''Hala hayattayım,nefes alabiliyorum..''
Nefes alabiliyordum...
Boğazım düğümlenirken hıçkırarak nefes almaya çalıştım. Ağlamaktan gerçekten yoruldum bu mücadelem elbet bir gün kendimi kabullendirerek biticekti lakin bu zaman ne zaman gelecekti ?Söylesenize ne zaman İnsan gibi yaşayabilecektim?
Koşarak uzaklaşmaya çalıştım Taksim sokaklarının arasında, hala peşimdeydiler koşmaktan ayaklarımın acısını hissedemiyorum bile bu acıyı her zaman yaşamıştım çünkü alıştım artık alıştırdılar..
Ben Onur. Mücadelem ben doğarken başladı. Ben seçemediğim bir şeyin sorumlusuydum. Ruhum doğruydu. Bedenim yanlıştı.
Koşmaktan gözüm dönmüştü artık. Yüzümden ve vücudumdan akan kanları hissediyordum. Tenim sıcaktı. Acelece bir taksinin önüne atladım. Ve sürmesini söyledim. Camdan dışarı baktığımda hala peşimdeydiler. Gerçekten dertleri neydi ki? Beni hiç tanımıyorlardı bile. Sadece şeyim diye işte şey neyse... Hatırladığım cümleler şunlardı '' İbne misin lan sen, şu kıyafetlerine bak nonoş böyle erkek mi olur lan'' ardından yediğim onlarca dayak. Gerçekten sebebi neydi? Anlam veremezken taksinin içinde uyuyakaldım. Eve geldiğimde taksici abi garipseyen gözlerle bana baktı. Alışık olduğum bakışlar. Parasını verdikten sonra arabadan indim ve evdeydim.
Evdeydim ama evim gibi hissedemedim hiç...
Annem ve babam beni görmeden odama çıkmaya çalıştım fakat gördüler. Babam sinirden köpürerek yanıma gelip ''Şu hale şu kılığa bak lan sen nasıl benim oğlum olursun? Allahım sen bana bunu ceza diye mi verdin?'' ardından gelen tokat...
Canım yanmıyordu babam bana vurunca çünkü nasıl desem eline alışmıştım sanırım acısınada..
Annem bana acıyan gözlerle bakıp beddua etti her akşam aynı şeyler yaşanıyordu işte bizim ailede.
Farklı hissetmiyordum sadece onlara göre normal değildim, iyi de normal neydi ki? Size göre normallik neydi ki? Kim belirliyor normal olan şeyleri? Bana göre normal olan şey ona göre normal değilse peki? Sahiden sadece insan olduğumu biliyordum.
Babam ünlü bir avukat annem ise ev hanımı aşırı zenginiz diyebilirim ama asla mutlu olamadık en azından ben olamadım... Adım Onur , Onur gibi yaşamak istedim yaşamaya çalışıyorum ölmeden,öldürülmeden ben varım var olucam var olmaya çalışıcam ve çalışıyorum.
Ertesi sabah zilin sesiyle uyandım birileri gelmişti. Aşağı inip gelenlere bakmak istedim fakat bu suratımın haliyle biraz çekindim dünden yediğim dayaklar yüzünden acınmak istemiyordum.
Biraz makyaj ile yüzümü kapatmaya çalıştım. Keşke kız olarak doğsaydım. Aşağı inip gelenlere baktım. Babamın müvekkili ve ailesi. Annem bana ters ters bakarak gitmemi istedi benden utanıyorlardı. Odama geri gittim kimse görmeden. Fakat kapım aralandı ve içeri hiç tanımadığım biri girdi.
Odama giren kişi müvekkilin kızıydı az önce gördüğüm.
'Selam ben Alkım. ' dedi narin bir ses. Tam karşımdaydı çok güzel bir kızdı çok güzel gerçekten çok güzeldi gözlerimi alamıyordum klişe gelebilir ama gerçekten gözlerimi ondan alamadım. Yemyeşil gözleri bembeyaz teni siyah uzun saçları ile karşımdaydı heyecanlanmıştım.
Alkım ? Nasıl güzel bir isim. Acaba anlamı neydi ki? Neyse bu soruları sonra belki sorardım.
'Öyle bakmaya devam edecek misin?' dedi gülümseyerek.
Evet Alkım'a bakakalmıştım. Genelde benimle kızlar konuşmaya çekinirdi.
Şaşırmıştım. Gülümseyerek 'Merhaba ben Onur' dedim ve onu izlemeye devam ettim.
Alkım odamı incelemeye başladı beğenmişti sanırım klasik bir erkek odasıydı işte. Alkım odamı incelerken ben meraklanıp soramadan edemedim.
'İsminin anlamı ne?' dedim çekinerek.
'Gökkuşağı' dedi ve gülümsedi.
Gökkuşağı gibi gülümsemişti.
Tam bu anda kapı açıldı ve annem geldi. Alkımla bana garip ve iğrenir gibi baktıktan sonra. Dışarı çıkması gerektiğini gitmeleri gerektiğini söyledi.
Alkım bana hoşçakal bile diyemeden aniden odamdan çıkarılmıştı. Her zamanki gibi. Çünkü ben annem ve babama göre hastalıklı ve tedavi edilmesi gereken ruh hastasıydım. Böyle bir çocukları oldukları için utanç duyuyorlardı.
Yüzümdeki makyajı çıkarıp yaralarıma baktım. Bunu her gün yaşayacak mıydım ?
Ben insanım ,insan.
Masamın yanına ufak bir kağıt iliştirilmişti merakla açtım.
'Onur ,ben Alkım bana ulaşabileceğin numaramı bırakıyorum bana istediğin zaman arayabilirsin ya da yazabilirsin'
Birisi ilk defa benimle görüşmek istemişti bu kısa sürede gözlerim dolmuştu ve heyecanlanmıştım onu tekrar görmek beni gerçekten mutlu ederdi ve onu tanımakta istiyordum. Derin bir iç çektim ve yatağıma uzandım yarın okul vardı.
Okul benim için cehennem.
Peki ya Alkım? Ona ne diye mesaj atabilirdim ki? Saçma bir bahane ile yazmak istemiyordum çünkü o kadar güzel ki bir bahane bile anlamsız kalır.
Alkım gökkuşağı gibi gülen kadın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onurlu Aşk
Teen Fiction"Biz varız, var olmaya devam edeceğiz" "Hala hayattayım, nefes alabiliyorum " Alkım Ve Onurun mücadelesi...