~

148 7 2
                                    

"ISIRIYO MUYUZ KAMPI BABAKOLAR" diye bağırdı Berkan. "Bekuş ya dur daha gitmedik" "Gidince daha da çıldırır bu" demişti Danla. Herkes hazırdı bir kişi hariç.Merdivenlerden inerken birden herkes ona dönmüştü. Kırmızı bir basketbol atleti ve şort giymişti. Barıştan böyle bir tarzı hiçbirimiz beklememiştik açıkcası. "Ee ne bakıyorsunuz, gitmiyor muyuz"  demişti ilgiyi dağıtmaya çalışırken Barış. "Eh hadi bakalım herkes arabalarına" diye ekledi.

Burak ve Murat'ın arabasını kullanacaktık. "Ben, Can , Lale , Nisa Murat'ın arabasına, diğerleri Burak'ın arabasına" dedi Danla, Berkan hemen lafa girdi. "Yok öyle ben Lalemi bırakmam benim yerime Can gitsin Burakların arabaya" "Allah allah Can bizimle gelecek" diye diretti Danla. "Ya tamam Beko sen Lalelerin yanına git Can ve Danla bizle gelsinler" dedi Burak, Danlayla göz göze geldiğimizde anlamıştı bir şeyleri sanki. "Tamam tamam Can sen Barışlarla git ben buradayım " "E ben de seninle geleyim Cemali arabada dans ederiz hem" dedi ve benimle birlikte geldi Nisa.

Radyonun sesini açtı Burak. En sevdiğim şarkı çalıyordu.

I want your love and
I want your revenge
You and me could write a bad romance

"Ooooohhh, oooohhhh CAUGHT IN A BAD ROMANCE" diye kendimden geçerek haykırdım şarkıyı. Nisayla birlikte dans etmeye başladık. Farkında bile değildim aynadan izlendiğimin. Gözlerim kapalı şarkıya bırakmıştım kendimi. Gözlerimi açınca gözlerimiz buluştu. Tebessüm etti bana usulca. Halbuki gözleri tek buluşan biz değildik :? "Yaa gülmesene" diye utanıp arabayı süren Burak'ın koltuğuna vurdu Nisa. "Gülmüyorum çok güzeldi dans... dansınız" Yol boyu dans edip şarkı söyleyerek geçmişti.

Havada bulut hakimdi. "Hadi bakalım geldik kampımıza" dedi Murat arabadan kamp malzemelerini çıkarırken. "ŞŞŞŞ ALOOOO ŞU DOĞAYA BAKIN ALOOO" Berkan'ın enerjisi dolup taşmak üzereydi. Herkes kamp malzemelerini yerleştirdikten sonra o hafta sonu başlamıştı.

"Ahhhhh" diye haykırdım içli içli. "Noldu Cemal Can" "Noldu cemoli" "Noldu babako" diye başıma üşüştü herkes. "Ahh arı soktu... Sırtımdan... Canım yanıyo" gözlerim dolmuştu canım cidden acımıştı. "Dur bakalım Cemal Can kıpırdama ben bir bakayım" tişörtümü araladı, iğneyi görünce gözlerime baktı tebessüm etti. "Sakin ol, sakin ol, sakin o-, geçti aldım iğneyi merak etme" iğneyi çıkarışını bile hissetmemiştim. Koskocaman vücudu ama elleri yumuşacıktı. Dolu gözlerimle bakıp tebessüm ettim. "Teşekkür ederim uzun adam artık canım yanmıyor" dediğimde gülüp saçlarımı karıştırdı, ayağa kalkarken ellerini uzattı onunla birlikte ben de ayağa kalkmıştım. İlk defa bu kadar yakındık.

"O zaman şarkı söyleme zamanı" diye yanımıza geldi Nisa hava kararınca. Önce ateşi yaktık, sonra Barış ve Murat gitar çalmaya başlamışlardı. "Ama ben bir kişiden şarkı istiyorum" dedi Barış sinsice bakıl atarak. Anlamıştım benden bahsettiğini. Önce söylemek istemedim sonra da kırmak istemedim. "Peki madem, hangi şarkıyı söyleyeceğim? " "Ah bu ben" dedi gözlerime bakıp tebessüm ederek.

Şarkıyı söylerken kendimden geçmişim ve dumanın etkisiyle kendimi kaybetmişim. Gözlerimi açtığımda tek gördüğüm üzerimde bir gölge, gözlerimde mavi bir çift göz. "Oh şükür gözlerini açtın" "Ne , ne oldu ki bana" "Endişelenme sadece bayıldın ateşten dolayı olduğunu anlayınca da gelip çadıra yatırdık seni. Diğerleri dışarıda hala ben bekledim senin uyanmanı." dedi uyandığım için rahatlamış bir şekilde. "Başım... ağrıyor biraz" "Uyu dinlen istersen yarına geçer, bir şeyin kalmaz" dedi üzerimden gölgesi giderken. Tam çadırdan çıkacakken bileğinden kavradım. "Gitme" duraksayıp önce bileğini kavrayan ellerime sonra bana baktı şaşkın şaşkın. "...korkuyorum"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 18, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bulut Ol • CemBarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin