🖤 İKİ DENGESİZ🌹

5- DEREN'İN PLANI TUTU

Ben onlar hakkında düşüncelere dalmışken. Deren'in gözlerinin dolma ihtimaline çok az kalmış gibi görünüyordu. Hassiktir yaşadığı olayı hatırladı yine lanet olsun,hemen müdahale etmem lazım. Tam ayağa kalkıcaktım ki Deren Demir'in çıkardığı kolunu evet evet maçı oldu diye acımış ve çıkarmıştı! Ne kadar vicdanlı arkadaşım! Yerine geri takıp Demir'den uzaklaştı. Demir inleyerek kolunu tutunca Kaya hızla yanına gidip onu ayağa kaldırdı. Deren odunları alıp dolan gözlerini saklamak için hızlı hızlı yürümeye başlamıştı, bende ona yetişmek için hemen ardından kalkıp ona yetiştim. Erkeklerin arkamızdan homurdanmalarını duyuyordum ama pek taktığım söylenemezdi. Deren'e yetiştikten sonra koluna girip onu çekiştirmeye başladım,hiç itiraz etmeden peşimden geldi. Kaya'lardan yeterince uzaklaştığımızı anladıktan sonra durup Deren'e baktım.

"Hatırladın dimi" dedim. Dolan gözleriyle bana bakıp kafasını salladı. Ahh hadi ama bu kızda hiçbir şey unutmuyor.

"Üzme kendini be güzelim. Bak sana hiçbir zaman süslü cümleler söyleyip,olmayacak şeylere inandırmadım. Sana her zaman doğruları söyledim. Acı olsalarda hep doğruları söyledim dimi? Şimdide aynen öyle yapıcağım. Bak şimdi o olayı unut tamam mı? Yaşanmamış hiç olmamış gibi davran. Hadi o olmuyor bırak başkası mutlu etsin. O olayı hatırlamadan önce Demir'in gözlerine nasıl baktığını gördün mü? Görmedin dimi? Ama ben gördüm, gözlerin ilk kez o kadar güzel ışıldamıştı, ilk defa birisi bir erkek için heycanlanmıştın, ki sen yanına erkek sineği bile yanaştırmassın. Ama Demir'de öyle olmadı ona karşı diğerlerine davrandığın gibi davranmadın, sana dokunmasına rağmen. Ellerin terlemişti, dudaklarınız yaklaştığında gözlerinden garip bir ifade geçti. Erkek olmasına rağmen ona dokunmak, onu hissetmek, öpmek istedin. Yanılıyor muyum? Sustuğuna göre yanılmıyorum. İçimden bir his seni çok mutlu ediceğini söylüyor. Tarışabilirsiniz, kavga edebilirisniz, önünüzde bir sürü engel engel çıkabilir ama sen çok güçlü bır kızsın herşeyin üstesinden gelmeyi başardın. Yine başarabilirsin, tamam mı güzelim? En azından dene. Olmasa zorlamanın bir anlamı yok zaten. Ayrıca o çocuğun kolunu damarına bastığı için kırdın kırmasına da benim güzel arkadaşım. Bu çocuk 1 hafta sonra maça çıkıcak, Azrail ismini duymuştuk zaten dediği gibi hiçbir maçı kaybetmedi. Şimdi bu çocuk bu maça nasıl çıkacak zeki arkadaşım açıklama bekliyorum?" dedim.

Ne uzun konuştum be. Benden beklenmeyecek şeyler yapıyorum töbe bismillah Allah'ım sen sonu hayreyle amin. Cevap vermemesi için son cümlelerimle konuyu değiştirmiştim. Çünkü biliyordum ki bana cevap veremeyecekti, o güzel gözleri zaten ağlamak istemeyip kendini sıktığı için kızarmıştı, o yüzden onun ağlamasını istemediğim için konuyu değiştirmiştim. Kollarımı göğsümde kavuşturup cevabını beklemeye başladım.

Alt dudağını ısırıp kafasını yere eğmişti.

"Hah çok güzel yeni geldi dimi pişmanlık duygusu. Tabii o zaman sinirden gözün dönmüştü, hiçbir şey umrunda değildi. Sadece senden özür dilemesi önemliydi. Şimdi çık bakalım işin içinden." dedim azarlar bir tonda.

Bir süre daha öyle kalınca dayanamayıp omuzlarından iktirerek kamp alanına doğru yürümesini sağladım. Kamp alanına yaklaşında öğrenciler ve öğretmenler bir yerde toplanmışlardı. Hepsinin yüzünde telaş vardı. Bir kaç öğretmende telefonda birileriyle konuşuyordu. İlk başta olayı algılayamassamda sonradan aklıma Demir gelince anlamıştım. Deren'e bakınca gözlerinde gördüğüm pişmanlık duygusuyla o da insanlara bakıyordu. Yürümeye başladığım zaman beni kolumdan durdurup...

"Buldum Lav buldum." dedi elerini küçük çocuklar gibi çırpıp gerinde zıplayarak. Tabii gözlerindeki ışıltıdan hiç bahsetmiyorum bile.

"Ne buldun da deli danalar gibi zıplıyon yerinde." dedim tabbi ki ona aklımdan geçenleri söylemiyecektim. Sonra çok şımarıyor ve ben onun o hallerini hiç sevmiyorum. Dediğime suratı bir anlığına düşsede hemen toparlayıp...