❝bilirsin, insan çok mutsuz olduğu zamanlarda güneşin batışını izlemeyi sever.❞
‒ antoine de saint-exupéry, küçük prens
originial author; wordcouture on ao3
↯030720
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❝ W O N D E R❞
✩bilirsin, insan çok mutsuz olduğu zamanlarda güneşin batışını izlemeyi sever.✩
ー antoine de saint-exupéry, küçük prens
⌜JJK ┊ PJM⌟
☆彡
parılda, parılda küçük yıldız, ne olduğunu öyle merak ediyorum ki.
ama aslında şu ki, artık etmiyoruz. merak, işte bu. bir süredir merak etmedik çünkü bilim merak edeceğimiz her şeyi açıkladı. insanlık çok ilerledi, çok çok ilerledi, geri dönüşü olmayan noktaları geçti ve son kalıntılarına ve merak parçalara ayrılana kadar hızla ilerlemeye devam etti. insanlar artık merak etmiyor. insanlar artık hayal etmiyor. onlar artık her şeyi biliyorlar.
galaksimizde kırk sekiz değil de kırk iki medeniyet olduğunu biliyoruz; douglas adams çok gururlu olmalı (ve drake denklemi hep tahmine dayalı bir yöntemdi nasıl olsa, bilim kurgu kadar bile doğru bir yeri yoktu). üstelik gerçeklik, hep aklın hayal edebildiğinden daha yabancı olmuştur. belki de bu yüzden hayal kurmayı kesmiştir. her seferinde yenilmekten yorulduğu için.
"jimin! hadi! oyunu kaçıracaksın!"
"kapa çeneni, geliyorum!" jimin, hızlı hızlı adımladı, holografik projektörün önündeki eski, kullanılmış koltuğun üzerine atlarken kapının ahşap üstüne dokunmak için sıçradı. jungkook, yanına tünemiş, tırnaklarını kemiriyordu. jimin, ona vurdu.
"kes şunu."
"annem değilsin."
jimin, tek kaşını kaldırdı, jungkook'u bir bakışla düzelterek. "cidden mi? bu konuya girmek istiyor musun?"
"pekala, pekala, keseceğim. bekle, bekle, başlıyor- tüm evrendeki her galaksi üzerine yemin ederim ki rusya yine şampiyonluğu kazanırsa kıçıma servis aracının tamamını sokacağım."
jimin, bir kahkaha patlattı ve jungkook'u yandan dirseğiyle dürttü "şu servis aracını sığdırmayı başarabileceğine emin misin? kafan zaten orada çok fazla yer kaplıyor."
jungkook, jimin'in kafasını hologramdan içeri ittirdi ve bu sanki açılış çekimi onun alnından geçiyormuş gibi görünmesine neden oldu.
sıfır-yer çekimi futbolunun (bazı insanlar eskiden futbol diye çağırırdı) biraz modası geçmişti fakat hala kalabalığın favorisiydi. pekala, geriye kalabalıktan kim kaldıysa. insanların çoğu dünyayı terk etmişti ve jüpiter'in ötesinden sonra sinyal çekmiyordu, yani yüksek sınıf insanların bu maçı izleme gibi bir şansları yoktu. yüksek sınıf insanların hala sıfır-yer çekimi futbolu izlediklerinden değildi bu. onlar muhtemelen şimdiye daha klas ve pahalı bir şeyle ilgilenmekteydiler.
