"Kim Taehyung'un gülümsemesinde saklanan Kim jisoo"

452 82 42
                                    

20.04.2020 Seul

Genç kız kıkırdamasına engel olamadı. Parmaklarıyla gerilen dudaklarını utangaçca örttüğünde yaşlı kadın kızaran yanaklara kısa bir bakış atmış ardından dalgınca yerdeki yaprakları seyretmeye başlamıştı. "İlk tanışmanız çok komikmiş büyük anne. " irkildi. Gülümseyerek yanındaki bedene döndüğünde kafasını sallayarak onaylamıştı. "Öyle. O gece dünyaya ilk defa gözlerini açan iki akşam sefasıydık biz. Birbirimizde dünyaları bulduk. Birbirimizin dünyaları olduk. " Genç kız eskiz defterinin bir ucuna belli etmeden yaşlı kadının kurduğu bu değerli kelimeleri yazdı. Kalbine dokunmuştu bu sözcükler. Baharı getirmişti. Telefonu çaldı. Karşındaki asil kadına bir saygısızlık olarak algıladı bu durumu. Hemen kırmızı simgeyi yana kaydırdı. "Peki ya sonra? Bayan Veronicaya yakalandınız mı? Ya bay Taehyung? Onunla nasıl tekrar bir araya geldiniz?" Yaşı kadın heycanla sorularını sıralayan kıza karşılık boğazını temizleyip anlatmaya devam etti. "O gece koşa koşa yurda gittim. "

09.09.1988 Daegu

Büyük demir kapıyı araladığında koridorda kimsenin olmadığını fark etmiş sessizce içeri girmişti. Ardından kapıyı kapattı. Yavaş adımlarla merdivenleri çıkmış kızlarla birlikte kaldığı odaya girmişti. Karanlık olduğu için etrafı net göremesede hepsinin çoktan uyuduğunu fark edebiliyordu. Odanın en köşesinde camın yanında kalan ranzasına doğru yürüdü. Kulaklarına horlama sesi iliştiğinde yüzünü buruşturmuş dahyun'a dönmüştü. O küçük bedeninden nasıl bu kadar hayvani ses çıkabiliyordu gerçekten anlamıyordu. Battaniyenin altına koyduğu yastığı gülümseyerek aldı. Düzenlice baş kısma koyduğunda eğilmiş defteride ranzanın altına iliştirmişti. Doğruldu. Üstündeki ranzadan başını sallandırarak kendisini izleyen seung wan 'ı fark ettiğinde korku ile geriye doğru sendelemişti. Dudaklarından çıkacak olan çığlığı son anda elleri ile engellediğinde derin nefesler alıp vermiş bir süre yaşadığı korkuyu atlatmaya çalışmıştı.

Sinirle fısıldadı. "Delirdin mi sen? Gecenin bu saatinde bana kalp krizi mi geçirtmek istiyorsun?"

Seung wan'ın gülümsediğini gördü.

"Neden bu kadar geç kaldın? Her zaman erkenden gelirdin?"

Yüzünü dikkatle inceleyen arkadaşına karşı kim jisoo huysuzca omuz silkmiş bedenini ranzasına bırakmıştı. Ayağındaki ayakkabıları rastgele çıkardı. Ellerini göğsünde birleştirip gözlerini yumdu. Aklına daha biraz önce tanıştığı yabancı geldiğinde dudakları gerildi. Kalbi hızla atmaya başlamıştı.

"Hey senin kalbin neden bu kadar hızlı atıyor?"

Sinirle yumduğu gözlerini açtı. Seung wan hala aynı ifadeyle kendisini izliyordu. Ay ışığı beyaz teninin yanında dişlerinide ortaya sermişti. Sinsi bakışları yüzünün her bir santiminde geziniyor aklınca bir şeyleri anlamaya çalışıyordu.

"Bayan veronica yatağımda olmadığımı fark ederse diye çok endişelendim. Koşarak geldiğim için kalbim bu adrenalini kaldıramadı. Ondan bu gürültüsü"

Seung wan tek kaşını kaldırdı.

"Peki ya yanakların neden kıpkırmızı?"

"Dışarısı soğuk çünkü! Artık soru sormayı bırak ve yatıp uyu!"

Sağ tarafına döndü. Bir kaç saniye sonra üstündeki ranzadan gelen hışırtı ile seung wan 'ın yattığını anlamıştı. Rahat bir nefes aldı. Bir an hiç durmadan soru sormaya devam edecek sanmıştı. Bakışları boşluğa daldı. Aklına yine o yabancı gelmişti. Sahi adı neydi? Kim taehyung...Evsiz olduğunu söylemişti. Hanım efendilerle yatıp kalkıp kumar oynadığını da itiraf etmişti. Küstah! Gecenin bir saatinde dallarda dinlenen densiz!

1988'jisoo's violinst boy, vsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin