Ben geldimmm
Özlenmişizdir umarım💕
Hadi iyi okumalar...
•°•°•
Bay Park...
Şu an gözlerinde olan bakışları ile telaşı en derinlerimde hissetmeme neden olan adam.
O muydu yani?
Tüm bu zaman boyunca onun tarafından mı mesajlar almıştım.
"Jungkook!"
Karşısında düşüncelere daldığımı onun beni silkemesi ve bana seslenmesi ile fark ettim.
"Bay Park..."
"Jungkook neyin var? Neden bana öyle bakıyorsun? Yoksa Hoseok'a kötü bir şey mi oldu? Bu yüzden mi ulaşamıyorum?"
Hoseok mu?
"Bir dakika... Hoseok hyung ne alaka?"
İnanmazcasına yüzüme baktı.
"Sabahtan beri sana ona ulaşamadığımı anlatıyorum. Beni dinlemiyor musun?"
Nedeni bu muydu yani? Benim Bay Park'ım o değil miydi?
"Kusura bakmayın, dalmışım. Hoseok hyungu görmedim ben bugün. Neden bu kadar telaşlandınız ki?"
Gözleri hafiften yaşlandı ve kolumu bıraktı.
"Bugün onunla buluşacaktık. Ben cafede beklerken telefonda konuşuyorduk. Bir anda sesler çıktı ve telefon kapandı. Aradığımda da ulaşamadım. Jungkook ona bir şey olursa ne yaparım ben?"
Minik bir yaş sol gözünden süzülürken kendimi çok mutsuz hissediyordum. Adam bu kadar telaşla kuzenini ararken ben kendimi düşünüyordum. Kötü bir insandım sanırım.
Benimde görüşüm bulanıklaşınca birazdan ağlamaya başlayacağımı anladım. Küçüklüğümden beri yanımda kim ağlarsa ağlasın bende ağlardım.
"Üzülmeyin Bay Park. Onu mutlaka sağlıklı bir şekilde bulacağız."
Gözlerini kırptığında bir damla daha düştü ve şaşkınca yüzüme bakmaya başladı.
"Ağlama Jungkook."
Bir anda, kollarını bana sarmasıyla neye uğradığımı şaşırdım. Hem kendini destek arıyor hem de bana destek oluyordu sanırım.
Ben de kollarımı onun beline sardım ve kafamı sağ omzuna hizalayıp karşıya baktım.
Bize doğru iki kişi yürüyordu. Ve bu iki kişi Tae ve Hoseok hyungdan başkaları değildi!
"Bay Park orada!"
O başını sol omzuma gömmüştü. Burnu tenim ile temas ediyordu ve göğsü hızla inip kalkıyordu. Sanırım gerçekten çok korkmuştu.
"Hmm, kim?"
"Hoseok hyung ve Tae geliyorlar!"
Başını birden çekti ve baktığım yöne baktı. Ardından hızla, bize doğru gelen onların yanına giderek Hoseok hyunga sarıldı. Tam bir abi gibiydi.
Tae ile selamlaşıp bana da el salladı ve ikisi binanın arka tarafına doğru ilerlemeye başladılar.
Bu arada üstüme koşan Tae hızlıca Jeongin ile aramıza oturdu.
"Anlatacaklarıma inanamayacaksın Kookie!"
•••
Hobie
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cherry Baby ♪ Jikook
Fanfiction"Şeker mi yedin sen bakalım? Dudakların daha kırmızı ve tatlı duruyor." Burnunu burnuma hafifçe değdirip dudaklarıma iç çeke çeke baktı. Bu kadar yakınıma girmesi heyecanlanmamı sağlıyordu. "Yedim ama bitti. Canın şeker mi çekti?" Sanırım canı şeke...
