Bölüm 10 "İddia"

6.2K 632 319
                                    

"Aklımı karıştırıyor."

Taehyung ona ilgisiz bir bakış attı.

"Aynen. Benim geldiğim yerde buna açığa çıkmamış cinsel gerilim diyoruz biz."

Jimin gözlerini devirip saçını geriye ittirdi. "Açığa çıkmamayla alakası yo-"

"Seks yaptınız mı?"

"Açığa çıkmamayla alakası yok çünkü ortada cinsel gerilim yok." diye lafını tamamladı, başarıyla Taehyung'un sözünü kesişini görmezden gelerek.

Durdu en yakın arkadaşı, sadece konuşması değil suratı da bir anlığına donup kesilmişti. Her zamanki salak dramatik yapısıyla kollarını göğsünde bağladı, tek kaşını kaldırdı ve 'yemezler' tarzında güldü. "Cinsel gerilim yok diyorsun demek?" Jimin de kollarını göğsünde bağladı ve Taehyung'un nefret ettiğini çok iyi bildiği yüz ifadesini takındı. "Sette birbirinizi yemeniz, inlemeniz ve terlemeniz cinsel gerilim olmuyor diyorsun yani?"

Jimin bir gıdım bile bozmadı duruşunu. "Rol yapıyorduk."

Bedenini var gücüyle geriye atıp ekstrem bir şekilde hayvansı kahkahalar atmaya başladı. "Rol mü?"

Jimin ellerini ve omuzlarını 'ne diyeyim?' dercesine kaldırdı.

"Çok iyi oyuncuyuz."

"Ha evet, tamam. Twitter ve İnstagram'da kol gezen o videolara ne diyeceksin? Dikkatini çekerim, sarılıp boyunlarınızı öptüğünüz videolar."

"İlk olarak, ben kimsenin boynunu öpmedim, o öptü, çünkü senin de bildiğin gibi inanılmaz bir karşı konulmazlığım var ama bunun için onu suçlayamayız değil mi? İkinci olarak da bilerek kameralara oynamıştık." diye bilge bir havayla açıkladı, Taehyung'un buna itiraz edemeyeceğini biliyordu. "Fanservis deniyor."

En yakın arkadaşı, virgül, menajeri, virgül, onu-en-iyi-tanıyan-kişi yarım ağız bir gülüşle Jimin'e doğru bir adım attı. Her kelimeyi son derece sakin bir şekilde söylerken gözlerinin tam içine bakıyordu. "Götüm, tatlım. Bana yalan söyleyemiyorsun."

Jimin utanmadan yalan söyleme kapasitesine laf edişine göz devirdi. "Herkese yalan söyleyebilirim bebeğim, aktörüm ben."

"Hayır. Bana değil." Ardından Jimin'in yanağını çimdirme cüretinde bulundu. "Ama merak etme, benim yerime kendine yalan söylemeye devam edebilirsin. Olan olduğunda sana ben demiştim demek için tam burada bekliyor olacağım."

Jimin olabilecek en dramatik yoldan gitmeyi tercih etti ve acı çeker bi yüz ifadesiyle elini göğsüne koydu, metaforik yoldan silahla vurulmuştu yani.

"Sırf haklı olmak için benim Jeon Jungkook'a aşık olup onunla çıkmamı ki bu da hayatımın en büyük rezilliği demek oluyor, umuyorsun yani, doğru mu anladım?"

"Evet."

Jimin duruşunu değiştirdi, aniden ciddileşmişti.

"Sen berbat bir arkadaşsın. Ama hiç merak etme çünkü böyle bir şey olmayacak."

"Ciddi misin? Halbuki ben her geçen gün daha da yaklaştığımı hissediyorum, 'sana söylemiştim' dilimin ucunda, dışarı çıkmak için sızlıyor." derken Jimin'in yüzünü ellerinin arasına almış sıkıştırıyordu. İğrenerek ittirdi ellerini Jimin.

"O sik kafalıya aşık olmaktansa elimi çiğ çiğ yerim daha iyi."

"Bu sözlerini yaz bir kenara o zaman, geleceğin yamyamı."

Jimin dudaklarını O şeklinde büzdü, dünyanın sikinin etrafında döndüğünü düşünen şerefsizi konuşmak hiç ilgisini çekmiyordu. "Dersim var şimdi. Yarın kaçta başlıyor çekimim?"

Through The Lens • Jikook [Çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin