cembar || (kısa kısa bölümler) 🌈

benden utanmanı istemiyorum (+18)

Takım, oyunu kazanmış ve çok güzel bir otelde gün geçirme hakkı kazanmıştı. Burası adaya göre kesinlikle daha iyiydi herkesin kendi odası, kendi yatağı, kendi duş kabini vardı.

Cemal, duştan çıktı. Havlusunu bağlarken göz ucuyla saate baktı. Saat, gece 3ü gösteriyordu. Kıyafetlerini almak için adım attığında duyduğu ses ile duraksadı.

Kapısı tıklanıyordu.

Hızlı adımlarla kapıya doğru gitti, sessizce açtı, kimseyi uyandırmak istemiyordu.

"Barış?"

Gelen Barıştı.

"Bir problem mi var? Neden geldin?"

"Seni görmek istedim"

"Beni görmek istedin? Saat 3"

"Fark ediyor mu?"

"Hayır, hayır.. Sadece, yani.. Herkes uyuyor, ben de yatmak üzereydim"

Barış gözlerini Cemal'in havlusunda gezdirdi. Üstü çıplak, altında ise havlu vardı. Barış'ın bakışlarını fark etti.

"Bu şekilde mi yatacaktın?"

"Ha-" Cemal'in sözünü kesti.

Birkaç adım atarak elini Cemal'in omzuna koydu.

"Doğruyu söyle, Cemal.. Tüm bu hazırlık benim için mi?"

"Hazırlık?" dedi Cemal, etrafta gözlerini gezdirdi.

Barış gözleriyle havluyu işaret edince Cemal kahkaha attı,

"Dalga mı geçiyorsun?"

"Hayır, öyle bi niyetim yok"

Cemal kafasını kapıdan dışarı çıkarttı, herkesin uyuyup uyumadığını kontrol edercesine etrafa bakındı. Geri odaya çekildiğinde kapıyı kapatıp Barış'ı içeri aldı.

"Ne istiyorsun?"

"Seni"

Cemal yeniden güldü, "Evet, dalga geçiyorsun"

Barış oflarcasına nefes alıp verdi.

"Hayır, geçmiyorum"

Elini kapının kilidine doğru attı, kapı kitlenmişti. Cemal şaşkınlığını gizleyemiyordu. Önce kapıya, sonra Barış'a baktı.

"Barış b-"

Cemal'i duvara itekledi. Suratına doğru yaklaştı, kafasını Cemal'in boynuna doğru eğdi, nefes alış verişlerini Cemal hissediyordu.

"Sence dalga geçiyor muyum?" diye sordu. Cemal heyecanlanmıştı.

"H-hayır.."

Elini Cemal'in çenesine götürdü, tutarak kafasını kaldırdı göz teması kurmak istedi Barış.

"İzin ver, seni öpeyim"

Cemal zar zor yutkunuyordu. Cevap vermemişti ama bunu her zaman istiyordu.

"Bak" dedi Barış, etrafı göstererek,

"Kimse yok.. Herkes odasında. Biz bizeyiz. Şimdi izin ver ki seni öpeyim.. Dilediğim kadar"

Barış'ın cümlesi biter bitmez Cemal, Barış'ın dudaklarına yapıştı. Odada ki yatağa doğru adım atmaya başladılar ve bir yandan birbirlerini öpmeye devam ediyorlardı.

Cemal yatağa uzandığında Barış üstüne doğru çıktı. İkiside çok yumuşak hareket ediyordu, birbirlerini incitmemek için.

Barış'ın dudakları, Cemal'in boynuna doğru indi. Cemal güçlükle nefes alıp veriyordu. Heyecandan kalbi durmak üzereydi. Barış geri çekildi.

Göz göze geldiklerinde gülümsediler. Cemal, ellerini Barış'ın tshirtüne attı ve çekip çıkardı. O sırada da Barış, pantolonunun düğmelerini söküyordu.

"Otel ödüllerini.." dedi nefes nefese Cemal, "..daha sık mı kazanmalıyız?"

Barış kahkaha attı.

"Kazanmalı mıyız?"

Cemal güldü, "Evet, öyle yapmalıyız"

Tekrardan dudaklarını birbirlerine değdirdiler. Cemal üzerindeki havluya elini attı, çıkarıcakken geri hamle yaparak durdu.

"Üstüne mi yapışık?" diye sordu Barış, bir yandan da gülüyordu.

"Sanırsam utanıyorum.."

Barış güven verircesine gülümsedi.

"Benden utanmanı istemiyorum"

Elini Cemal'in havlusuna doğru atıp çekti, Cemal karşısında tamamen çıplak duruyordu ve bu Barış'ın kızarmasına sebep olmuştu.

Dudaklarını yeniden Cemal'in boynuna götürüp öpmeye başladı diğer yandan da Cemal, Barış'ın düğmesi sökülen pantolonunu çıkardı. Kalpleri çarpıyordu.

Barış kafasını nefes almak için kaldırdığında, Cemal vakit vermeyip kendisine doğru çekti ve dudaklarını öpmeye başladı. Bu durumdan ikisi de fazlasıyla memnundu..

"Cemal.." dedi nefes nefese.

"Söyle, çocuk adam"

"Seni seviyorum"

"Ben de seni seviyorum"