Erkek Fatma Özel Bölüm(ler)

Yılbaşı Özel

Herkese merhabalar! Yılbaşı özel bölümüyle karşınızdayım. (Okuyucularla birlikte hazırladığım ERKEK FATMA YILBAŞI VİDEOSU'nu izlemeyi unutmayın. Biraz saçma olduğunu biliyorum ama benden size bir hediye olsun istedim. Umarım seversiniz. ^^) Multide bir okuyucunun yaptığı el emeği göz nuru çalışma var, teşekkürler. :P Aslında bu bölümde olay olmayacağı için ne yazayım bilemedim ben de o yüzden ufak bir karakter, olayların tanıtımsı, geçmişi hatırlatan bir bölüm yazdım. Umarım beğenirsiniz. Son olarak özel bölümler sadece bu kitaba yüklenecektir. :D Neyse ben tutmayayım da siz hasret giderin. :D

Geçenlerde götümle tanışmışsınız, çok selam söyledi.

-Ediz Karaer

---

Ediz’in gözünden

Aşk, pırt gibidir. Hiç beklemediğiniz anda gelir. Sessizce salıvermek, rahatlamak istersiniz ama bu olay hiç de beklediğiniz gibi sonuçlanmaz.

Ya yanlışlıkla sıçarsınız;

Ya da sessiz olayım derken yeri göğü inletir, etrafınızı kokutursunuz.

İşte aşk da böyleydi.

Gerçi düşündüm de sanırım ben aşkın tanımını Şıpsevdi’ye bırakmalıyım. Kıroluk bana daha çok yakışıyor.

Saçma sapan bir tartışma içerisinde olan Rüya ve Ege’yi izlerken aklımdan geçenler tam olarak bunlardı. Yılbaşına az kalmıştı ve bu iki mal çekiliş yapıp yapmamayı tartışıyorlardı.

‘’Of, yeter artık Ege.’’ diye çığırdı birden Rüya. ‘’Hep prenses diyorsun da en fazla geldiğimiz saray Simit Sarayı be?’’

Gülüşümü saklamak için çayımdan bir yudum aldım. Bu muhabbetleri özlemiştim. Bu saçmalıkları özlemiştim ama daha da önemlisi O’nu özlemiştim.

Ege gözlerini devirip bana baktı. ‘’Ediz la bu prensesin sessize alma tuşu yok mu?’’

Rüya kaşlarını çattı. ‘’Bana bak Ege, karizma marizma dinlemem çarparım bir tane. Ayrıca çekince kimse birbirine kimi çektiğini söylemeyecek.’’

Ege üfledi. ‘’Hep böyle diyorsun. Sonra herkese teker teker sorup öğreniyorsun.’’

‘’Nereden biliyorsun?’’ diye çıkıştı Rüya. ‘’Bu ilk çekilişimiz sizle.’’

Ege yaptığı hatayı fark ederken Rüya’nın ev arkadaşı Eren, bu tuhaf atmosferi bozmak için tam zamanında içeri girdi.

Geçen yıllarda pek çok şey değişmişti ama bunlar yine de Rüya ile arkadaş olmamıza engel olmamıştı. Sadece artık başka arkadaşları da vardı. Kız arkadaşları. Düzeltiyorum, taş kız arkadaşları.

Eren elindeki cips paketini salladı. ‘’Bunu kim aldı?’’

‘’Ha o mu?’’ dedi Deniz başını telefondan kaldırırken. ‘’Rüya’ya  getirdik onu.’’

Rüya suratını buruşturdu. ‘’İyi de ben diyetteyim.’’

İşte o an herkes dondu. Filmin durdurulmuş bir sahnesi gibiydik. Herkes ne diyeceğini şaşırmış beklerken Rüya ondan beklenmeyecek bir çeviklikle öne atılıp paketi Eren’den kaptı.

‘’Bu kadar saf olmayın. Tabi ki onu yiyeceğim. O, benim.’’

Sanırım insanın kişiliği asla değişmiyordu.

Can güldü. ‘’Adaya düşsem yanıma alacağım üç şeyden biri olursun.’’ Rüya, bir an bu cümleyle sevindi ama Can devamını getirince yüzü düştü. ‘’ Seni yesek tüm ömür idare ederiz.’’