İlk başta, karanlık, sonu olmayan dipsiz bir çukurda hiçbir şey yoktu ve birden, bir kıvılcım çaktı.
Her şeyin başlangıcı olan Yaşam; cömert Colydora, karanlığı ikiye ayıran bir bıçak gibi ortaya çıktı ve kendisine hayat veren gücü boşluk ile paylaştı.
Colydora, sayısız evren, galaksiler, canlılar yarattı ve bir gün, kendisine yakın bir varlığı yaratmak istedi. Damarlarında akan kanın renginden saçları ile ilk insan, Sonya doğdu.
İlk insanın doğumu ile toprak ikiye ayrıldı ve boşluktan Kader; belirleyici Thoriel, tüm asaleti ile var oldu. Sonya'nın gelecekte yapacağı seçimleri belirledi, hazırladı ve farklı yollardan birini seçmesi için kararı Sonya'ya bıraktı.
Sonya büyüdü, yaşadı ve öldü. Böylece gölgeler bir araya toplandı ve son kızkardeş Ölüm; önlenemez Meriope, gün ışığına çıktı. Sonya'nın ruhunu aldı ve gökyüzüne çıkarttı.
Ancak Colydora, tarihte tek ve ilk olarak Sonya'nın ruhunu yanına aldı ve diğer insanlara öncülük etmesi için ilk ölümsüz çocuğu seçti.
Bu döngü sonsuza dek devam etti, insanların birbirlerine karşı duydukları arzudan tutku meleği, Amos doğdu. Fani dünya ile ölümsüzler dünyasını birbirinden ayıran sınırı koruyan ve insanların elçisi sayılan Aither, ölüm anında ruhu bedenden ayırıp Yüce Meriope'ye vermek ile görevli melek Borean, hileler yaparak kimin gerçekten sonsuz huzuru hak ettiğini test eden Caerus var oldu.
Ancak bir gün, insanlar birbirlerine karşı nefret beslemeye başladı. Birbirlerinin arkalarından kuyu kazmaya, onları birbirlerinr düşürmeye çalıştılar.
Onların bu düşüncelerinden Karanlıktan Gelenler doğdu. Kaos ve ölümden beslenen karanlık tanrılar, güçlerini insanların kendilerine tapınmasından ve verdikleri kurbanlardan alıyorlardı. Bir amaçları yoktu, var oluş amacı intikam, öfke, nefret gibi güçlü duygulardı. Onların hakimiyetinden bıkan insanlar, bir gün isyan çıkarmaya karar verdiler.
Ölümsüzlere karşı verilen savaş yüzyıllar sürdü ve tam olarak, insanların sayıları azalıp kaybetmeye mahkum edilmişlerken, elinde Colydora'nın kupası ile melek Aither gökten indi. Annesinin altın kupasına kutsal kanını akıttı ve içmeleri için ölümlülere verdi.
Kandan içen insanları ölümlü dünyaya bağlayan zincirler gevşedi ve ruhları, ölümsüzlerden her birinin gücüne bağlandı.
Savaşın döngüsü ters döndü ve galibiyet kesinleştiğinde, Karanlıktan Gelenleri Erebos'a hapis ettiler.
|•|•|•|
Colydora; Yaşam » Thoriel; Kader » Meriope; Ölüm
Aither; Ölümsüz ve Fani dünya arasında ki kapıyı korur. İnsanların elçisidir, Sonya'dan sonra doğan ilk melektir.
Amos; Tutku meleği. Aşkın en çılgın, sevginin en masum hâli olarak tanımlanır.
Diabolus; İntikam meleği. Hak eden ruhların öldükten sonra cezalarını vermek için Cehennem'de bekleyen melek. Ruhları, Cehennem alevi ile yıkamakla görevlidir.
Pontos; Diabolus'un ikiz kardeşi, merhamet meleği. Cezalarını çeken günahkar ruhların acısını dindirmek için kutsal gözyaşlarından yarattığı gölleri dünyanın dört bir tarafına armağan etmiştir.
Borean; Hissizlik meleği. Ölenlerin ruhlarını alıp, vücutlarında ki yaşam sıcaklığının yerine ölüm soğukluğunu vermek ve ruhları Meriope'ye götürmek ile görevlidir.
Caerus; Hile meleği. İlizyonlar yaratıp, kişiyi baştan çıkararak onu yoldan çıkatmaya teşvik eder. İradesi yeterince güçlü olanları seçip, Cennet'e gitmeye hak kazandırır. Herkese farklı şekillerde görünebilir.
Sonya; Dişi olan tek melektir. Colydora'nın kızı ve insanların atası kabul edilir. İnsanlar yaratılırken kendi kanını Colydora'ya sunmuştur. Melek olarak doğmamış, öldükten sonra ölümsüz yapılmıştır.
*Erebus; Varlık ve yokluk arasında kalan boşluk, Unutulmuş Şehir olarak da bilinir. En genel tabiri ile Araf'tır.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
scream on melody
FantasiaÇığlıklarıyla ruhu bedenden ayıran Bansheeler, insan eti ile beslenen Kelpieler ve bela mıknatısı olan Changelingler ile dolu Trivian kaosun eşiğinde. Kendilerini ölümlü insanların tanrıları olarak gören türlerden Banshee soyu birbiri ardına öldürül...