Selaaaam ben geldim dkdkfmg umarım yeni kitabımı beğenirsiniz. Çokça sevgi gösterin lütfeeen 😘😘
Başladığınız tarihi buraya yazın~
İyi okumalar... 💙💙
Sabah alarmımda çalan 2NE1'ın I am the best şarkısıyla uyandım. Bazen neden bu şarkıyı koyduğumu sorgulamıyor değilim ama eğer kalkamaz ve işe geç kalırsam şişko mandalina'dan büyük azar yiyeceğim gerçeği beni bu şarkıyı koymaya itti.
Alarmı kapatıp zar zor yatağımdan kalktım ve odamdan çıktım. Zar zor lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Dişlerimi de fırçalayıp odama geri döndüm. Kahvaltı yapmayı sevmediğim için direk işe gider orada bir bardak kahve içip kendime gelirdim.Üzerime kısa kollu beyaz bir tişört, altıma da kot pantolonumu giyip çantamı ve telefonumu aldığım gibi evden çıktım. Sabahın 7'sinde kafeyi ben açıyordum. Neyse ki çalıştığım yer evime yakındı ve geç kalma gibi bir ihtimalim yoktu. Kafenin önüne geldiğimde kapıda bekleyen birinin olduğunu görünce geç kaldığımı düşünüp saatime baktım. Saat 7'yi 10 geçiyordu. Bu saatte müşteri gelmezdi. Umursamadan kepenkleri kaldırdım. Kapıyı açıp "Buyrun beklettiğim için kusura bakmayın."deyip içeri geçmesini bekledim. Genç çocuk bana bakıp hemen içeri geçti. O her hangi bir masaya otururken bende kasanın arka tarafına geçtim. Bir yandan önlüğümü giyerken bir yandan siparişini almak için masasına ilerlemeye başladım. Tam o sırada içeriye Hoseok ve Jimin girdi. Tam zamanında gelmişlerdi. Hemen Hoseok'a seslenip müşteriye bakmasını söyledim ve kasadaki yerime geçtim. Jimin ise arka odaya girip önlüğünü giymişti. Eunwoo ve Yuri'de geldiğinde müşteriler de gelmeye başlamıştı. Yuri kasada benim yanıma geçerken Eunwoo'da önlüğünü giyip siparişleri almaya başlamıştı.
Sabah gelen çocuk hiçbir şey almamıştı ve hala aynı masada oturup etrafını izliyordu. Birini beklediğini düşünüp fazla umursamadım. Sonunda müdürümüz yani benim deyişimle şişko mandalina geldiğinde genç çocuk ayaklanıp hemen yanına gitmişti. Birbirlerine sarıldıklarında Müdür Bang'ın bir tanıdığı olduğunu anlamıştım.
Gülüşerek yanımıza geldiklerinde "Hoşgeldiniz efendim." diyip eğilerek selam verdik. Müdür Bang, yanındaki genç çocuğu göstererek "Bu benim yeğenim Jungkook. Bugün burada Jimin'in yanında işe başlayacak. Umarım iyi geçinirsiniz." dediğinde gülümseyerek kafamı salladım. Müdür Bang, Jungkook'u bize emanet edip gittiğinde hemen kendimi tanıttım.
"Ben Hyerin. Sabah seni müşteri sanmıştım kusura bakma. Bilseydim sana kafeyi tanıtırdım. Neyse çok geç kalmış sayılmayız." diyip yanımdaki Yuri'yi gösterdim.
"Yuri ve ben kasada duruyoruz." Müşteriler ile ilgilenen Hoseok ve Eunwoo'yu işaret edip " Onlar da Hoseok ve Eunwoo. Garsonluk yapıyorlar."Yuri'ye dönüp "Sen kasada dur. Bende Jungkook'u mutfağa götüreyim." dedikten sonra ben önde Jungkook arkamda mutfağa girdik. Jimin bizi gördüğünde işini bırakıp sorar bakışlarla Jungkook'u işaret ediyordu.
"Bu Jimin. Mutfakta tek başına çalışıyordu ama şimdi beraber çalışacaksınız. Jimin bu da Jungkook Müdür Bang'ın yeğeni bugünden sonra seninle burada çalışacak." diyip gülümsedim. Jimin gülümseyerek "Tanıştığıma memnun oldum Jungkookie. Beraber iyi geçinelim. Fighting." deyip elini yumruk işareti yapmıştı. Jungkook'ta gülümseyerek ona karşılık verdiğinde "Ben kasaya geri dönüyorum Jungkook. Sormak istediğin bir şey varsa sorabilirsin.""Teşekkürler. Bir sorun olursa yanına gelirim Hyerin." Gülümseyerek kafamı salladım ve kasaya geri döndüm. Tatlı çocuktu. Fazla konuşkan değil gibi yada fazla utangaç. Her neyse sevimli birine benziyor. Umarım şişko mandalina gibi değildir. İçimden amin diyip hemen kasada duran Yuri'nin yanına geçtim. Bugün Pazartesi'ydi ve oldukça müşteri vardı.
Sonunda akşama doğru müşteriler azaldığında Hoseok ve Eunwoo'da Jungkook ile tanışmışlardı."Çıkışta Jungkook'un gelişini kutlamak için içmeye mi gitsek?" Hoseok'un sorusunu herkes onaylarken benim içmediğimi bildikleri için hepsi bana bakıyordu. Oflayarak kafamı onlaylar gibi salladım. Sonuçta içmek zorunda değildim değil mi? Eğer içersem gecenin sonu tahmin ettiğinizden bile daha kötü bitebilirdi.
Sonunda bütün müşteriler gitmiş bizde ortalığı temizlemiştik. "Hadi Hyerin sen kafeyi kapat biz önden gidiyoruz. Nereye gideceğimizi kararlaştıralım." diyen Eunwoo'yu onaylayıp ışıkları kapattım.
"Siz gidin ben Hyerin'i bekleyeyim." Jungkook'u onaylayıp önden gitmişlerdi. Kapıyı kilitleyip kepenkleri indireceğim sırada Jungkook benden önce davranıp kepenki indirmişti. "Beni beklemek zorunda değildin. Kendim yapabilirdim." diyip diğerlerinin gittiği yöne doğru yürümeye başladım. Jungkook'ta hemen yanımda elleri cebinde yürüyordu. "Yalnız kalmanı istemedim." diye aniden konuya girince şaşkın bir şekilde dönüp ona baktım. Ayaklarına bakarak yürüyordu. Utanıyor muydu? Eğilerek yüzüne bakmaya çalıştığımda ayağımın taşa takılmasıyla gözlerimi sıkıca kapatıp düşmeyi bekledim. Gözlerimi açıp baktığımda Jungkook'un gözleriyle karşılaştım. Beni tutmuştu. Hemen toparlanıp kalktım ve Jungkook'u arkamda bırakıp hızlı hızlı ilerlemeye başladım. Şimdi de utanan taraf ben olmuştum...Yorumlarda düşündüklerinizi belirtin lütfen~
İlk bölümü siyahbayan29 ithaf ediyorum bu kurgu ikimizin eseri döxlfkfmv 😘😘😘