Chan: O kişi... Woojin
Woojin: Minho b-ben özür dil-lerim
Minho koltuktan kalkıp çekip gitti. Aldatılmıştı yani ne yapsın.
Minho eve gelmemişti saat çok geç olmuştu. Evde kimse konuşmamıştı bu zamana kadar. Felix Changbin'e sarılıp ağlamıştı. Chan ve Woojin utançlarından birşey diyememişti. Hyunjin ve Jeongin resim yapıyordu. Seungmin zaten her dakika telefondaydı. Jisung sevdiği adamın nasıl yıkıldığını düşünüyordu.
Changbin: Hyung gerçekten Minho'dan ayrıla bilirdin onu aldatmana gerek yoktu.
Chan: B-ben gerçekten hepinizden özür dilerim çok saçmaladım
Deyip ağlamaya başladı.
Woojin: Jisung Minho'ya en yakın sensin nerede olduğunu filan sorar mısın?
Jisung evden çıktı ve yürümeye başladı. Telefonunu açıp Platoniğini tuşladı. Telefon uzun zaman çaldı ve sonunda Minho telefonu açtı.
Jisung: Minho nerdesin
Minho: Jisung ben jok kotuyun
Minho'nun içtiği her halinden belliydi.
Jisung: Her zamanki bardasın değil mi?
Minho: hı hı
Jisung: Beni bekle, hemen geliyorum
Deyip telefonu kapattı ve koşa koşa sevdiği adamın yanına gitti. Bardan içeri girdiği an kusmak istiyordu. Çok fena kokuyordu içerisi.
Jisung uzun arayışlar sonra Minho'yu bulmuştu.
Minho çok kötü durumdaydı. Gözleri kıp kırmızı olmuştu, çok fena alkol kokoyordu.
Jisung Minho'yu hemen alıp dışarı çıkardı. Minho'yu eve götüremezdi. Otele gitmeye karar verdi Jisung.
Otele girip iki kişilik oda istedi. Anahtarları alınca odaya çıktılar. Jisung Minho'yu yatağa yatırıp kendi yatağına geçti. Minho hemen uyumuştu. Jisung ise telefona bakmaya karar verdi. Telefonu açınca Jeongin'den bir sürü arama gördü. Jeongin'i aradı.
Jeongin: Hyung Minho iyi mi? Neredesiniz?
Jisung: Minho yanımda uyuyor, oteldeyiz. Eve getirmek istemedim.
Jeongin: Ohhh rahatladım. Kötü birşey olmasın
Jisung: Sorun yok, size iyi geceler
Jeongin: Görüşürüz hyung
Jeongin telefonu kapatıp konuştuklarını herkese anlattı. Herkes bir oh çekti.
//////////////////////////////////////////////////////////////////////
Sabah olduğunda Minho'nun başı acayip ağrıyordu. Nerede olduğunu bilmiyordu. Yan yatakdaki Jisung'u görünce rahatladı. Demek ki akşam onu Jisung getirmişti. Minho Jisung'u izlerken Jisung uyandı.
Minho: Günaydııınnnnn
Jisung: Günaydın, İyi misin?
Minho: Sadece biraz başım ağrıyor
Jisung: Eve gidecek misin
Minho: Evet bunlar hiç olmamış gibi yaşayabilirim her halde
Jisung: O zaman bu gün eve gidelim, sende Chan ile konuş
Minho: Teşekkür ederim Jisung
Diyip Jisung'a sarıldı. Jisung sevdiği adamın mutlu olmasına çok sevinmişti.
Minho: Jisung hadi gel seni sevdiğim bir lokantaya götüreyim kahvaltı yapalım
Jisung: Olurrr
Otelden çıktılar ve Minho'nun dediği lokantaya geldiler. Yemeklerini yediler.
Minho: Nasıl beğendin mi
Jisung: Çok güzeldi teşekkür ederim
Minho: Ee o zamna şimdi eve gidelim. Chan ile hemen konuşmak istiyorum
Jisung: Sen nasıl istersen
Eve doğru yola çıktılar. Eve ulaştılar ve kapıyı çaldılar. Kapıyı Jeongin açtı. Minho'yu görür görmez üstüne atladı.
Jeongin: Hynuuunggg birşey oldu diye çok korktum
Minho: Bence şuan beni öldürebileceğinden korkmalısın, katil olmak istemezsin değil mi?
Jeongin hemen geri çekildi. Salona geldiler. Herkes Minho'yu görünce mutlu olmuştu.
Minho: Chan konuşabilir miyiz
Chan: Tabiki
Deyip başka bir odaya geçtiler. İçeride uzun süre konuştuktan sonra odadan güler yüzle çıktılar.
Changbin: Sorun yok değil mi
Chan: Evet bunlar hiç olmamış gibi davranacağız
Felix: Minho burada senin deprosyana girmen gerekmiyor muydu?
Seungmin: Dizi izlemeyi azalt lütfen
Herkes gülüşmeye başladı. Sorun yontu artık.
Birlikte her zamanki filmlerinden izlemeye başladılar. Sonrada saat geç olduğu için yattılar.
Minho'yu depresyona sokmadım hemen barıştırdım onları. Birde triplerle filan uğraşamayacağım. Jisung'un önünü açtım. Bana dua etsin.
Öpüdünüz <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
°Don't Break Me°
Fanfiction~Minsung~ Jisung hiç aşık olmaması gereken birine aşık olur...