1. Bölüm= tanışma

48 14 86
                                    


Elyas taha=Uç uçabilirsen 🎼🎧

Yeni kitabım için destek istiyorum lütfen... İyi okumalar

Yoruldum, kötü olupta iyiğim demekten.

Ben eftelya Ada 20 yaşındayım.
Anne ve Babamı trafik kazasında kaybettim şu an içerisinde ablam sena'yla yaşıyorum.

Ablamla kahvaltı masasında boş, boş masayı izliyorduk. Derin düşüncelerin içine dalmış ablama baktım elindeki çatalla önündeki zeytinle oynuyordu. Ablama doğru dönüp derin bir nefes aldım, ellerimi dizlerime götürüp biraz sıvazladım ve konuşmak için ağzımı aralıdım endişeli ve kısık sesimle "iyimisin" dedim.

Ablam bir an dalgınlığından sıyrılıp bana döndü yorgun ve kısık sesiyle "bilmem" dedi. Ablam için çok endişeleniyorum. Annem ve babamın ölümünden sonra ikimizde hayallerimizi yarıda bıraktık.

Biraz bekledikten sonra bu gün iş bakmaya gideceğim aklıma geldi ve Ayaklanıp Ablama tekrarda döndüm " Ben iş bakmaya gidicem akşam olmadan evde olurum" ablamın bir tepki vermesini beklerken yüzünü bana çevirip gözlerini kapayıp açtı, yani bu gidebirsin anlamına geliyordu galiba.

Arkamı dönüp odama doğru yürüdüm ve kısa süre içerisinde hazırlandım. Boy aynamın karşısına geçip kendime baktım.
Eh yani biraz olmuştum. Siyah saçlarıma karışan sarı saçlarımı arkaya doğru atıp etrafıma bakındım ve çantamı alıp sırtıma yerini aldım. Telefonumu ve kulaklığımıda elime alıp odadan çıktım dış kapıya yürürken ablamın sesini işittim "sipreyini aldın mı?" Ah tamamen unutmuştum "Alıyorum" deyip odama tekrar yürüdüm.

Masanın üzerindeki astım sipreyimi alıp çantama koydum. Tekrardan odadan çıkıp dış kapıya yürüdüm ayakkabılarım ayakkabılıktan çıkartıp giymeye başladım bacıklarımı bağlarken ablamın gölgesi önümde beliriverdi yavaşça ayağa kalkıp ablama döndüm bana zoraki bir gülümseme atıp kollarını açtı hiç beklemeden kollarının altına girdim. Bu günlerde ihtiyacım olan şey sarılmaktı belkide ablamında ihtiyacı buydu.

Kollarını sırtımda ve saçlarımda hissetim bana sımsıkı ama canımı hiç acıtmadan sarılıyordu "kendine dikkat et fazla heyecanlanma , kedi köpek görünce onlara yaklaşma ve sipreyin hep çantanda olsun" ablamın bu sözleri gözlerimden bir göz yaşı firar etmesine sebep oldu çünkü bu sözler Annemin sözleriydi dışarıya çıkmadan önce bana sarılır ve ablamın söylediği Sözleri söylerdi.

Ablamdan yavaşça ayrılıp ona baktım ablamın solgun yüzü göz yaşlarıyla yeşermeye başlamıştı bile.

Başımı yavaşça aşağı ve yukarı sallayıp gülümsemeye çabaladım. Ablam yüzümü sarmalayıp baş parmağıyla gözümün altındaki göz yaşlarımı silmeye başladı ve dudağını aralayıp "Ağlama" dedi.

bir kaşımı havaya kaldırıp "sen bir kendine bak " dedim. Sersem gibi gözüküyordu ağlamaktan.

Göz yaşlarını silip benden ayrıldı yüzünde acı bir tebessüm oluştuğunda kolunu kapıya doğru uzattı ve bana kapıyı işaret edip "hadi tutmuyum seni sen git" dedi başımı aşağı yukarı sallayıp göz yaşlarımı sildim kapıya doğru yürüyüp kapıyı açıp dışarıya çıktım.

Sokakta yürürken telefonuma ve kulaklığıma uzanıp müzik açtım. Yolumun geri kalanını müzik dinleyerek geçirdim.

Hakketen nereye gidiyordum ben, onu bile bilmiyorum. Bildiğim tek şey şu an otobüste nereye gideceğimi bilmediğim bir yere gidiyordum.

Otobüs başka bir durakta durduğunda inmeye karar verdim.

İnip etrafa bakındım, güneşin yüzüme çarpmasına engel olup elimi yüzüme doğru götürdüm ve etrafa bakındım bir cafe ilgimi çekti acaba orda elemana ihtiyaçları varmıydı?  Diye düşünürken adımlarım beni oraya götürdü cafenin tam karşısında durup biraz bekledim , cafenin içine girme cesaretini kendimde bulup birinci basamağına çıktım içeriye girer girmez bunaltıcı bir kokuyla karşılaştım ama sadece beni bunaltacak bir kokuyla karşılaştım sigara ve nargile kokusuyla.

Çantama uzanıp astım sipreyimi çıkarıp onu ağzıma doğru götürüp havasını içime çektim ama sadece biraz çekebildim çünkü içinde kalmamıştı ne yapacaktım şimdi oflayıp puflayıp cafeden çıktım ve başka yerlere bakındım.

^__^

Maalesef herkes eleamana ihtiyaç duymuyormuş.

Sokakta yürürken havanın karardığını gördüm ,adımlarımı  biraz hızlandırdım bu saatte de otobüs bulmak zor. Çantamda cüzdanımı çıkarıp taksiye yetecek paramın olup olmadığına baktım ve umutsuz cevap yetecek param yoktu mecbur yürüyerek gitmem lazımdı.

Biraz daha yürüdüğümde telefonumu çıkarıp saate baktım. Yuhh saat dokuza geliyordu telefonununsa sarjı az kalmıştı derken telefon kapandı bence ben dünyanın en şansız insanıyım.

kaldırım kenarında yürürken arkamdan bir kaç adam gelmeye başladı adımları ne yavaş ne de hızlıydı. Biraz daha yürüdüğümde sigara kokusu bana gelip nefesim daraldı, yavaşlayıp elimi duvara doğru dayayıp diğer elimlede boğazımı tutmaya başladım yavaş yavş öksürdüğümde gücümü yitirip şidetli öksürükle yere oturup sırtımı duvara yasladım. Gözlerim kararırken karşıma bir kaç kişi geldi. Endişeyle birisi yere çömelip etrafna bakıp"oğlum bir su falan getirin lan" diye onlara kızdı. birisi koşarak su getirmeye gittiğinde yanımdaki kişide endişeli sesiyel "iyimisin" dedi. Ona son bir kez bakıp başımı iki yana salladım ve gözlerime bir ağırlık çöküp kendiliğinden kapandı.

^__^

Yeni kitabım bana destek olursanız çok mutlu olurum ha bide oy ve yorum yapmayı unutmayın :):)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 04, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HÜZÜN VADİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin