Gittikleri cafe onların kahkahalarıyla inliyordu.
Uzun olanı kahkahalar atarken bir yandan da konuşmaya çalışıyordu.
-Oğlum lan kız ekti seni. Elinde kaldın gülle.
Burak bu sözlere sinirlendi ve elindeki gülü ona attı. Barış gülü havada yakalayıp tek kaşını kaldırdı. Berkan da hala gülerken söze başladı.
-Bro, biz iddiaya girmiştik hatırlarsan. E sen de kaybettin.
Barış unutmuş gibi elini alnına vurdu hafifçe. Berkan ona ne yapabilir ki en fazla diye düşündü.
-Söyle hadi ne yaptıracaksın.
-Ne söylersem yapacaksın ama.
-Tamam hadi söyle.
-Elindeki gülü mekandaki en yakışıklı çocuğa vermeni istiyorum.
-Ne?
🌹🌹🌹
Barış bir elindeki güle bir de karşısındaki yeşil gözlü çocuğa bakıyordu. Ne demeliydi?
"Şey biz arkadaşlarla iddiaya girdik de ben kaybettim bu nedenle bu gülü alman gerek." Saçma
"Selam, yakışıklı bu gülü alır mısın?" Daha da saçma.
Barış bir güle bir de ona bakan çocuğa gülümsedi. Yeşil gözlü de ona sorgulayan bakışlarla güldü.
Barış masaya baktığında sarışın hafif çilleri olan bir kız görmüştü. Kız ona bir şeyleri çözmek istercesine bakıyordu.
Barış hiçbir şey söylemeden gülü yeşil gözlü çocuğa verdi.
Tam oradan uzaklaşırken çocuk ona seslendi.
-Adın ne?
-Barış. Seninki?
-Cemal Can.
-Görüşürüz?
-Görüşür müyüz?
-Bilmem. Her neyse hoşça kal
-Hoşça kal.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
roses // cembar
FanfictionBazen bana ilk tanıştığımızda verdiğin güller aklıma geliyor ve bu da içimin hoş olmasına neden oluyor, sevgilim.