Bu Şarkı Benden Sana~ / Taekook Texting ~ASKIDA~

23~

Odamda oturmuş en sevdiğim şarkı eşliğinde oyun oynarken annem FBI edası odama daldı.

"Oğlum, ben Bayan Kim'le bir yere gidiyorum. Sen de Taehyung'un yanına gideceksin."

Hassiktir, bir bu eksikti.

"Ben böyle iyiyim sağol."

Elindeki terliği bana doğru salladı. Anında yataktan kalktım.

"Sen nasıl istersen anneciğim."

"Güzel. Hadi çıkıyoruz."

Annem odadan çıktıktan hemen sonra istemeyerek ben de odamdan çıktım. Ardından kapıya doğru ilerledik ve ilk o çıktı. Ben de çıkmadan önce biraz kapıyla bakıştım.

"Hadi oğlum hadi!"

"Ayakkabısız mı gideceğim anne?"

Cıkladıktan hemen sonra ayakkabılarımı giydim ve arkamdan kapıyı kapattıktan sonra beraber üst kata çıktık.

Annem kapıyı tıklattığında Bayan Kim hemen kapıyı açtı.

"Hadi mi?"

"Tamam hadi çıkalım. Ama bekle az."

Ardından Tae hyung'a seslendi.

"Oğlum! Biz çıkıyoruz. Sen de gel Jungkook'u karşıla!"

"Tamam!"

Bayan Kim ayakkabılarını giydikten sonra beni biraz kenara itti ve annemle birlikte aşağı indiler. O sırada Tae hyung geldi.

"Hoşgeldin Jungkook. İçeri gel hadi."

Sen demesen de gelecektim zaten. Aptal mıdır nedir ayol?

"Pekala."

İçeriye geçtikten sonra etrafı süzdüm. Daha salondan bile çok güzel bir yer olduğunu belli ediyordu. Duvarlar maviydi, ve beyaz desenleri bu renklerle çok güzel uyum sağlıyordu. Ah...Keşke Rosé'la da böyle uyum sağlasaydık...

Kapının kapandığını duyduktan sonra süzüldüğümü hissettim.

"Bu arada pijamaların güzelmiş. Tavşanlı falan."

O bunu dedikten sonra üzerime baktım. Gerçekten de pijamalarım vardı. Eh, tabi. Evde ne giyebilirim ki başka?

"Annem acele ettirdi ne yapayım? Hem yabancı değilsin sen bir şey olmaz."

"Doğru...Ben senin kocanım çünkü."

Diye mırıldandığını duydum. Duyduğumu belli etmemek için ona duymamış gibi davrandım. Evt, başka ne gibi davranabilirdim ki?

"Bir şey mi dedin?"

"Ah, yok hayır. Oturma odasına geçelim hadi."

"Pekala."

Bunu dedikten sonra oturma odasına geçtik. Ve yan yana oturduk.

"Eee ne yapmak istersin Jungkook?"

"Kutu oyunu?"

"Dur getireyim."

Yanımdan ayrıldı. Evet, yanım bomboş kaldı şuan. Ay, bir üşüme geldi. Yanımdan birden kalkılır mı öyle ya?

Tekrar geldiğinde elinde Monopoly vardı. Uuuuu, en sevdiğim~

"Yere koyuyorum, yerde oynayacağız."

"Kaptan sensin."

Yere oturduktan sonra o da oturdu ve oyunu açıp kurmaya başladı. O sırada ben de onu süzüyordum. Aslında yakından bakınca oldukça sexy görünüyordu. Benden büyük olmasa hiç dayanamaz altıma alırdım herhalde.