Evrimden
Sabah güzel bir neşe ile kalktım. Hava bugün serindi o yüzden köşede duran ceketimi üzerime giyinip tek başıma ateşi yaktım ve bir köşeye oturup ısınmaya çalıştım göz ucuyla etrafa baktığımda Yasin, Ardahan ve Barış'ın yerlerinde olmadığını fark ettim. Ceketime iyice sarılarak Barışı aramaya karar verdim, bulduğumda ise ağaçlık alanda tek başına oturuyordu yanına oturdum
Barış:Evrim deli misin? Bu sıcakta ceket giymişsin üzerine
Evrim:Üşüyorum Barış
Barış:Bir ateşine bakayım
Barış elini almıma koydu ve beni ayağa kaldırmaya çalıştı ama çok üşüyordum
Barış:Evrim kalk elini yüzünü yıkayalım
Evrim:Çok üşüyorum Barış
Barış:Tamam ben Berkan'ı çağırayım kameramana söylesin seni kliniğe götürsünler. BERKAN!
Bir kaç saniye sonra Berkan koşarak yanımıza geldi
Berkan:Ne ol- Evo! Bu halin ne?
Barış:Ateşi var sen kameramana haber ver götürsünler bunu havale geçirecek şimdi.
Berkan yanımızdan hızlıca uzaklaşırken gözlerimi zar zor açıyordum o sırada Barış beni göle götürdü ve elimi, yüzümü yıkadı. Sonrasını hatırlamıyorum zaten
Mertten
Sabah erkenden takımca egzersiz yapmıştık ve bu çok iyi gelmişti, motivasyonumuzda gayet iyiydi ama tek sorun benim sürekli Evrimi düşünüyor olmamdı.
Konseyden sonra Ersin'i çağırmış ve ona kararımı söylemiştim, çok sevinmişti ve bana adalar birleşince Evrim'e söylemem gerektiğini söylemişti
...
Parkura geldiğimizde gönüllülerin yanında Evrimi göremediğim için Ersin'i yollayıp ne olduğunu öğrenmesini istemiştim, Ersin'de gidip sormuş durumu öğrenmişti Evrimin sabah çok yüksek ateşi çıkmıştı o yüzden bugün setin arkasında oyunu izleyecekti aslında ateşi düşmüş ama Metin kuş her ihtimale karşı Evrimi set araçlarının birinde bekletiyormuş. Keşke ateşlenmeseydi benchten onu bol bol izlerdim.
Birden aklıma gelen dahiyane fikir ile sırıtmaya başladım. Oyun bitince Evrimi görmek isteyen o dörtlüyü takip edecek ve Evrimin yanına gidebilecektim.
...
Oyun bitmişti ve Gönüllüler kazanmıştı ayrıca iletişim ödülüydü yani sinirlenmemek elimde değildi. O sırada uzaklaşan dörtlüyü görüp takip etmeye başladım, bir karavanın önünde durdular ve içeri geçtiler diğer tarafa geçip çıkmalarını izledim onlar çıkıp uzaklaşırken sessiz olmaya çalışarak kapıyı açtım ve içeri girdim ve Evrimin bana şaşkınca baktığını gördüm
Mert:Ben Geçmiş olsun demek için geldim
Evrim:Saol Mert abi. Sabaha göre daha iyiyim ateşim düşmüş baya Metin abi söyledi.
Mert:Bu arada bana abi deme Evrim
Evrim:Tamam dememeye çalışırım Mert
Mert:Ee ne var ne yok?
Evrim:Hiç, biraz üzgünüm
Mert:Neden?
Evrim:İletişime gidemeyeceğim
Mert:Üzüldüm senin adına neyse bir dahakini şans üzere kazanırsanız eğer ki bu çok yüksek bir ihtimal gidersin
Evrim:Hiç sanmıyorum
İkimizde gülerken artık gitmem gerektiğini anladım. En azından onu görebilmiş ve iyi olduğunu görmüştüm
Mert:Hadi ben gidiyorum görüşürüz
Evrim:Görüşürüz
Karavandan çıkıp takımın yanına geldim. Yine bir çekim olacakmış, Acun abi bize söz verdi ve gönüllüleri ödüle gönderdi bizide kampa
...
Biraz kısa oldu özür dilerim ama sınırı geçmemize az kala bu bölümü yazdım. Diğer bölüm için ayrı planlarım var ffjknjkn
Bölüm Sınırı:20 oy 20 yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAHA MUTLU OLAMAM |Evmer|
Teen FictionEvrim Keklik bu yarışmaya geldi geleli çok acı çekmişti. Gözyaşlarını herkesten saklamış, acılarını paylaşıp savunmasını indirmemişti. Tabi bir anda başlayan Mert Öcal ile olan yakınlaşmaları onun zırhını indirecekti ama şimdilik o bunu bilmiyordu.