ALLAHU AQBAAAAAARRR
Ben buralara uğrar mıydım ya?
Abi cidden çok uzun süredir bölüm atmamışım kendimi parçalayacağım şimdi. Siz nasıl dayandınız çok merak ediyorum ben şu an çok eksik hissediyorum kendimi.
Bölüm atmadığım için özür dilerim, uyku problemi çektiğim için sürekli kafamı buna takıyordum ve bir süre sonra bütün ilhamım suyunu çekti. Allahtan şu sıralar düzenim yerine biraz biraz geliyor yoksa şu an yazamazdım kesinlikle. Sizi bu kadar beklettiğim için gerçekten özür dilerim, umarım bu bölümle kendimi affettirebilirim💕
Aaa bir saniye, orada ''m'' mi yazıyor ne? Arkadaşlar ben smut yazamıyorum pek yani bok gibi oluyor o yüzden işini bilen birisinden yazmasını rica ettim ve o da beni kırmadı. LacheIsHere çok teşekkür ederim, bu bölüm sana ithaf💘💕
Hepinizi seviyorum, iyi okumalar!
•••
1 ay sonra
''Her şey hazır mı? Jeongguk ne zaman gelecek? Ben ne giyeceğim?'' Sabahın çok erken saatleriydi ve Taehyung gergindi. Pofuduk kuyruğunu arkasında hızlı hızlı sallıyor ve evlerinin salonunda oradan oraya telaşla yürüyordu. Arkadaşı Jimin ise oturduğu gri renk koltuktan gözleriyle arkadaşının gergin halini izliyor ve gülüyordu.
Taehyung bugün uzun zamandır beklediği bir şeyi gerçekleştirecek ve Jeongguk ile mühürlenecekti. Fakat Taehyung heyecandan ne yapacağını şaşırmıştı, kurdu da ona hiç yardımcı olmuyordu. Arkadaşları Jeongguk'u zorla babasıyla birlikte göreve göndermişlerdi, Jeongguk gece dönecekti, bu sayede Taehyung da kendini hazırlamak için zaman kazanmıştı.
Kendini hazır hissediyordu, fakat oldukça korkuyordu, ya bir şeyler yolunda gitmezse diye düşünüyor ve daha çok korkuyordu. Korkusunu geçirmek için arkadaşı Jimin'i eve çağırmıştı fakat Jimin'in tek yaptığı koltuğa oturup kıs kıs gülerek arkadaşıyla dalga geçmekti.. ''Sakinleş biraz Taehyung, Jeongguk'dan bahsediyoruz, sana asla zarar vermez.'' sonrasında işaret parmağıyla çenesini kaşımış ve ''Tabii aynı şeyi deltası için söyleyemeyeceğim. Zavallı, ne zamandan beri bunu bekliyordur. O yüzden sen yine de kendini kolla, götünü uçurma ihtimali yüksek.'' dediğinde Taehyung kaşlarını çatmış ve arkadaşının üstüne atlamıştı. Elleri arasındaki sarı tutamları çekiştirirken Jimin bağırıyor, kahkaha atıyor ve onu üstünden itmeye çalışıyordu.
Tam o sırada ahşap kapı çaldı, ikili hareketlerini durdurdu ve birbirine baktı. Jimin sorgularcasına kafasını iki yana salladığında, Taehyung dudaklarını büzüp omuz silkmişti bilmiyorum anlamında. Ardından oflayarak Jimin'in üzerinden kalktı ve kapıya doğru ilerlemeye başladı. Bu sırada Jimin de ona yetişmiş ve iki ufak beden kapının önünde durmuştu. Taehyung beklemeden kapıyı açtığında gözleri karşılaştığı kişiyle şokla açılmıştı.
Jeongguk'un annesi Eun Sool, buradaydı.
Taehyung tedirgin bir şekilde yutkunduğunda, Eun Sool gülümsemiş ve ''Merak etme, seninle konuşmak için geldim, kötü bir amacım yok.'' demişti büyük bir sakinlikle. Taehyung ikilemde kalsa bile deltasının annesini geri çeviremeyeceğinin farkındaydı, bu yüzden Jimin'e baktı. Jimin arkadaşının ne demek istediğini gözlerinden anlamış ve hafifçe gülümsemişti. ''Ben gideyim, sonra görüşürüz Tae.'' demiş ve Jeongguk'un annesine de ufak bir baş selamı vererek evden çıkmıştı. Taehyung boğazını temizleyip ''Buyurun lütfen.'' demiş ve kapının önünden çekilerek kadına geçmesi için alan tanımıştı. Eun Sool ise gülümsemesini genişletmiş ve elindeki poşetin saplarını daha sıkı kavrayarak içeriye girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BIELA | tk
Fanfiction''Efsanelere göre Biela, tüm sürülerin ortak yaşamı olarak kullandığı Arimon Ormanı'nda gözden uzak bir biçimde yaşamını sürdürüyor ve eşi olarak seçeceği deltayı arıyormuş. Eşi olarak seçtiği deltayla olacak çocuğu ise, tüm ırkların sonunu getirece...