1: beyaz duvarlı cehennem

9 0 0
                                    

Gözümü açtığımda yaklaşık 6 aydır uyandığım manzaranın aynısına tekrar uyandım . Belki de buna uyanmak denmezdi. İnsanlar her yeni bir güne umut için yaşamak için uyanırdı. Ben her gün yaşıyorum bu gece de ölmedim acaba bu gün ölecek miyim ? Diye uyanıyorum. İnsan uyanınca bunu düşünür mü? . Güneşe bakıp umut dolar insan ben ;güneşe bakıp  belki son kez sana bakıyorum diyorum.

Odamın açılmasıyla sabah ilaçlarımın geldiğini anladım hemşire o soğuk suratıyla içeriye daldı her günkü gibi.

"Cidden sizin kapı çalma gibi bir adetiniz yok mu?"
"Sen gerçekten buna mı takılıyorsun belki son  ilaçlarını içiyorsun tadını çıkar ve karamsarlığına devam et" dedi ve ilaçları teker teker elime verdi. Buradaki herkes ailem dahil benim karamsarlığımı biliyordu. Yaşamak için gram umudu olmayan bir insana herkes soğuk davranırdı ama herkes sanki bana gripmişim gibi davranıyordu ama ben çok daha farklıydım. Ben ilk zamanlar belki biraz yaşamak için istekliydim . Yapılan iğneler,dökülen saçlar , hissizleşen bir vücut, taşınamayan bir bünye. İnsanda değil umut yaşama isteği bile kalmıyor. Kimseye anlatamıyorum kendimi herkes de moral motivasyon cümleleri . "Senin saçların yine eskisi gibi olacak" ,"bu acılar bitecek Güneş" vesaire bir sürü cümle. Bu etrafımdaki insanların söyledikleri cümleleri düşünerek odamdaki hastane aynasının karşısına geçtim. "Yaşamayacaksın ,yaşayamayacaksın Güneş" , " Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak Güneş" gibi cümleler söyledim . Ellerimi şaklatarak " aferin Güneş bu gün de motive olduğumuza göre  ölmeyi bekleyebiliriz. Derken annem geldi .
"Uyandın mi güzelim ?"
"Hı evet yine dediğiniz gibi uyandım; acı dolu bir güne"
"Güneş;her şey eskisi olacak diyip kahvaltımı masaya bıraktı.
"Afiyet olsun güzelim" deyip çıktı. Bende tepsiye ne konduysa yedim. Arada bir iştahım kapanıyordu ama açılırsa da tam açılıyordu. Daha sonra odamdaki televizyonu açtım. Magazinler denk geldi sahi ya cumartesiydi bu gün . İzledim olmayan morelim bozuldu sanki biraz. İnsanlar herkes dışardaydı bu yaz ayında . Mas mavi denizleri görüyordu herkes. Ben burada 4 duvar eziyetindeyim . Belki daha acı hallerde vardır belki bu gökyüzüne bakmak bile mucizedir benim için. Ne zaman bitecek bu eziyet ki?

Yine karamsar karamsar düşünürken soğuk cadı hemşire geldi aslında ona bu ismi şimdi koymuştum benle bir sorunu vardı belli.
"Neden geldin?"
"İşimi yapmaya"
"Sen hep böyle somurtur musun?"
"Mutlu olmam için tek neden yok neden olmasın?"
O sırada hızlı hızlı kan aldı . Her zaman korkan ben anlamadım bile nasıl yaptığını. Daha ben soruyu sormadan hemen kolumdaki bandajı çıkardı.
"Ama nede..." daha cümlemi bitirmeden.
"Çok işim var" deyip odadan çıktı.
Ben daha beter hayatı olanların kıymetini bilmiyorum o da benim gibi cehennem hayatı olan birinin. Kafamı yastığa koyup uyumayı denedim dalmak üzereyken annem geldi.
"Uyuyor musun annem?"
"Evet anne uyuyorum "
"Ben şimdi eve gidiyorum istediğin bir şey var mı?"
"Yok anne saol"
Annem odadan çıkalı yaklaşık yarım saat oldu. Aslında bu gün kendimi daha iyi hissediyordum . Biraz dışarı çıkıp yürümenin iyi geleceğini düşündüm . Bir şeyler giyinmeye üşenip hemen örgü hırkamı giydim. Annemin işi varken anneannem yanımda kalmıştı o arada örmüş. Aslında zevkli bir şey olacağını düşünüp bende istemiştim biraz denedim ama anneannem benim bu işe karışmamam gerektiğini söyleyip bıraktırdı. Zaten sıkıcıydı da.Dışarı çıkıp 20 dakika kadar yürüdüm .Daha sonra  odama çıktı. Hırkamı çıkartırken o arada benim yakışıklı doktorum içeri girdi Güler yüzü ile, hemşiresinin tam zıttı idi kendisi.50 yaşlarında vardı ama çok tatlıydı.
"Evet Güneş kendini nasıl hissediyorsun?"
"Aslında iyi gibiyim"
"Gibi değilsin bu gün belki aylar sonra bu soruyu sorduğumda ölmemiş gibi hissediyorum demedin. Bu gerçek bir değişim.
"Bilmem belki de öyledir"
Cevabımı kısa bir şekilde verirken doktorum gülümsedi.
"Güneş kanlar pozitif çıkmaya başladı eğer böyle devam ederse her şey eskisi gibi olacak zor tedaviler bitecek , o saçlar bu hastaneye ilk geldiğin gibi olacak"
"N-nasıl ya iyileşiyor muyum şimdi ?"
"Senin şaşırman çok normal kızım ama biz biliyorduk sen her şeyi başarabilirsin. Benim diğer hastalarıma bakmam gerekiyor. Ailene söyledim sana söylemediler mi?"
"Hayır haberim yoktu teşekkür ederim "
"Rica ederim " dedi ve el salladı.
Cidden yaşıyor musun kız Güneş dedim kendi kendime ölüme kendimi bu kadar hazırlamışken. Vay be hayatında başardığın şey oldu kız şanslısın valla . Kendimle dalga geçtim. Kimseye söylemeyecektim . Ailem biliyordu ve bu bana yeterdi. Kendi kendime mutlu olmuştum . Şaşırıyordum aslında gerçekten negatif çıkan sonuçlardan sonra bu sonuç şaşırtmıştı beni. Ama ailemden sonra en kıymetlimi aramam lazımdı . Hemen şarjdaki telefonuma sarıldım.
Rehberimden hemen "böceğim"i buldum ve aradım. "Çınar" 1 yıllık sevgilimdi.20 yaşında tanımıştım onu . Hatta arkadaşım zoruyla tanımıştım. Çok sevdim onu.
"Efendim canım"
"Sevgilim ne yapıyorsun"
"H-hiç oturuyorum . Sen?"
"Kan sonuçlarım temiz çıkmaya başladı sanırım iyileşiyorum" deyip bir kahkaha patlattım.
" ya çok sevindim canım benim biliyorduk bunu hepimiz"
" seni çok seviyorum canım her zaman yanımda oldun"
"Ne demek canım seni sonra arasam olur mu işten arıyorlar"
" peki canım öptüm"
Dıt dıt kapandı telefon. Belki de önemli bir şeydir diye rahatlattım kendimi.daha sonra bağdaş kurup oturdum yatakta . Annem, babam en yakın arkadaşlarım ,ailemizdeki çoğu kişi.
"Seni seviyoruz Güneş
Başaracağını biliyorduk Güneş 
İyi ki varsın iyi ki varsın
Seni seviyoruz Güneş "
Doğum günü şarkısında yaptıkları değişiklik o kadar hoşuma gitti ki anlatamam.
" bende sizi çok seviyorum"dedim.
Annem pastanın üstündeki mumları işaret ederek üfle demeye çalıştı. Bende hemen üfledim . Kestik ve annemin diğer yaptığı şeylerle beraber yedik. Eve bu yüzden gitmişti, jeton yeni düştü.

Sanırım olmuştu belki aylarımı geçirdiğim bu hastanede son aylarımdı. Yaşamaya dair tek bir planım yokken bana oldu dediler. Tarifsiz bir mutluluk idi.

Yaşamak İçin Ölmek GerekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin