5

694 109 16
                                    

🍎

Bugün gurursuzdum, illaki o kızla konuşacaktım. Kalbim ya da aklım, hangisiyse eğer bunu istiyordu.

Her zaman kendimi ağırdan satan bir insan olsam da ben buydum; birileriyle tanışmak isteyen, arkadaş arayan, ilgi bekleyen.

Seslenişimi, ya da sorumu(?), yineledim.

"Şey, merhaba?"

Hâlâ ses yoktu, ama pes etmek de yoktu.

Yan tarafına doğru oturdum. Müzik sesi yavaş yavaş azalıyordu. Müziğin geldiği telefon tam dibimdeydi, ya ben hırsız olsaydım ve telefonu çalsaydım?

Bu kız çok dikkatsizdi.

Fırsattan istifade onu incelemeye koyuldum.

Yüzünü yine tam olarak seçemiyordum, ancak yakına gelince kahkülleri olduğunu fark etmiştim.

Sarı saçları sırtından süzülüyordu, oldukça yumuşak görünüyorlardı. Şimdi gidip saçlarını okşasam ne yapabilirdi ki?

Bunu yapmak için yeterli yüreğim yoktu, sadece onu izledim.

Önünde büyük bir kağıt ve çeşit çeşit renkli kalemler vardı, büyük ihtimalle manzara resmi çiziyordu.

Dudaklarım yukarı kıvrıldı, öylesine bir elma ağacının altınca öylesine olmayan bir sanatçı bulmuştum.

Kaleme uzanırken kısa kollu yeşil tişörtünün altındaki kollarına baktım,  çok inceydi. Bu kadar ince kollar nasıl olurdu da kırılmazdı?

Yeşil tişörtünün üzerine uzun bir tulum giymişti, ayaklarında eski olduğu belli olan sıradan spor ayakkabılar vardı. Oldukça sıradan bir kombindi.

Bu kadar sıradan olan bir görüntü neden bana bir şaheser gibi geliyordu peki?

🍎

te molla, chaelisa ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin