S i x t e e n

202 29 15
                                    

Younghoon elleri cebinde yürümeye devam ederken Jaehyun bir iç çekmişti. "Gergin olduğunu görebiliyorum. Neden sadece boşvermiyorsun? İstersen sahile gideriz. Juyeon zaten tekrar buluşabileceğimize dair bir mesa-"

"Burayı seviyorum Jaehyun. Chanhee'nin olup olmaması sorun değil." Kafasını kaldırıp endişeli olan gence gülümsediğinde Jaehyun pek ikna olmuş gözükmüyordu. "O pamuk şeker kafaya hiç güvenmiyorum."

"Bence pembe saç ona yakışıyor..." Younghoon mırıldandığında Jaehyun da bakışlarını yere indirmişti. "Evet, elbette yakışıyor..."

Bir süre aralarında sessizlik olduğunda Younghoon'un adımlarını kesmesi Jaehyun'un dikkatini çekmişti. O da birkaç adım ötesinde durdu ve ona döndü. "Younghoon?"

Younghoon bir tepki vermeyip karşısına bakarken Jaehyun da önüne dönüp neler olduğuna göz attı. Chanhee sadece biraz ötesinde durmuş ona bakıyordu. Younghoon ve Chanhee gözlerini birbirlerinden çekmezken Jaehyun bu durumdan rahatsız olup öksürmüş ve dikkatlerini üzerine çekmişti. Chanhee ona gözlerini kısıp baktıktan sonra gülümseyerek Younghoon'a döndü. "Selam Younghoon."

"Selam..."

"Ve, selam Jaehyun."

Chanhee soğuk bir şekilde ona dönüp konuştuğunda Jaehyun cevap vermeyip sadece kafa sallamıştı. Tek istediği konuşmanın uzun sürmeden onun bir an önce gitmesiydi. "Jaehyun ile dolaştığını bilmiyordum."

Younghoon'a dönüp konuştuğunda Younghoon bir an gözlerini Jaehyun'a çevirip tekrar ona bakmıştı. "Sadece dışarıya çıkmıştık."

Chanhee kafasını salladığında Jaehyun sinirle dilini alt dudağında gezdirdi. "Kevin nerelerde?"

Dediğiyle ikisi de ona dönerken Younghoon adeta susması için ona yalvarıyordu. "Onu tanıyor musun?"

Chanhee şaşkınca sorduğunda ise Jaehyun güldü. "Elbette tanıyorum. Sandığından daha çok şey biliyorum. Mesela kavga ettiğinizde Younghoon'u arayıp yanına çapırdığını."

Chanhee gözlerini ikilide gezdirirken Younghoon yutkundu. "Bu önemli değil."

"Hayır önemli."

Jaehyun, Younghoon'a karşı çıktıktan sonra Chanhee'ye birkaç adım atarak önünde durmuş ve boy farkından dolayı Chanhee'nin kafasını hafifçe kaldırmasına neden olmuştu. "Younghoon'dan uzak dur."

"Neden? Seni reddetmesini hala kendine yediremedin mi?"

Chanhee güldüğünde Jaehyun sinirle yumruğunu sıkmış ve Younghoon bunu fark edip yanlarına gelmişti. "Reddetmek mi? Kim reddetmekten bahsetti?"

İki çift şaşkın göz de onu bulduğunda gülümsemişti. "Changmin sana söyledi sanıyordum. Jaehyun ile sevgiliyiz."

Chanhee ve Jaehyun'un gözleri mümkünmüş gibi daha fazla açılırken Younghoon yüzündeki gülümsemeyi bozmadan Jaehyun'a döndü. "Gidelim mi artık?"

Onu beklemeden yanlarından geçip yürümeye başladığında Jaehyun bir süre duraksadıktan sonra ona yetişip yanında yürümeye başlamıştı.

Kafasını yavaşça arkasına çevirip baktığında Chanhee'nin hala onlara baktığını fark etmiş ve hemen elinin yanındaki eli tutmuştu. Younghoon önce eli tutan ele, sonra da şaşkınca sahibine döndüğünde Jaehyun gülümsedi. "Sevgiliyiz değil mi? Bırak biraz inandırıcı olsun."

Younghoon bir şey demeyip önüne döndüğünde Jaehyun elindeki hafif baskının büyüdüğünü hissetmişti. Younghoon onun elini daha sıkı tutuyordu ve onu yönlendirmesine izin veriyordu.

O anda Jaehyun'un yüzünde bir gülümseme oluştu, kalbinde ise küçük bir umut filizlendi.

Forget It / BbangmilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin