|14|

425 40 47
                                    

Bazen kendinizi yalnız hissedersiniz. Yanınızda en yakınlarınız olsa bile...

Hep bir parçamız eksiktir mesela. Onu doldurması gereken kişiyi beklersiniz.

Ben de seni bekledim Hoseok ama sen başkasının olmuştun bile...

Hala fotoğrafa dolu gözlerimle bakarken, Eun Bi fotoğrafı önümden çekti ve destek verircesine omzumu sıvazlayıp sıktı.

Cidden neler oluyordu? Bizi kendisi mi bırakmıştı? Benden , bizden sıkılmış mıydı yoksa?

İsmini bile değiştirmişti biz bulmayalım diye...

Biz bir yıl boyunca onu ararken o yeni sevgilisi ve yeni hayatıyla mutlu mesut yaşıyor muydu?

Peki neden bu soruların hiç bir cevabı yoktu?

Ama artık unutmalıydım onu. O bizi unutup yeni bir hayata atılmışken bizim aklımızın onda olması suç değil miydi?

Sen Jung Hoseok...şu hayatımda ilk kim beslediğim kişisin.

Kinci bir insan değildim.Hiç olmamıştım. Ama sanırım insan gün geçtikçe değişiyor...

Onların değişmesine gözyumacak insanlar yüzünden....

Bir anda dolu gözlerimden gözyaşlarını geri itip gülümseyerek bizimkilere baktım.

Ben onun için ağlamayı bir sene önce bırakmıştım...

Bizimkiler bana tuhaf tuhaf bakarken Tae hepimizin duyduğunu bilmeyerek Soo Ae'nin kulağına güya fısıldadı.

Th: Kafayı yedi sonunda.

Kendime engel olamayarak bir kahkaha patlattığımda bu kahkahanın mutluluktan değil de sinirden olduğunu tekrar gelen göz yaşlarından anlamıştım.

Ama ağlamayacaktım.

Sr: Eee hadi gitmiyor muyuz sinemaya? Kaldık yolun ortasında.

Herkes tuhaf bakışlar eşliğinde yoluna devam ederken, Eun Bi yanıma yaklaştı.

Eb: anlamadığımı sanma. Göz yaşlarını gördüm. Eve gidince konuşacağız.

Ona bakmadan belli belirsiz başımı salladım ve yoluma devam ettim.

___________

Sonunda sinema için Alışveriş merkezine geldiğimizde erkekler bilet almak için sıraya girdiler. Bizde sinemanın karşısında ki hamburgerci de oturuyorduk.

Bizimkiler konuşmaya dalmışken ben sadece susup önüme bakıyor ve hep kendime neden diye soruyordum.

Sorun bende miydi? Ne yapıp onu kendimden bıktırmıştım. Ne yaptım da erkekleri bile bırakacak kadar bıkmıştı.

Kesin kendine yeni arkadaşlar da edinmiştir.

Kendi kendime buruk bir gülüş attığımda ne yaptığımı anlayıp başımı kaldırdım.

Artık onu düşünmek yok Se Ra, onu düşünme.

Kendi kendimle iç savaş yaparken erkeklerin telaşlı ve gergin bir şekilde yanımızda belirmesiyle bakışlarımızı onlara diktik.

Hsu: Eee biletler nerde?

Jk: almadık.

Hn: neden?

Jm: bakın hemen gitmemiz lazım tamam mı? Başka zaman geliriz.

Sr: neden? Ne oldu?

Yg: yaa Namjoon'un midesi bulanıyormuş. Üşütmüş sanırsam hadi gidelim.

Hepimiz üzgün bir şekilde masadan kalkarken, Eun Bi Namjoon'un yanına geçip neler olduğunu soruyordu.

Namjoon ona ne söyledi ama Eun Bi'nin tedirgin gözleri direk beni bulmuştu.

Bu kız hiçbir şeyi saklayamıyordu.

Kesin bir şey olmuştu ve bu benimle ilgiliydi. Ama bunu şuan umursamayacaktım.

AVM den çıkacağımız anda bir kızın bağırması bütün AVM de yankılanmıştı.

"LEE DONG WOO YİNE NEREYE KAYBOLDUN?"

Bu olamaz değil mi? Ahh Kore'de bir sürü Lee Dong Woo diye kişi vardır.

Ben durmuş bir şekilde önüme bakarken herkes de durmuş bana üzgün ve endişeli bakışlar atıyordu.

Ahh hayır...

Arkamı döndüğümde Hoseok'un o kızla sarılmış olduğunu gördüm.

Hadi ama günüm daha ne kadar bok olabilir.

Eveeett sevgili okurlar bildiğiniz üzere kitabımı bitiriyorum

Tabi ki de final değil saçmalamayın.

Bir an mutsuz son yapmayı planlamıştım. Ama ben mutsuz sonlu kitaplar yazmayı ve ya okumayı sevmem.

Dedi Catboy 1 i kötü bitiren yazar ...

Ama sonunda Se Ra uyandı sonuçta .

Her neyse mutlu bitirecem merak etmeyin.

Görüşürüz

사랑해♥️

𝗖𝗮𝘁𝗯𝗼𝘆 𝟮 || 𝓙𝓾𝓷𝓰 𝓗𝓸𝓼𝓮𝓸𝓴 ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin