalıştırdım. Çalıştır- olmuyor! Of ya. Bozulacak zamanı mı buldun? Arabadan indim. Haneul'un arabasıda boyamadaydı. Ne yapacaktım şimdi? Otobüs... En iyisi ona binmek. Koşarak durağa geldim. Biraz daha bekledikten sonra aradığım otobüs durakta durdu. Otobüse bindim. Boş bir yere geçtim. Bazı kişiler ayaktaydı. Hemen karşı tarafta bir adamın, bir kadının zorla bacağını okşadığını gördüm. Sakin ol. Sakin ol. Sakin ol. Tıch, olmuyor. Gözümün önünde bir kadın taciz ediliyor. Nasıl sakin olabilirim!? Ama direk şiddete başvurmayacaktım.
-Ee pardon!
Adam bana baktı.
-Ne var? Ne istiyorsun?
-Burası otobüs. Ve otobüsler kadınları taciz etmek için değildir. Lütfen arabadan inin.
Herkes bize bakıyor ve birbirleri ile fısıldaşıyorlardı. Adam ayağa kalktı ve yüzünü saklamaya çalaşaraktan otobüsten indi. Kadın 'teşekkür ederim' gözleri ile bakıyordu. Toplantı yerine vardığım da otobüsten indim. Girişteki görevliler saygı ile eğildi. Aralarından geçip büyük masalı toplantı odasına girdim.
-Üzgünüm, arabamda bir arıza çıktı ve bindiğim otobüste de bazı sıkıntılar yaşadım.
Bay Jeon-Önemli değil Bong Cha Hanım.
Masanın en ucundaki yerimi aldım.
-Bong Cha Hanım. İzninizle size eşimi ve oğullarımı tanıtıyım. (Kadını gösterdi) Bu eşim Ya eun. (Erkekleri gösterdi) Bu büyük oğlum Jimin, bu da küçük oğlum Jungkook.
-Çokta küçük değilim aslında!
Babasına sinirle baktı.
-Bende Bong Cha. Umarım sizler ile iyi anlışırız.
Yapmacık bir gülümseme attım. Kapı çalındı ve içeri çalışanlardan biri girdi. Nefes nefeseydi.
-B-bong C-cha Hanım....
-Ne oldu söylesene!?
-Geldiler...(aralıksız nefes alıp verir.)
-Kim geldiler!?
-Düşman şirketimizden...
Bölüm sonu... Sizce düşman şirketlerinden kim geldi? Yorumlara yazın :)
