Genç Kütüphanecinin Ölümü

1. Bölüm -"Sherlock Holmes ve Doktor Watson"

  10 katlı polisiye merkezinin terasının kenarında intihar etmek için bekliyordu Sabahattin Başkomiser. Hayatında çok kez zorluklarla karşılaştı fakat daha önce canını bu kadar yakacak bir zorlukla karşılaşmadı. Biricik karısının ölümü onu hiç olmadığı kadar sarsmıştı. Hayatında dayanacak her hangi bir dayanağı yokmuş gibi hissediyordu. Ufukta bir yıldız kadar kimsesizdi artık. Kendini tüm gökte sürüklenen bir yaprak gibi hissetti gökteki yaprağa baktığında.

   Bir anda gelen bir siren sesiyle irkildi. Cenaze arabasıydı. Sonunu düşündü. Sonu bir kefenden ibaretti. Herkesin öyle değil mi zaten.  gözlerinden göz yaşı damlaları süzülmeye başlamıştı. Bunların sayısı art

-Cenaze arabası bile seni yıldırmıyor demek? dedi Yusuf Komiser.

- Sen misin Yusuf?

- Gördüğün gibi tam karşında elimde bir kızın  intihar vakasının dosyasıyla duruyorum.

- Yazık kıza. Depresyona meyilli miymiş?

- Hayır çok yaşam dolu biriymiş.

- Melankolik miymiş?

- Hayır çok eğlenceli biriymiş.

- Ailevi problemleri var mıymış?

- Galiba babası o çok küçükken kanserden vefat etmiş ama annesine ve ablasına çok bağlıymış.

- Arkadaşlarından şüpheleniyor musunuz?

- Evet. Hepsi sürekli aynı şeyleri tekrar edip duruyorlar.

- Günlüklerine baktınız mı?

- Hayır hepsi o öldükten sonra kaybolmuş, detaylara bakmak istersen içeri kızın dosyalarına beraber bakabiliriz.

- Olabilir merak ettim şimdi.

- Hadi girelim içeri.

 Konu çabuk dağılmıştı.  Sabahattin'in ihtiyacı olan tek şey en yakın arkadaşıydı aslında bunu anladı ve gülümsedi. Aşağıdaki insanlardan büyük bir alkış gürültüsü koptu. Yusuf kendini kurtarıcı gibi hissediyordu. İçeri girdiler. 

- İstediğin kadar araştırma yapabilirsin. Dosyaların tamamı bu dolapta.

- Peki Doktor Watson.

-  Sana yardımcı olmak benim için büyük bir onurdur Sherlock.

Beraber gülüştüler. Sabahattin Başkomiser az da olsa acılarını kabullenip bir şeyler yapmaya başlamıştı.