15

3K 244 129
                                    

Elimdeki telefonu yatağıma bırakırken ne hissettiğimi anlamaya çalışıyordum. Bedenim reddilmeye öyle bir alışmıştı ki mutlu olmak bana çok tuhaf geliyordu. Kız kardeşim sevgilisinden ayrılmıştı ama ben buna saatlerce kahkaha atmak istiyordum. Çünkü kız kardeşimin sevgilisine aşıktım. Tıpkı Draco'ya yazdığım gibi gidip Lydia'yı teselli etmeliydim. Ama önce girdiğim şoktan kendimi kurtarmaya çalışıyordum. Sonunda suratıma yapışan gülümsemeyi kontrol edebilmiştim. Kendi odamdan sakin adımlarla çıkıp Lydia'nın odasına doğru ilerledim. Beni ne bekliyordu? Ağlayan bir kadın, küfür eden bir kadın veya çikolata yiyen bir kadın. Beyaz kapının önüne gelince derin bir nefes aldım. Nefeslerime yakında Draco'nun kokusunun karışıcağını bilmek bile mutluktan ölmem için bir nedendi. Kapısını tıklattığımda Lydia'nın tiz sesi "Gir" dedi.

Yatağında uzanıyordu. Kucağında bilgisayarı vardı. Açtığı şarkının ritmine göre omuzlarını sallayıp hafifçe mırıldanıyordu. Beklediğim Lydia'dan o kadar uzak bir kızdı ki kaşlamı çatıp onu izleyemeye başladım. Yeşil gözlerini kısıp bana gülümsediğinde ne oluyor dercesine baktım.

"Özgürüm Harry inanabiliyor musun? Özgürüm."

Oh.. dedim. Ben onun yıkılmasını beklerken o özgürlüğünü kutluyordu.

"Draco'yu sevdiğini sanıyordum Lydia?" Kontrol etmeye çalıştığım sesim, sahte mimiklerim, tam anlamıyla bir felakettim.

Ama o bunlara aldırmadan heyecanla konuştu. "Draco'yu değil, getirdiklerini seviyordum Harry."

Sorgulayan bakışlarımı ona yönelttiğimde yargılıyormuş gibi gözükmemek için uğraşıyordum. "Yani.. Sarı saçlar, güzel dövmeler, çaldığı enstrümanlar, etkileyici sesi."

Düşünüyormuş gibi yaptığında onu tamamladım.

"Bir Potter için olması gereken her şey."

Kendini yatağına geri bıraktığında beni tekrarladı. "Bir Potter için olması gereken her şey."

Cümlesinin sonuna bir kıkırtı eklediğinde boğazımı temizleyip "Lydia," dedim. "Madem bu kadar kusursuzdu neden ayrıldınız?" Yatağında eski pozisyonunu alıp ellerimi kendi küçük ellerinin içine aldı.

Bana göz kırpıp bir sır veriyormuş gibi yüzüme doğru eğildi.

"Çünkü Harry... Sevgilim sana aşıktı."

Elimi avucunun içinden çekip savunmaya geçeceğimi anladığında avucundaki ellerimi daha sıkı tuttu. "Sorun değil bebeğim."

Bana anlayışla bakan açık yeşil gözleri tüm vücüdumun titremesine yol açarken kendimi büyük bir ağlamanın eşiğinde hissediyordum. Sesimi bulup yapabileceğim tek şeyi yaptım.

"Özür dilerim. Özür dilerim. Özür dilerim. Özür di-..."

Minik avucunu ağzıma kapattığında gözlerimden hiç durmayacakmış gibi akan yaşlar ellerini ıslattı. "Harry, sorun değil. Draco'ya hiçbir zaman aşık olmadım ve hiçbir zaman başkasına aşık olan biriyle olacak kadar gurursuz olmadım."

Onu geniş omuzlarıma doğru çektim. Sarılışıma kıkırdarken bir kere daha bu hayatta başıma gelen en güzel şeylerden biri olduğunu kanıtladı.

Benden ayrıldığında omzuma sert bir yumruk attı. "Seni sürtük etrafımdaki bütün erkekler seni seçerken nasıl evleneceğim ben?"

Havaya karışan kahkalarımızın arasında konuştum. "Draco için çok geç ama belki Ron ile şansını deneyebilirsin."

Bana havalı bir şekilde göz kırparken "Bir Potter için olması gereken her şey." dedi.

Onu "Bir Potter için olması gereken her şey." diyerek tekrarladım.

Draco ve benim maceram yeni başlıyordu.

yine bi hafta falan yok oluyorum daha sonra görüşürüz arkadaşlar.

my sister's boyfriend | drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin