7

352 22 23
                                    

Gözlerimi zorla açıp bir an nerede olduğumu düşünmüştüm. Ensemde hissettiğim nefesle kalp atışım hızlanmıştı. Sonunda dün yaşadığım anı hatırladığımda gözlerim sonuna kadar açılmıştı. Beni azarlayan öğretmenim ağlamıştı hatta sarılmıştık şimdi aynı yatakta birbirine sarılmış sevgili gibi yatıyorduk. Kalp atışım daha da hızlandığında onun burda olmadığını aynı yatakta dipdibe sarılmadığımızı dünkü olayları düşünmemeye çalışmıştım. Fakat asla unutamıyordum.

Kalp atışım sanki imkanı varmışçasına daha da hızlanırken başım dönüyordu. Derin derin nefes alırken hemşire çağırma düğmesine zar zor basmıştım. Hocamı uyandırmak istemiyordum. Arkam ona dönüktü. Yüzünü görürsem daha da heyecanlanırım diye korkuyordum.

Hemşire 2 dakika sonra geldiğinde doğrulmama yardımcı olmuştu. Tansiyon aletini koluma geçirirken hocamı gözlerim ile gösterip hemşireye fısıldamıştım.

"Lütfen uyanmasını istemiyorum. Koridora geçelim mi lütfen?"

Hafif gülümseyip başını aşağı yukarı sallamıştı.

"Tabi olur"

Beni tekerlekli sandalyeye bindirirken ses çıkarmaya özen göstermiştim. Uyanırsa utanırdım. Utanırsam heyecanlanırdım. Heyecanlanırsam da tansiyonum düşerdi. Şimdilik uyanması çok riskliydi.

Hemşire bu özen göstermeme gülmüştü. Serumu da alıp kapıdan çıkmıştık. Ben koridorda muayene eder sanıyorken beni küçük bi muayene odasına getirmişti. Bu süre boyunca bayılma tehlikeleri geçirmiştim.

---

Yeni serum bağlanmıştı. Şimdi ise geri odaya doğru gidiyorduk. Ben serum tutacağını -adını bilmiyom- tutarken hemşire hanım da beni odaya doğru götürüyordu.

Aşağı kattaki odama doğru giderken bağırma sesleri geliyordu. Hemşireye dönüp sorarcasına bakarken o da omuz silkmişti.

Sesler daha da yakınlaşırken bu sesin o'na ait olduğunu farketmiştim. Gözlerimi kocaman açıp hemşireye daha da hızlanmasını söylemiştim.

Tam indiğimizde hocamın resepsiyondaki adamı yakasından tutup bağırdığını görmüştüm. Herkes ona bakıyordu ve kimsede çıt yoktu.

"NERDE DEDİM SİZE!! KİMSE BİLMİYOR MU!?! SİKTİĞİMİN HASTANESİ" diyip adamı yere fırlatmıştı. Hemen atılmıştım.

"HOCAM!" Dediğimde bu sefer bakışlar bendeydi. Gözlerimi kocaman açıp hocama bakmıştım.

Adamı resmen yere atmıştı!

"Hocam! Ne yapıyorsunuz siz?! Adamın canını mı almak istiyorsunuz?!"

Dediklerimi umursamayıp bana doğru koşup sımsıkı sarılmıştı. Kafası boyun girintimdeydi. Derin derin nefes alıp sıcak nefesleriyle boynumu okşuyordu. Kırık kolumu yerinde tutup diğer kolumu boynuna sarmıştım. Onun da yaptığı gibi bende onun boynunda dinleniyordum.

Güzel kokuyordu…

Yıllarca koklayabileceğim bir kokuydu...

O an tansiyonumu filan umursamıyordum. Ama başım feci şekilde dönüyordu. Başımın dönmesine dayanamayıp kendimi karanlığa bırakmıştım. Daha doğrusu o güzel kokulu adamın boynuna…

---

Beyaz ışık tam gözüme vuruyordu. Elimde bi baskı vardı. Gözlerimi açamıyordum. Işık da tam gözüme vurduğu için feci rahatsız oluyordum. Başımı sağ tarafa çevirdiğimde bi ses duymuştum. Ağlama sesiydi. Gözlerimi zar zor aralayıp bu sesin nereden geldiğini bulmaya çalışmıştım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 16, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

My Teacher | ymHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin