Hani böyle karmakarışık duygular kemirir ya içinizi,o anlamsız duyguları, kafanızı karıştıran o şapşal soruları içinizden çekip çıkaracak bir kurtarıcıya ihtiyaç duyduğunuz anda o gelir ve dünyanız onun tebessümüyle alt üst olur ya... Sorunlarınızı siler atar ama siz onu düşünmeden edemezsiniz ya... İşte bana da tam olarak, günlerden pazartesi olmasına rağmen bunlar oldu. Pazartesi benim için uğursuz bir gündü aslında.Nasıl bir anda dünyam alt üst oldu onun tebessümüyle.Lafı kısa keselim ve anlatmaya başlayalım.
♥♡♥♡♥♡♥♡
Günlerden pazartesi günü. Homurdana homurdana okula vardım yine.Teneffüs zili çalmış ben ayyaş ayyaş dolabıma gidiyorum. Kantine gitmek için para almam lazım. Kankam da Tuanna.Neyse ben tam dolaba giderken bizim sınıftaki Metehan koridorlarda hızlı hızlı koşuşturuyodu,bana çarptı.Tam arkasından sövücekken kendimi O yakışıklının kucağında buldum.
"Tuttum seni!"
Okyanus mavisi gözleri ışıl ışıl parlıyordu.Bana öyle bir baktı ki gözlerinde derin duygular yaşadım.Sıcacık bir gülümsemesi vardı ve her güldüğünde yanaklarında iki oyuk beliriyordu.İçim ısınmıştı.Başak sarısı, uzun ve tarz saçlarıyla insanı kendine AŞIK ediyordu.Bana da olan buydu.Tam hayal alemindeydim onun gözlerinde ama böylesine tatlı bir çocuğa yakışamayacağımı ve büyük ihtimalle sevgilisi olduğunu düşünerek ciddileşmeye çalıştım.
"İyi misin?"
Sesi çok hoştu.Çocuk tepeden tırnağa hoştu zaten.Neyin kafası?
"İyiyim."
Utanmıştım ve yanaklarım kıpkırmızı olmuştu
"İstersen başka bir yerde konuşalım,burası fazla kalabalık ve herkes bize bakıyor." diye kulağıma fısıldadı.Acaba ne konuşmak istiyordu benimle?İlk kez onunla çılgın bir şey yapmış oldum: okuldan kaçtık!Beni sahile doğru götürüyordu.Söylemişti.Siyah dalgalı saçlarım ona yetişmeye çalışırken,koşarken uçuşuyordu. O benden hızlıydı ve benim bir metre kadar uzağımdaydı. Arkasına döndü ve o masmavi gözleriyle bana gülümsedi. Ah,bende şu kahverengi gözlerimden kurtulup, renkli göz sahibi olabilseydim diye geçirdim içimden.Neyse sahile vardık biz.Bir bank bulup oturduk.Bana:
"Adın ne?"
diye sordu.
"Melike."dedim.
"Güzel isim."dedi ve gülümsedi.Teşekkür bile edemedim utangaçlığımdan.
"Benim adım da Deniz."dedi sonra.
"Senin ki de güzel." dedim.
"Okulda yeni misin?"dedi
"Evet, bu sene geldim."diye yanıtladım.Sonra bir anda cesaret geldi ve sordum:
"Sevgilin var mı?"
Buruk bir ses tonuyla:
"Hayır, yok."dedi.
"Üzülme"dedim."Elbet birilerini bulursun."Bir anda gülümseyerek:
"Aslına bakarsan buldum bile."dedi.
"Nasıl yani? Sen beni sevgilim yok diye kandırdın mı?"diye sordum masumca.O ise inci gibi dişlerini göstererek güldü.
"Hayır,kandırmadım"dedi.
"Belki de bu sen olabilirsin diye düşünmüştüm"diye ekledi.
Ağzım bir karış açık kaldı.Önce biraz sinirlendim.Sonuçta daha yeni tanışmıştık.Evet sevgili istiyordum,yani dertlerimi paylaşacak,beni anlayacak,bana yardım edecek ve bana sarılacak birini gerçekten çok istiyordum.Ama bu kadar erken olacağını hiç düşünmezdim.Bu yüzden;"Bana bir gün düşünme şansını tanırsan,seninle sevgili olabilme şansımız da olabilir."dedim.Kabul etti ve beni evime kadar bıraktıktan sonra"Her şey için teşekkür ederim."dedi.Bense utanmaktan başka bir şey yapamadım.Hızlıca merdivenin basamaklarından çıktım ve eve girdim.Olanları aileme kesinlikle anlatmadım çünkü henüz hiç bir şey belli değildi.Bu yüzden kendimi odama attım ve üstümü bile değiştirmeden derin düşüncelere daldım.Böyle bir fırsatın kolay kolay ele geçmeyeceğini biliyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maraton Pazartesiler
Teen FictionHer öğrencinin her pazartesi sabahı zorla kalktığı o günlerinden anılar...