1. BÖLÜM - TARIHLER

376 17 6
                                    

Hafif bir ürpermeyle gözlerimi kırpıştırdım. Sesin nereden geldiğini öğrenmek için yataktan doğruldum. Gözlerim korkuyla etrafı tarıyordu. Bir an pencerenin çarpma sesini duydum. Koşar adımlarla odadan çıktım. Ses bir ritim bulmuş , sürekli devam ediyordu. Sonunda sesin annemin yatak odasından geldiğini fark ettim. Kapıyı zorlayarak açtım. Bok vardı da o kadar korkumuşum.

-Lanet olası!

Pencere gevşemis olmalı. Pencereyi öfkeyle kapattım. Tam perdeyi örtecekken gözüm dışarıda bankta oturan birine takıldı. Benim yaşlarımdaydı. Ayağı bir ritim tutmuş sürekli sallanıyordu. Elinde bir şişenin olduğunu gördüm. Bir yudum daha aldıktan sonra sişeyi sinirle yere çarptı. Kafasını iki elinin arasına aldı. Yerinden kalktı. Bir an gözlerimiz birleşti. 15.06.2015. Hemen perdeyi kapattım.

15.06.2015. Ah bu lanet olası sayılar. Onlardan nefret ediyordum. Bir an aklıma o gün geldi. Annem beni okula götürüyordu. Bir an aramızda kısa bir bakışma geçti .

-Anne, gözlerinde neden sayılar var?

-Kızım kaç gündür neler saçmalıyorsun?

-Bu günün tarihi...

Bir an aklım bulandı. Anneannemdeki sayılar o günün tarihiydi ve anneannem aynı gün içinde ölmüştü. Yoksa annem... Bu düşünceyi aklımdan silmeye çalışmıştım. Tam anneme bunu açıklayacaktim ki son hatırladığım şey bağırışmalar ve ambulansın siren sesi oldu. Gözlerimi hastanede açmıştım. Annem yanımda yoktu. O gün kime sorsam cevap vermemişti. Babamla eve döndüğumuzde anlamıştım annemin olay yerinde öldüğünü. Ah can parçam...

Hızlıca yatağa girdim. Kafamı yorganın içine aldım. Sayılar ruhumu istila etmiş durumdalar. Nefret ediyorum : yaşamaktan ,sayılardan, ölümlerden , serserilerden , maviden, çocuklardan. Bir de... babamdan. Babam aklıma gelince susuyorum. Beni çaresiz bırakan adamdan...

Kafamda bu düşünceler cirit atarken yine pencere çarpma sesi geldi.

- Senin gibi pencerenin...

Odaya girmemle susmam bir oldu. Karşımda o çocuk duruyordu. Deniz mavisi gözleri yüzümü inceliyor , sanki yüzümü beynine kazıyordu.

Kalp atışlarım hızlandı.

-Seni pislik! Evime nasıl girdin? Çık dışarı ! Dedim onu iterek. Ama yerinden gram oynamıyordu. Beni incelemeye devam etti. - Neye bakıyorsun?!

-Bakamazmıyım?

15.06.2015

- Şu an benim evimdesin ve ev sahibi evinden çıkmanı bekliyor.

- Hiç çıkasım yok nedense.

dedi umursamaz bi şekilde. Yanımdan geçip salona yöneldi . Beyfendi koltuğuma yayıldı.

-İçki var mı?

-Bu ne cesaret lan! Çık git evimde piskopat misin nesin?!

Yanaklarını şişirdi. Birden nefesini bıraktı.

-Çok uğraştırıyorsun be güzelim.

-Ya sen ne arsız adamsın. Böyle milletin evine girip rahat rahat yayılamazsın!

-Adam derken?

-Koskoca adamsın işte. Git çoluğunun çocuğunun yanına.

-Aynı okulda olduğumuzu bal gibi biliyorsun.

Aynı okuldamıydık? Artık gerçekten canımı sıkmaya başladı.

-Ben doğru düzgün okula bile gitmiyorum. Nerden bilebilirim?

Yerinden kalkarak benim yanıma geldi. Alkol kokusu...O kadar yaklaştı ki bir kaç adım gerilemek zorunda kaldım.

15.06.2015

-O zaman okulda görüşürüz şeker kız.

Dedi ve girdiği pencereden çıktı. Arkasından bakakaldım.

-Nerede it var beni buluyor zaten.

Homurdanarak yatağa girdim. Pencere sesiyle uykuya daldım. Hay ben böyle pencerenin... Rüyamda bile bu sesi duyuyorum. 15.06.2015. Bu sayı rüyamdan uyanmama neden oldu.

-Gebersin hayvan herif!

Insan hiç sinirli uyanır mı ? Ben hiç uyumamışım gibi aynı sinirle uyandım.

-Pislik.

Ölüm tarihleri yetmedi, şimdi de kendi kendime konuşuyorum. Aklımı mı kaçırdım?

Okula gidesim hiç yoktu. O lanet sınıfın lanet insanlarının ölüm tarihlerini görmek istemiyorum.

Yatakta bir süre oturup bu günün planını yaptım. Sonra giyinmek için dolabımı açtım. Üzerime bir kazak , altıma da tayt giydim. Aynada saçlarımı düzeltip mutfaktan atıştırmalık bir şeyler aldıktan sonra montumu ve ayakkabılarımi giydim. Nereye gideceğimi ben de tam bilmiyordum .

Evden 10 metre kadar uzaklaştığımda aklıma evin kapısını kilitlemediğim geldi. Homurdanarak geldiğim yolun kestirmesinden eve yürümeye başladım.

Ara sokağa girdiğimde bir gurup serseri vardı. Zaten nerde it var beni bulur. Onlara bakmamaya çalışarak adımlarımi hızlandırdım. İğrenç bir koku vardı. Çok rahatsız edici bir kokuydu. Bir an bu kokuyu yakınımda hissettim. İnsanın burnunu yakan iğrenç bir koku... Iste bu yüzden alkol kullanmayı sevmiyorum.

Koku daha çok rahatsız edici bir hal aldı. Bir nefesi saçlarımda hissettim. "Nerede it varsa beni bulur zaten" Ödüm koymuştu. Koşmaya başladım. Koku beni takip etmeye devam etti. Eve yaklaştım. İşte zafer benim.Eve girdim arama bile bakmadan kapıyı kapattım. Sonuna kadar kilitledim. Duvara yaslandım ve derin bir nefes aldım. Salondan bir ses geldi.

-Selam sabah yokmu Merve'ciğim?

RİSK MEVSİMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin