Gitme.
Çünkü kaybolmuş gibi hissediyorum sen gidince. Eksiliyorum. Bilemiyorum ellerimi nereye koyacağımı. Boğazım düğümleniyor,yutkunamıyorum. Çünkü bir ağrı saplanıyor ciğerlerime, Dayanamıyorum. Gitme. Sen gidince kardeşliğini unutuyor halklarım. Savaşların ortasında kalıyorum, Vuruluyorum, Yaralanıyorum.. Eğer becerebilseydim göğsümü avuçlarına bırakırdım. Bir an delirebilseydim, Gösterirdim sana sen gidince kanser olan yanlarımın dökülen saçlarını. Nasıl da acıtıyor olduğunu gözyaşlarımın yanaklarımı.. Üzerime evlerin, denizlerin, yolların, göklerin yıkıldığını. Bir enkazın altında nefessiz kaldığımı. Kaybettiğimi umudumun bekareketini.. Diyebilseydim, “Gitme” derdim ! Seninle uysallaşıyor benim içimdeki öfke. Yani bir sabah uyanıyor ve kesmiyorsam bu dünyanın bileklerini dikine senin gözlerinin rengini barındırıyor diye.. Gitme. Seninle güzelleşiyorum ben. Kaybettiğim kimliğimi buluyorum kokunda.. Baharlar buluyorum, Sebepler buluyorum, Yarınlar buluyorum. Gitme..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bu gitmeler, gitmek değil..
Non-Fiction'kim yatıştırabilir, çok şeyler yitirmiş bir yüreğin ürkekliğini?' 4|20