Fortnite ➳ Vmin Texting

4.4

Jimin'in ağzından;

-Jimin!

İsmimi seslenen bir ses duyduğumda yerimde durdum. Kalın bir ses tonu vardı. Acaba bu kişi Taehyung olabilir ve bana sesleniyor olabilir mi?

Arkamı döndüğümde kahverengi saçlı biri ve şapkalı biri etrafa bakınıyorlardı.

-Sorun ne?

Hoseok hyung konuştuğunda gözlerimi ikiliden ayırmadım. Birşeyler hissediyordum. Sanki o kişi Taehyung'du.

-Jimin!

Tekrar ismimi duyduğumda yutkundum. Hoseok hyung da sesi duymuş olmalı ki şapkalı çocuğa bakıyordu.

-Bu o m-

Cümlesine devam etmesine izin vermeden yavaş adımlarla şapkalı çocuğa doğru yürümeye başladım.

Benim hareket ettiğimi gören şapkalı çocuk gözlerini etraftan çekti ve bana dikti. O da yavaş adımlarla bana gelmeye başladığında kalbimin ağzımda attığına yemin edebilirdim.

-Jimin? Sen misin?

Kafamı yavaşça salladığımda Taehyung'un dudaklarında daha önce kimsede görmediğim mükemmel bir gülümseme gördüm.

-Tanrım, gittiğini düşünmüştüm.

Ellerini dizlerine koyup soluklanmaya çalıştı. Şapkasının altında kalan saçları terden ıslanmıştı fakat hala mükemmel gözüküyordu.

-Beklediğine inanamıyorum.

Nefesi düzene girince doğruldu ve gülümseyerek bana baktı. Kalbim, biraz sakinleşmeyi deneyemez misin?

-Sana seni bekleyeceğimi söylemiştim Taehyung.

Taehyung kafasını salladı ardından arkamda duran hyunga baktı.

-Kuzenin mi?

Kafamı sallayıp gülümseyerek hyunga baktığımda hyung da zorla gülümsedi ve yanımıza gelip elini Taehyung'a uzattı.

-Ben Hoseok.

Taehyung gülümseyip hyungun elini tuttu.

-Taehyung.

Gözlerim Taehyung'un azıcık gerisinde duran kahverengi saçlı çocuğun gözleriyle buluştu.

-Jungkook?

Kafasını sallayıp birkaç adımda yanımıza geldi ve elini bana uzattı.

-Sende aptal Jimin hyung olmalısın.

Güldüğümde bu sefer Hoseok hyungun elini tuttu.

-Ve sende herşeyi yanlış anlayan garip çocuksun.

Hyung diğer elini ensesine attı.

-Hoseok desen daha iyi olurdu.

Hep beraber kıkırdadık.

-İçeri geçelim mi?

Taehyung kalın fakat kibar sesiyle konuştuğunda gözlerimi ona çevirdim ve başımla onu onayladım.

Pekala, sanırım bu çocuğa bir kez daha aşık olmuştum.

Cafeye girdik ve az önce kalktığım masaya oturduk. Garson gülümseyerek yanımıza geldi ve ne istediğimizi sordu. Taehyung'la Jungkook sıcakladıklarından limonata isterken hyungla ben kahve istemiştik.

-Geciktiğimiz için üzgünüz. Jungkook'un midesine birşey dokundu ve onun kusmayı bitirmesini bekledim.

Başımı iki yana sallayıp gülümsedim.

-Sorun değil.

Yakın davranıyordu, soğuk değildi. Acaba gerçekten beni affetmiş miydi? Lütfen beni affetmiş olsun.

-Şey, Taehyung ben üzgünüm.

Gözlerimi kahve bardağını tutan ellerime çevirdim.

-Haklıydın, öyle davranmadan önce sana sormam gerekirdi.

Bir süre ses gelmeyince kafamı hafif kaldırıp ona baktım. Onun da gözleri limonata bardağını tutan ellerindeydi.

-Asıl ben üzgünüm. Jimin'in hiçbir suçu yoktu, herşeyi ben yanlış anladım. Onu affetmen için ne istersen yaparım.

Gözlerimi kısa bir an konuşan Hoseok hyunga çevirdikten sonra tekrar Tarhyung'a baktığımda dudaklarındaki gülümsemeyi görünce kaşlarımı çattım.

-Bu sözler bana Hopeloveshoşik'i hatırlattı.

Gözlerini bardağından çekip aniden Hoseok hyunga bakınca hyung afallamıştı. Aslında bende afallamıştım.

-N-ne?

Hyung kekeleyerek konuştuğunda Taehyung sırıttı.

-Başlarda onun sen olduğunu anlamamıştım. Sonra Jimin'in şüpheli tavırları ve Jungkook'la konuşan İmyourhope kullanıcı isminden sen olduğunu anladım.

Ağzım şaşkınlıkla aralandığında Hoseok hyung fısıldadı.

-Sana onun çok zeki olduğunu söylemiştim.

Gözlerimi Hoseok hyunga çevirip birkaç kez kırpıştırdım.

-Neden böyle birşey yaptığını sormayacağım çünkü anlatacağını sanmıyorum ama umarım ileride söylersin.

Gözlerimi tekrardan ellerime çevirdim. Çok pis rezil olmuştuk ya. Hepsi Hoseok hyungun suçu.

-Bu arada, seni affediyorum Jimin ama umarım bir daha öyle birşey yapmazsın.

Gözlerimi ona çevirip şaşkınca baktığımda Taehyung gülümsedi. Kalbim tekrardan çok hızlı atmaya balşadığında yutkunup zorla gülümsedim.

Taehyung beni affetmişti, aşık olduğum adam beni affetmişti sonunda. Daha ne isteyebilirdim ki?

Vote verip yorum yapmayı unutmayın ponçiklerim~~
Kitap nasıl gidiyor?