Hyunjin: Minho ve Jisung dönme dolapta sarılıyorduuuuuuuuuuuuuuuu
Jeongin: Eevevevvettt görmeniz lazımdı
Chan: Minho?
Minho: Aşkım gerçekten Jisung üşümüştü ve ben hırkam olmadığı içi-
Minho dudaklarında hissettiği baskı ile durdu. Jisung'un her zaman ki gibi kalbi acıyordu. Chan Minho'dan bir süre sonra ayrıldı.
Chan: Sorun değil yanlış anlamadım
Minho: Teşekkür ederim
Hyunjin: Bir an kavga edeceksiniz, birşeyleri kıracaksınız, sonra başka bir yere taşınacaksınız ve bir daha birlikte olamayacaksınız diye çok korktum
Changbin: Abart Hyunjin
Felix: Salak lama seni
Jisung: Eeee Jeongin siz hyunjin ile ne yaptınız
Jeongin: Biz mi? Eeee.... Hiçbir şey
Woojin: Aynen aynen
Seungmin: Bende Park Jinyoung
Changlix: Bizde inandık
Hyunjin: Sıkıştırmayın bizi yaaa ne yaptıysak yaptık
Chan: Tamam tamam boş verin onları da Aşk- Woojin akşam yemekte ne var
Woojin: Allah ne verdiyse
Biraz zaman geçirip yemek yediler.....
Şimdi Jeongin ve Hyunjin'in lunaparkta ne yaptıklarına bakalım
Jeongin'in isteği üzerine oyuncakçı ya gideceklerdi. Hyunjin Jeongin'e beklemesini söyledi. Geri geldiğinde elinde iki pamuk şeker vardı.
Jeongin: Teşekkür ederim
Hyunjin: Birşey de- İnniee dönme dolaba bak
Jeongin gördüğü şeyle şok oldu. Minho Jisung'a öyle bir sarılıyordu ki. Hemen telefonlarını çıkarıp fotoğraflarını çektiler.
Lunaparktan çıkıp yürümeye başladılar. Yürürken elleri birbirine değiyordu. Bu Jeongin'in kalbini hızlandırdı. Jeongin önüne bakmadığı sırada bir banka çarpıyordu ki Hyunjin'in onu kendine çekti. Hyunjin'in elleri Jeongin'in belinde, Jeongin'in elleri Hyunjin'in boynundaydı. Yüzleri çok yakındı. Jeongin Hyunjin'in dolgun dudaklarından başka birşey göremiyordu. Onu öpmek istedi ama yapamadı. Hyunjin'i göğsünden ittirip geri çekildi.
Jeongin: Hyunjin b-ben... özür dilerim.
Hyunjin: Sorun yok ama bir dahakine önüne baksan iyi olur. Ben yanında olmazsam düşersin.
Diyip göz kırptı. Oyuncakçıya gelmişlerdi
Hyunjin: Ne istiyorsun
Jeongin biraz ilerileride ki lamayı istedi. Çünkü lama ona Hyunjin'i hatırlatıyordu ve Hyunjin'i unutmak istemiyordu.
(Burada gülme krizine girdim yaa kdkdkd)
Hyunjin kasaya gidip parayı ödedi. Jeongin Hyunjin'e teşekkür etti ve eve doğru yola çıktılar. Hyunjin lama'yı Jeongin'den aldı.
Hyunjin: Sen yorulma, ben taşırım.
Jeongin: Gerek yo-
Hyunjin: Ben aldım işte tamam
Uzun bir yol yürüdükten sonra evde olduklarına dair Minho'yu aradı Hyunjin
Şimdi normal zamana geçelim
Jeongin hyunglarına parka gideceğini söyledi. Woojin izin vermedi ama Jeongin artık kocaman adam olduğunu söyledi ve parka gitti.
Bir günlüğü vardı ama günlük şeylerini yazmıyordu, Hyunjin ile yaşadıklarını yazıyordu. Bugün Hyunjin ile yaşadıklarını yazdı ve okumaya başladı.
O sırada arkasından bir ses geldi ve omzuna dokundu.
?: Jeongin neden buradasın?
Jeongin: Hyunjin ödümü kopardın yaggg
Jeongin büyük bir hışımla defteri kapattı ve çantasına attı. Hyunjin içinde ne olduğunu merak etmişti tabiki.
Hyunjin: Eee cevap bekliyorum
Jeongin: Hyunjin biraz yalnız kalmak istedim
Hyunjin: Tamam yalnız kalda gecenin on ikisinde de tek başına dışarı çıkma belki birşey olur.
Jeongin şaşırmıştı Hyunjin onu düşünmüştü.
Jeongin: Hyunjin ben... Özür dilerim evet yanlış zaman seçtim.
Hyunjin: Tamam o zaman eeeee... Hadi gel eve gidelim.
Jeongin Hyunjin'e uzuuunnnn zamandır platonikti. Hyunjin'i deli gibi seviyordu. Hyunjin onu sevmediği için üzülüyordu ama boşuna üzülüyordu....
Evverrttr bu bölümde bitti kitap hyunin kitabı olacak diye korkmaya başladım.
Neyse hadi ben kaçtım bayyysssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
°Don't Break Me°
Fanfiction~Minsung~ Jisung hiç aşık olmaması gereken birine aşık olur...