.
.
2 ay sonra :) sonbahar ayı
.
.
.
Jimin yüzüne bırakılan buseler sayesinde gözlerini açmıştı. Uykusu olmasına rağmen erken saatte uyanmak hoşuna gitmemiş olmalı ki arkasını dönüp uykusuna devam etmek istemişti.Jungkook omeganın tatlı haline gülümseyip kollarını sıkıca beline dolaşmıştı.
"Sevgiline günaydın öpücüğü vermeyecek misin? "Burnunu omeganın koku bezlerinin üzerinde sürtmüş ve omegasından birkaç kıkırtı duymuştu.
"Uykum var Jungkook. Şimdi değil. "Omega elinin tersiyle Jungkook 'u itmeye çalışsa da alfa vücudunu ona daha fazla bastırıyordu ve hareket etmesini kısıtlıyordu.
"Dün akşam daha fazlası için yalvaran sen mi diyiyorsun bunu. "Omeganın kulağına usulca fısıldamış ve kulak memesini dişleri arasına alıp emmişti.
Omega uykusuna devam edemeyeceğini anladığında alfanın oyununa katılmayı seçip onun tarafına dönmüştü.
"O halde bütün şansını dün gece kaybetmişsin bebeğim. Üzgünüm. "Sevimlice gülümsemiş ve alfanın genişleyen kollarından kolaylıkla çıkmıştı. Hızlı hareket edeceği sırada gözlerinin kararması ile olduğu yerde durmuş ve zorlukla dolabın kapağına tutunmuştu.
"Iyi misin? "Alfa yataktan çıkıp omeganın yanına ilerlemişti. Jimin gözlerini sıkı sıkı kapatmış ve hızla nefes alıyordu.
Gözlerini birkaç kez kıpırdattıktan sonra gözlerini açabilmiş ve endişe ile ona bakan alfaya dönmüştü.
"Ah iyiyim. Hızlı hareket ettiğimden dolayı gözüm karardı. Şimdilik sorun yok. "Elleri ile yüzünü kapatıp gözlerini ovuşturmuştu. Şimdi etrafı net görebiliyordu.
Jungkook 'tan bir cevap beklemeden banyoya ilerlemiş ve soğuk su ile yüzünü yıkamıştı. Havlu ile yüzünü kuruttuktan sonra banyodan çıkmış ve yatağı düzenleyen Jungkook'a yardım etmişti.
Birkaç dakika sonra kapıları çalmış ve Minseok heyecanla içeriye girmişti.
"Günaydın baba. Bugün birlikte gidiyoruz değil mi? "Minseok hızlı adımlarla Jungkook'un yanına gelmiş ve umut dolu gözleriyle ona bakmıştı.Dün babası ona eğer uslu durursa spor merkezine birlikte gidecekleri hakkında söz vermişti. Jungkook elbette ki o sözünü tutacaktı ama önce Jimin'in izin vermesi gerekiyordu. Çünkü hava oldukça soğuktu ve bu havalarda hasta olmak oldukça kolaydı.
"Bunun için öncelikle baban dan izin alman gerekiyor. Yoksa benim için sorun yok. Gidebiliriz "
"Ama baba sende benim babamsın zaten. Jiminie babam izin vermez ki. "Küçük alfa dudaklarını büzüp kollarını kendine sarıp Jungkook'a arkasını döndü.
"Benim bilmediğim neler oluyor. "
"Boşver baba. Zaten bilsende izin vermeyeceksin. "Küçük alfa düşen yüzüyle odadan çıkmıştı. Jimin şaşkınlıkla ona bakarken Jungkook'un da yüzü düşmüştü.
"Jungkook? "Jimin sorar bir tonda söylemiş ve ona taraf dönmüştü. Jungkook saçlarını karıştırıp yatağa oturmuştu.
"Ona eğer uslu durursa spor merkezine götüreceğime söz vermiştim. Ama şu an havalar soğuk olduğu için izin vermeyeceğini bildiği için sanırım bize trip atıyor. "
"Neden söz verdin ki? Biliyorsun oraya gittiği zaman çok terliyor ve bu soğuk havada da hasta oluyor. "Jungkook bildiği şeyleri duyduğu şeyleri kafasıyla onaylamıştı. Biliyordu söz vermemesi gerekirdi ama oğlu ona parlayan gözleriyle baktığında ona hayır diyemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE PERFECT STRANGER
FanfictionJimin sadık birisiydi. Sevgisine ve sevdiklerine her zaman sadık kalmıştı. Belki bu yüzden 3 yıl boyunca tek başına küçük bir bebeğin büyük sorumluluğunu almıştı. Jungkook o üç yıl içinde biraz pişman olduğunu hissediyor ama yaşamak zorunda olduğu...