yoongi bugün bize nehiri gösterdi.
yazın nehirin denize karıştığını söyledi ama şimdi kış nedeniyle donmuştu.
nehir boyunca gezdik, yoongi bir tapınağı gösterdi. etrafındaki ağaçlar tarafından gizlenmişti ve dallar neredeyse tepesine kadar ulaşıyordu. cidden güzeldi.
sen ve ben tapınakta barışmıştık. jimin birbirimizle konuşmamız için ısrar etmişti, bu yüzden diğer çift başka bir yere gitmişti.
"seni seviyorum." taehyung bana ingilizce olarak söyledi.
kıkırdadım. "ben de seni seviyorum."
jimin bizi öpüşürken buldu ve anında çığlık atıp el çırpmaya başladı.
yoongi akşam yemeği için çok lezzetli bir ramen yaptı. yemekten sonra ikimiz ana sokağı yürümeye karar vermiştik.
sürekli kıkırdıyorduk ve tamamen sevgi doluyduk, bunu sevmiştim.
sokağın karşısındaki bir kafeye işaret etmiştin, bu yüzden ışık kırmızıya döndüğünde sokağın karşısına yürümeye başladık.
birçok insandan çığlıklar duyduğumuzda çok neşeliydik.
sarhoş bir sürücü üstümüze doğru hızla geliyorken ve çarpmadan önce çok mutluyduk.
"jungkook.." bana fısıldadın, ellerimiz birbirini tutuyor ve vücutlarımız kanıyordu.
"e-e-evet?"
"seni... çok s-seviyorum."
gözyaşları yüzümüzden aşağı akıyordu. diğer elimi kanlı boynunun arkasına yerleştirdim ve seni öptüm.
"ben d-de... seni seviyorum."
insanlar koştu, ama çok geçti.
kucağımda öldün,
gözyaşlarım yüzümden akıyor ve birçok açık yaram kanıyordu.öldüğüm için mutluyum,
böylece sensiz bir dünyayı
tanımak zorunda kalmadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
friends; taekook
Short Storybir eski püskü apartman, iki erkek. the owner is @keeruushii angst