6 - final

941 135 80
                                    

🍎

Yaklaşık bir saat olmuştu, başta fark edilmemiş olmanın tok burukluğunu yaşarken geçen süreyle birlikte bunun beni huzura erdiren görüntüyü izlemek için bir şans olduğunu fark ettim.

Neredeyse hiç gözümü kırpmadım ve onu izledim.

Elimde gitarım olsa şu an sadece saçları için yeni bir parça yazıp çalabilirdim.

İnce kolları ve uzun sarı saçları etkileyiciydi.

Uzun süredir aynı pozisyondaydım, her yanım uyuşmuştu.

Kollarımı kaldırdım ve iki yana doğru uzattım, fakat beklemediğim bir şey oldu.

"Hareket etme."

Ne?

Benim farkımda mıydı yani? Ben onun sağır olduğunu falan düşünmeye başlamıştım.

Yine de ses etmedim, dediği gibi deminki pozisyonuma döndüm.

Bu sefer çok uzun sürmedi, birkaç dakika sonra bana döndü.

Dilim tutuldu.

Hayatımda ilk defa birinden bu kadar etkileniyordum, sarı kahküllerinin gölgelediği yüzü çok güzeldi.

Kocaman gözleri vardı, buralı olmadığı çok açıktı, burnu düzgündü. Yavaşça gözlerim aşağı indi ve yutkundum. Dudakları dolgundu ve dilinin ucu onları ıslatıyordu.

Kaç kere yutkundum bilemem ama dünyaya biraz geç döndüm. Kendime geldiğimde hâlâ resmiyle uğraşıyordu.

Çatık kaşları yumuşadı, yüzü gevşedi. Ukala bir gülümseme dudaklarını esir aldı ve gözlerini gözlerime çıkarttı.

"Üzgünüm, resim çizerken dışarıyla olan tüm bağlantımı kesebiliyorum."

Ukala gülüşü gözlerimin önünde masum bir hal aldı ve ben kalbimin durduğunu hissettim.

"S-sorun değil."

Kekelemem hoşuna gitmiş olacak ki bu sefer daha geniş gülümsedi, yapma şunu.

Normale göre kalın bir mukavvaya tutturduğu resme son kez göz attı.

"Görmek ister misin?"

Heyecanla onu onayladım, o kadar merak ediyordum ki resmi.

Kemikli ve zarif eliyle ensesindeki saçları boynunun soluna attı. Ardından ağır hareketlerle kağıdı bana çevirdi.

Yaşıyor muyum? Hayır.

Şu an kalbim tüm görevlerini unutmuş halde, beynim işlevini yerine getirmiyor ve adeta şoktan titriyordum.

Resimde bisikletli bir kız uzun hasır otları arasında süzülüyordu.

Burada sorun yoktu fakat bisikletli kızın başında bir hasır şapka ve üzerinde etekleri uçuşan ince yazlık bir elbise vardı; aynı benim gibi.

Tepkime güldü haliyle, bana seslendi.

"Hoşuna gitti galiba, hm?"

Bin bir zorlukla gözlerimi resimden ayırdım ve mırıldandım.

"Çok... Çok güzel olmuş."

İlk defa böyle bir ana tanık oluyordum, güzel sarışın ilk defa dişlerini göstererek gülümsedi.

"Manzara çok güzeldi," dedi. Heyecandan kasılan kalbimle onu dinliyordum. "Ben de güzel manzaraları resmetmeyi severim."

Ve o an ben ilhamımı, kalbim ise sığınacağı kalbi buldu.

🍎

Kenarda dursun, belki sonra düzenlerim.

te molla, chaelisa ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin