Lorna bir an bayılacağını düşündü, nefes almakta zorlanıyordu , gözünün önünde parlak ışıklar uçuşuyordu.Kendisini nefes almaya zorladı, o an bayılacak olursa tamamen çaresiz kalırdı.
Adam yumuşacık pürüzsüz bir sesle, '' Oturun lütfen bayan Clay''dedi.
Adamın sesindeki kararlı ifade onu paniğin eşiğinden çekip almıştı sanki.Lorna derin bir nefes aldı, bir şey olmayacaktı,paniğe kapılmasına gerek yoktu.
Anlaşılan bu orta düzeyde bir alarmdı, muhtemelen bir daha Inferno'ya gelmeyecekti.Sonuçta herhangi bir kumarhane kualını ihlal etmediğine göre bir şeyden korkması gerekmiyordu, güvendeydi.
Bu sırada parlak ışıkların yine kırpıştığını fark etti.Şaşırarak arkasına bakınca neredeyse yarım metre yükseklikteki mumları gördü.Mumların fitillerindeki alevler dans ediyor gibiydi. Lorna odaya girerken mumları fark etmemişti ama içeri karga tulumba sokulduğu için mumları görmemiş olması normaldi.
Mumların alevlerinin cereyanda kalmış gibi titreşmeside anlaşılır bir durumdu.Reno'da yaz aylarıydı, klimalar sonuna kadar açık olurdu.Lorna bir kumarhaneye gittiğinde her zaman uzun kollu giyinirdi bu yüzden yoksa çok üşüyordu.
Lorna mumlara dalıp , adamın oturma teklifine cevap vermediğini fark edince tekrar adama döndü.Goril adamın adını söylemişti ama hatırlayamıyordu.''Diz kimsiniz?''dedi hemen.Kolunu yeniden kurtarmaya çalıştı.''Bırakın beni!''
Adam eğleniyormuş gibi, ''Bırakabilirsin,'' dedi gorile.''Getirdiğin için teşekkür ederim.''
Goril Lorna'yı bıratıktan sonra '' Ben güvenlik merkezinde olacağım,'' deyip odadan çıktı.
Lorna onun peşinden odadan fırlayabilirdi ama kıpırdamadı.Kumarhanede tüm kimlik bilgileri vardı,eğer kaçacak olursa kara listeye alınır,bir daha sadece Inferno'ya değil, Nevada'daki hiçbir kumarhaneye giremezdi.
Adam, ''Ben Dante Raintree,'' dediken sonra Lorna'nın ismine bir tepki göstermesini umuyormuş gibi durdu.İsminin ona bir şey ifade etmediğini görünce ekledi.''Buranın, Inferno'nun sahibiyim.''
Lanet olsun! Kumarhane sahibi karşısında çok dikkatli olmak gerekirdi.Neyse ki Lorna avantajlı durumdaydı.Hile yaptığını ispatlamaları mümkün değildi çünkü yapmamıştı.
Lorna ekilenmediğini özellikle belirtecek bir tonlamayla, ''Anlıyorum''dedi.Dante Raintree muhtemelen çok zengindi ve bu yüzden herkesin karşısında yerlere kapanmasını bekliyor olmalıydı.Lorna adama sırf parası yüzünden saygı gösterecek değildi.Para onun için hayatı kolaylaştıran bir araçtı, o kadar.Artık biraz daha iyi kazandığı için geceleri rahat uyuyabilmek elbette hoşuna gidiyordu ama zengin oldukları için özel muamele bekleyen insanlardan iğreniyordu.
Öte yandan ,Kumarhanenin adının Inferno, adamın adının Dante olması çok ilgiçti. Adamın soyadı gerçekten Raintree olsa bile, Dante ismini, Ünlü İtalyan yazar
Dante Aligheri'den almıştı heralde.Kumarhanesine isim olarak verdiği ve latince cehennem anlamına gelen Inferno da Aligheri'nin şaheseri ilahi komedya'nın bölümlerinden biriydi.
Adam Lorna'nın sağındaki krem rengi deri kanepeyi işret ederek '' Lütfen oturun '' diye tekrarladı. Kanepeyle, rahat görünümlü iki koltuğun arasında Yeşim renginde bir sehpa duruyordu.Lorna koltuklardan birine otururken bakışlarını sehpadan alamadı.Sehpa gerçekten yeşim taşından yapılmamıştı heralde, çok iyi bir cam işçiliğinin eseri olmalıydı.
Lorna lüks eşyalara alışkın değildi ama çevresini algılama konusunda altıncı hissi çok kuvvetliydi.Şimdi de bulunduğu yerdeki eşyaların onu ezmeye başladığını hissediyordu.Aslında ezilmek çok doğru bir ifade değildi,sanki yabancı birşeyin varlığını hissediyordu.Odaya girdiğinde hissettiği tehlikeye benzer, tuhaf ve tedirgin edici bir duyguydu bu.
Bu sırada Dante Raintree ona yaklaşmak için bir adım atmıştı. Lorna ona bakınca duygularının yoğunlaştığını anladı, evet, bu adam tehlikenin kendisiydi.
Dante Raintree acele etmeden hareket ediyordu ama kesinlikle ağırkanlı yada hantal olmadığı anlaşılıyordu.
Uzun boylu bir adamdı, üzerindeki mükemmel kesimli takım elbise bile vücudunun aletik yapısını gizleyemiyordu.
Lorna o ana kadar Dante Raintree'nin yüzüne bakmadığını fark etti. Sanki kendisini korumak için bundan özellikle sakınmıştı. Ne kadar az bilirsen o kadar güvendesin sözü çoğu zaman doğruydu ama Lorna kafasını kuma gömeceklerden değildi.
Dante Raintree, karşısındaki koltuğa oturmuş , bakışlarını Lorna'ya dikmişti.
Lorna , yüksek bir yerden yuvarlanarak düşüyormuş gibi hissetti kendisini bir an , neredeyse koltuğun kenarına tutunacakı.
Karşısında, hayatında gördüğü en çarpıcı adam duruyordu.Omuzlarına kadar inen parlak siyah saçları göz alıcıydı.Lorna uzun saçlı erkeklerden hoşlanmazdı ama adamın saçları o kadar yumuşak görünüyordu ki Lorna'nın içinden onlara dokunmak geldi.Adamın gözlerine bakınca bu düşünce uçup gitti. Adamın gözlerinin yeşili olağanüsü bir tondaydı.Lorna önce lens kullanıyor olabileceğini düşündü ama gözlerinde çok doğal koyu renkli gölgeler vardı.Lorna'nın bildiği kadarıyla kontakt lenslerle de bu doğal görünüş mümkün değildi.
Lorna adamın gözlerine dikkatle baktıkça ona doğru çekiliyordu sanki. Ne olduğunu anlayamadığı bir kuvvet onu Dante Raintree'ye çekiyodu.Bu sırada mumların alevleri çılgın gibi dans etmeye başlamıştı.Güneş batmaya yüz tuttuğu içinloş ofis sadece mumlarla aydınlanırken, Dante Raintree'nin yüzü de mumların ışığında alev alev yanıyor gibi, canlı görünüyordu.
Henüz tek kelime konuşmamışlardı ama Lorna büyük bir kavga vermek zorunda olduğunu anlamıştı. Özgürlüğü için mücadele etmek zorunda kalacaktı. Ruhunun derinliklerinde bir panik hissi canlanmaya başladı.Adam onun neler hissettiğini biliyordu. Lorna oradan kaçmak istedi. Herşeyi, kumarhaneleri, tatlı para kazanmayı bırakıp kaçacaktı.
Koş! Vücudu ona itaat etmiyordu.Kıpırdayamadan, olduğu yerde kaldı.
Dante , '' Bunu nasıl yapıyorsun ? '' diye sordu nihayet.
Lorna bir kez daha , adamın sesini duyunca gerçek dünyaya döndü, şaşkınlıkla ona baktı. Tüm bunları onun mu yaptığını düşünüyordu ?
''Ben bir şey yapmıyorum , senin yaptığını sanıyordum.''
Bir anlığına Dante Raintree'nin yüzünde bir şaşkınlık ifadesi belirip kayboldu.
''Hile yapmandan söz ediyordum ben,'' dedi. ''Paramı nasıl çalıyorsun ?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAINTREE : CEHENNEM
FantasyRaintree Klanı tarafından bozguna uğratılmalarından iki yüz yıl sonra Ansara büyücüleri , bu en amansız düşmanlarının karşısına bir kez daha çıkmaya hazırlanıyorlardı. Dante Raintree bir Kral olarak Klanını korumak zorundaydı ama karşısına çıkan Lor...