1

1.2K 121 19
                                    

Günlerden bir gündü, hangi gün önemli değil. Aramızda kalsın zaten hangi gün hatırlamıyorum.

Ayrılığımın bilmem kaçıncı gününde gördüğüm kızın bir daha gelmesini umarak bir çok günü gece ettim o barda. Onu beklerken tanıştım onunla.

Beni terk edenden daha uzun. Benim o şipşak aşık olduğumdan daha güzel. Siyah saçları beyaz teni. Üzerine giydiği sarı beyaz pezevenk gömleği. Ha bir de burnundaki kırmızı hızması...

Elinde gitarıyla coverlar yapan güzel bir kızdı. Bileğinde daima gümüş renkli saati oluyordu. Boynunda benim sonradan nereden geldiğini öğrenip çok kızacağım bir kolye...

Evet, Peri...

Gece olmasına vardı henüz iki ya da üçüncü biramı içiyordum. Melek Mosso coverlıyordu kendince. Ah be Aysel'den.

Komik gelecek belki Full Libido...

21 yaşındaydım. Regldim. Bi kaç ay olmuştu hayatımın kadını olmayan, hayatımın kadınından ayrılalı. Hafif sarhoş olmaya bile başlamıştım. Sigaram vardı, çakmağımı ise, çarpmıştı biri galiba. Karnım da ağrıyordu. Bitirdi şarkıyı bağırdım sahnenin en önünden...

"SAR BAŞA!" Gözlerini bana dikti. Gözleri renkli miydi bunun? E ben yine düştüm ki...

"Tekrar mı dinlemek istiyorsun." Kafamı salladım. Ellerimi belime koydum.

"Beni anlatıyorsun işte. Devam et."

"Seni mi anlatıyorum?" Mikrofonu eliyle kapatmış benimle konuşuyordu. Yine kafamı salladım.

"Reglim, sarsana başa hadi." Elini mikrafondan çekip çarpık bir şekilde gülümsedi. Bir çok insana çekici gelmese bile, kadında köşeli yüz hatları benim favorimdi. Ve bu kadının oldukça köşeli bir yüzü vardı.

Şarkıyı yeniden çalmaya başladı diğer dinleyicilerden de izin alarak. Kıkırdayarak ona bakıyordum. Galiba çok içmiştim.

Şarkıyı bitirip başkasına geçtiğinde gözlerim kapanıyordu.

Hayatımın en huzurlu dakikalarını yaşıyordum. Taa ki o gaddar gelene dek...

Tüm hayatım boyunca yanımda olan gerçek şeytan. Belki de Havva'ya yasak elmayı da bu vermiştir. Öyle bir şeytan. Buz gibi elini sıcak enseme koyup kulağıma 'kalk' diye bağıran gaddar cadı.

"Abla bi siktir git şarkı dinliyoruz şurada." Ensemdeki elini sıkılaştırdı. Gözlerimi sertçe kapattım.

"Canım acıyor Burcu yapmasana. Eline sokayım." Enseme yediğim o sert tokat. Ayağa kalkmam, başımın dönmesi, yerime geri oturmam...

"İki gündür eve gelmiyormuşsun it." Dedi yanıma otururken.

"Öf sanki çok ihtiyaç var bana. Sen gelmişsin işte."

"Mal mısın kızım sen? Annem siktiğimin iş yerinden izin aldırarak getirtti beni buraya. Kalk gidelim artık."

"Burcu anneme de ki, Berfu ölmüş. Gömmüşler de nolur. Gitmek istemiyorum eve." Dudaklarımı bükerek bardağımın dibinde kalmış vodka kolayı kafama dikerken ablamın iğrenen bakışlarını gördüm. Omuz silkip bir taneme geri döndüm. Sahneden iniyordu. Ayağa fırladım aniden, dengem yine şaştı. Yalpalayarak kızın dibine dek yürüdüm.

"Bana her gün bi şarkı söyle bir kaç sayfa da kitap oku uyurken. Geberene dek kölen kalırım."

Kızın o tuhaf bakışları... Ablamın yanıma gelmesi... Kızla sarılmaları... Ben ne bok olduğunu anlamadan elime bir kadeh daha içki tutuşturup beni yanlarına oturtmaları...

"Çok büyümüşsün Berfu, uzamazsın diyorduk senin için." Az önce melek gibi sesiyle kendisine aşık eden kadının renkli gözlerine baktım dikkatlice. Ardından dibine girdim. Daha da dibine.

"Lens miymiş?" Dedim dudaklarımı bükerek. Kız tuhaf bir şekilde güldü.

"Normalde doğal renk zannederler."

"Kızarmış iyice sağ gözün. Nemsiz kalmış bak, dikkat et neme." Bana verdikleri şekilli pipetle içki içmeye devam ederken kızı kesmeye devam ediyordum ki ablama takıldı gözlerim.

"Sen niye buradasın lan?" Dedim kaba bir sesle.

"Gerçekten Peri, şu hale bak. Barlardan topluyoruz hanımefendiyi."

"N'oldu sana minik Berfu'cuk." Dedi Peri dudaklarını büzerek. Parmaklarımla dudaklarını tuttum.

"Cidden dudak mı büzüyorsun?" Dedim ciddiyetle. Gözlerini devirdi. Ablam önüne yeni gelmiş birasından bir yudum aldı.

"Geçen aylarda sevgilisinden ayrıldı bu. Bi kız vardı sana anlatmıştım. Yüzük falan almıştı bu mal. Kız terk etti bunu."

"Ben seni nereden tanıyorum ya?" Dedim derin bir nefes alıp. Peri güldü.

"Komşu kızıydım, ablanın arkadaşıydım. Sen 6 yaşlarındayken benimle evlenmek için annenin yüzüğünü çalıp bana vermiştin. Hatırlamıyor musun?" Güldü, ben de güldüm.

"E çok doğru bi hareket yapmışım." Ablamın parmağındakı tektaşı kıvrak bir şekilde çıkarttım.

"Evlensene benle." Dedim tektaşı uzatarak. Ablam elimden tektaşını kaparken ben hâlâ Peri'ye bakıyordum.

"Lütfen susar mısın artık?" Dedi ablam bağırarak. Güldüm.

"Olur." Kafamı yana yatırıp Peri'ye bakmaya devam ettim. Gerisi pek de net değil zaten...

#KalbiDengem

Sar BaşaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin