Gerginlik.
Şu anda Donghyuck'un iliklerine kadar hissettiği tek şey gerginlikti.Belli etmese de 1 yılın ardından Mark'ı görüceği için ölüp ölüp diriliyordu.Onu görünce ne yapıcağını bile unutmuştu hem de evde bütün gece uyumadan plan yapmasına rağmen...Festival için hazırlanırken neden bu kadar süslendiğine bir türlü anlam veremiyordu.Çünkü kendisine Mark için hazırlandığını kabul ettiremiyordu.Geçen onca zamandan sonra onu unuttuğunu ya da en azından hislerini atlatabildiğini düşünüyordu ama bu düşüncesi festivale gelene kadardı.
"Nerede bu çocuk?"
Jeno'nun bu sorusuyla daha da gerildiğini hissetti.Onu görmek istemiyordu,en azından şimdilik.Şu anda evinde olup anime izleyerek ağlamak istiyordu.Şu anda evde olup Mark'ı düşünüp ağlamak istiyordu.Kendini hazır hissetmiyordu.
"Ben Yangyang'la konuştum.Giriştelermiş birazdan buraya doğru gelirler."
Renjun'un dediklerini duyduktan sonra küçük bir kaçış planı kurmak istedi.Hangi akıla hizmetle böyle bir işe karışmıştı bilmiyordu ama hemen vazgeçerse onun için çok iyi olucaktı.Bu durumdan fazlasıyla nefret etti.Böyle hissetmesinden nefret etti.
"Çocuklar sanırım benim midem bulanıyor.Ben gitmek istiyorum."
Jaemin,hyuck'un halini anlar gibi olmuştu.O da geriliyordu biraz.Sonuçta Mark onun da yakın bir arkadaşıydı.Sorun olmadığını belirterek Hyuck'u köşeye çekti Jaemin.
"Hyuckie,sorun ne?İyi misin?"
Donghyuck,Jaemin'in halini fark ettiğini anlamıştı.Ona yalan söyleyemezdi.Ama gerginliğini de söylemek istemiyordu.
"Ben çok garip hissediyorum Jaem.Midemden dolayı işte.Eve gitsem olmaz mı?"
Jaemin asıl sorunun midesinde olmadığını biliyordu ama üstelemek istemiyordu.Hyuck'un yeniden kriz geçirmesinden korktuğu için kafasını sallayarak çıkışa doğru yöneldi.Jenolar'a da Hyuck'u eve bıraktıktan sonra belki geri döneceğine dair mesaj attı.Hyuck bu durumda yalnız kalsın istemezdi.
"Eve gidince güzelce bir yeşilçay yaparım sana iyi gelir.İstersen markete de uğrar bir şeyler alırız."
Donghyuck başını salladı.Şu anda o kadar halsiz hissediyordu ki.Mark'ı görme düşüncesi bile onu böyle yapıyorsa görünce neler olacağını tahmin bile edemiyordu ve etmekte istemiyordu.Çıkışa doğru giderken Yangyang'ı gördüğünü sandı ve birden donakaldı.Yangyang'ı görmek demek Mark'ı görmek demekti.
"Hyuck ne oldu?Neden durdun birden?"
Jaemin,Hyuck'un nereye doğru baktığını gördü.
Ama Jaemin onun yanındaki kişiyi de gördü.Hyuck hemen gözlerini kapadı.Yangyang'ın etrafına bile bakmamıştı.Biliyordu çünkü Mark oradaydı işte."Jaemin! Donghyuck! Hey buraya bakın!"
Yangyang onlara doğru bağırdığında Hyuck ne yapacağını bilemedi.Gözlerini daha da sıkı kapadı.Ama her geçen saniye onların daha da yaklaştığını hissedebiliyordu.Jaemin'de şaşırıp kalmıştı.Yangyang'tan bunu beklemiyordu.
"Merhaba Yangyang! Görüşürüz Yangyang! Bizim gitmemiz gerek."
Jaemin,Yangyang onların yanına geldiğinde büyük bir hızla bunları demişti.Hemen Hyuck'la beraber buradan ayrılmak istiyordu.Mark'a baktığında onun arkasının dönük olduğunu görmüştü bu da işine gelmişti.Ama Hyuck bir saniyeliğine bile olsa gözünü açtığında görmüştü işte.
1 yılın ardından sonra karşısındaydı.Gözünü kapamadı,çok istese de kapayamadı.Mark şimdi önüne dönmüştü ve Hyuck ile göz gözeydi.Hyuck onun uzadığını ve kilo verdiğini fark etti.İçi acıyordu şimdi.Ona eskiden sevgiyle bakan çocuk şimdi bir yabancı gibi bakıyordu.Ama en azından eskisi gibi de nefret yok gözlerinde diye düşündü.Buna bile sevindi.
Zaman kavramı durmuştu o an Hyuck için.Yangyang ve Jaemin Hyuck'a bakıp bir tepki vermesini bekliyorlardı ama yaptığı tek şey Mark'ın gözlerinin içine bakmaktı.Mark karşısındaki bu kişinin ona neden öyle baktığını anlayamamıştı ama gözlerini de çekemiyordu.O çocuk ona baktıkça Mark daha fazla bakmak istiyordu.Karşısındakinin yüz rengi değişti.Çocuk bir anda bembeyaz olmuştu ve titremeye başlamıştı.Mark içinde büyük bir korku hissetti.
"Hyuck! İyi misin? Cevap ver Hyuck!"
Hyuck,bütün sesleri boğukta olsa duyuyordu ama Mark'ın gözleri dışında hiçbir şeyi görmüyor ve düşünemiyordu.Titrediğini bile hissetmiyordu,Jaemin'in onu salladığını sanıyordu.
Birden midesinden bir ses geldi.Midesi gerçekten de ağrımaya başlamıştı.Ve tutamadı kendini.
Mark'ın üstüne doğru kusmaya başladı."İnanamıyorum! Bu iğrenç bir şey.Resmen kustun!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•𝑟𝑒𝑚𝑒𝑚𝑏𝑒𝑟 𝑚𝑒•
Разноеcanadianswaggie: bana neden böyle davranıyorsun lee donghyuck? seni hissetmeme izin bile vermiyorsun neyim ben senin için? hyuckiesun: sen benim için bir uçurumdun mark lee ve ben o uçurumdan atlamak yerine kenarda oturup seni hayal etmeyi seçtim. [...