-1-

661 44 20
                                    


Oy verelim arkadaşlar oy sınırı var diğer bölümü okumak için oy ve yorum atın 💞💞💞💞💞💞

Medya ; Lan Zhan ve wei wuxian sırayla 🔥🔥

Wei ying;

Başımda ki felaket ağrı ile gözlerimi Araladım. Etrafıma bakmaya çalıştım her yerim ağrıyordu.
Cehennemde miydim ? Bulunduğum yer beyazlar içinde bir yerdi. Daha farklı bir konsept bekliyordum ben. Bip bip diye ses veren tuhaf bir şey vardı yanımda tam biraz daha inceleyecekken, Birden görüş açıma bir kadın girdi heyecanla konuşmaya başladı.
"Bay xiao! Bay xiao hemen geliyorum doktora haber vereceğim!"
Doktor? Bana işkence çektirerek kişi falan mıydı? Hem bay xiao da kimdi?

İçeri beyazlar içinde giren yaşlı bir adam girmiş üstüme geliyordu. Subian burda yoktu kendimi koruyamazdım ayrıca hiç bir yerimi oynatacak halim yoktu.
Adam elini gözlerime koyup iyice açmış yoğun bir ışığı gözüme tutmuştu. Bu nasıl bir büyüydü? İlk işkencem beni kör etmeleri mi yani.

"Bay xiao gerçekten güçlü bir direnciniz olmalı böyle bir olaydan sonra bile  az zararla yaşıyorsunuz. Önceki hayatınız da büyük iyilikler yapmış olmalısınız." Ney? Benden mi bahsediyordu. Hem ne yaşaması? Cehennemde değil miyim ben?
Ağzımı açacak gücü bulmuştum sonunda.
"S-siz k-imsiniz bur-rası ne? Boğuk sesim ile karşımdaki deli ikiliye baktım.

"Burası hastane bay xiao? Ve ben sizin doktorunuzum."
Kafam feci karışmıştı.
"Bay xiao bana kendinizden bahsedin lütfen." Kaşlarımı hafifçe çatarak gözlerimi kapadım.

" Pekala kendinizi zorlamayın.Kısa süreli hafıza kaybı yada kafa karışıklığı yaşamanız normal.
Yakınlarınıza haber vereceğim kısa bir süre içinde taburcu olabileceksiniz. Geçmiş olsun"
Gülümseyerek odadan çıkınca kadında ardından çıkmıştı. Yakınlarım mı?

Başa mı dönmüştüm hayatta mıydım gerçekten? Bu kadar nefret edilirken bile ölmeme izin vermeyen ruhumu bırakmayan sebep neydi?
Peki..
Lan Zhan neredeydi?

En son o dağda ayrıldığımızda bir daha bir araya geleceğimizi bilerek yollarımız ayrılmıştı.
Bir kasabanın başına musallat olan xue yang ın eseri kişileri temizliyordum. Ve..
Sonrası karanlıktı nasıl ölmüştüm?
Sadece büyük, çok büyük bir acı hatırımda vardı.
Son gördüğüm kişi ise hayatımın büyük kısmını kaplayan lan Zhandı.. yine o zaman dağdan düşerken baktığı gibi endişe ile bakıyor ve bana koşuyordu.
Gözümden kendiliğinden düşen yaş ile gülümsedim.
Ruhum azad edilemiyordu. Bu yüzden bana en büyük ceza veriliyordu acımasız insanların arasına gönderiliyordum. Tek ödülüm ise lan Zhanın hep yanımda olması oluyordu.
Peki şimdi neredeydi?
Ben neredeydim? Kaç zaman sonra kırık ruhum canlandırılmıştı. Kimin kini sayesinde?

Tekrar bileğime baktım üç çizik acı ile gülümsedim. İntikam dışında beni dünyaya tekrar getirecek başka bir şey yoktu doğru ya.
Kimse hayatını benim için feda etmezdi. Kendi çıkarları için yapardı bunu.
Gülümseyerek göz yaşımı sildim.
O halde işe koyulalım.
Ben wei wuxian bu şansı değerlendirecektim. Bu sefer kendim için.
"Jiang Chen bir kere daha dirildiğimi öğrenince beni lotus şehrine kadar kovalayacak Ahahahh" kahkahalarım odayı dolduruyordu.
Her yerim tekrar sızlamaya başlıyordu.
"Bu beden kendini hangi tepeden yuvarladı tırnak uçlarım bile ağrıyor. Normal bir yere gitsem şaşarım ya " Oflayarak yerimde doğruldum.

Şu anki en büyük soru yakışıklı yüzüm değişmiş miydi??
Tuhaf odada etrafıma bakındım yan tarafta saydam bir şey vardı.ve ben silik gözüküyordum aynaya benzemiyordu dışarısını gösteriyordu daha çok.

Ayaklarımı yan tarafa sarkıttım. Ayağa kalkmanın vakti gelmişti.

Zar zor kendimi doğrultup tutuna tutuna yürüdüm. Dış kapıya yürürken  yere yapışmamayı umuyordum.
Kapıya ulaşınca kendimi dışarı attım.

SoulmateHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin