Kusursuz olmasa da güzel bir hayatım vardı. Güzel de tıpkı kusursuz gibi göreceli bir kavramdı, ama bana göre yaşadığım hayat güzeldi. Hogwarts'da Gryfindor üyesiydim. Güzel bir arkadaş grubum vardı. Hatta sadece cinselliğe dönüşmeden önce, iyi bir ilişkim de vardı. Kız kardeşimle aynı evde kalıyorduk, bu hayatta başıma gelen en güzel şeydi Lydia. Onu benden ayıran özellikler çok azdı. Gözleri benimkinden daha açık bir yeşildi ve boyu daha kısaydı. Lydia herkesin sahip olmak isteyeceği bir kardeşti. Başıma bela alınca arkamı toplardı ve benden küçük olmasına rağmen ödevlerimi yapardı. Her ortama onunla birlikte girer, hayatımda olup biten her şeyi anlatırdım. Ondan sakladığım ilk sır, o 18 yaşına girince elini tutup bu benim sevgilim diyerek eve getirdiği Draco Malfoy ile ilgiliydi. Daha önce hiç görmemiş olduğum bu çocuğun, kız kardeşimin elini tutan beyaz ellerine bile aşık olmuştum. Kız kardeşimin sevgilisine tutulmuştum.
Bu esnada, ilk yılları çok iyi geçmiş olan ilişkimin son demlerini yaşıyordum. Eskiden nefes aldığında bile içimi titreten Blaise ile artık tek yaptığım şey seksti. Ben onu sertçe beceriyordum, o da bana oral yapıyordu. En ufak bir sevgi bile kalmamıştı. Yine de Blaise'in hayatından çıkmak zor olmuştu. Draco'yu ilk gördüğümde yoğun bir duygu patlaması yaşamıştım. Bütün duygularım aynı anda beni ele geçirmişti, ama o kız kardeşimin sevgilisiydi.
Bu gerçekle yaşayabilirdim. Aşk olmasa da mutlu bir birlikteliğim vardı. Lydia mutlu olduğu için bütün duygularımı hiçe sayabilirdim. Kız kardeşimin sevgilisini elinden almak gibi bir adilik yapamazdım.
Fikrimi değiştiren şey Draco'nun kendisiydi. Lydia ile olan ilişkisinin 3. ayında yapmaması gereken bir şey yaptı. Beni Blaise'den kıskandı. Lydia ve Draco geniş koltukta otururken ben ve Blaise karşılarında oturuyorduk. Blaise kıskanç bir adamdı, Draco'nun evdeki varlığı bile onu rahatsız ediyordu. Karşımızdakileri görmezden gelip dudaklarını boynuma yönelttiğinde yaptığım tek şey Draco'yu izlemekti. Lydia gördüklerini şakaya vurarak kendimize oda tutmamızı gevelerken Draco hareketsiz bir şekilde bizi izliyordu. Tepkisiz bedenim Blaise dişlerini ince derime geçirince kasıldı. Koltuktaki eli kasıklarıma yöneldiğinde istemsizce inledim.
Bu benim için son noktaydı, ellerini iyice bana bastırdığında boynumdaki dudakları gülümsemek için gerildi. İlişkimiz bundan ibaretti. Cinsellik. Kapanmak üzere olan gözlerimi zorla açtığımda karşımdaki manzara Blaise'i üzerimden itmeme yeterli olmuştu. Draco, ilk görüşte aşık olduğum çocuk, gözleri dolu bir şekilde bana ve Blaise'e bakıyordu. Koltuktan hızla kalkıp evin kapısından çıkarken Draco'nun o hâlini unutamıyordum.
hey, umarım kitabın akışından hoşnutsunuzdur. bana ait olmayan bu kurguyu drarry üzerine şekillendirmek tahmin ettiğimden daha zevkli. yakın zamanda kendime ait drarry kurguları da yazacağım, şimdiden okuduğunuz için teşekkür ederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my sister's boyfriend | drarry
FanfictionHarry: Kız kardeşimin sevgilisisin ama bana aşıksın. Harry: Bu nasıl hissettiriyor Draco? tops!harry bottom!draco bu kurgu bana ait değil, ben sadece drarry'e çeviriyorum. orijinaline @/lepetitjeon'dan ulaşabilirsiniz.