Cemal'den ;"Ya üstte benim odanın ampülü patlak sanırım markete gidip alıcak var mı?" Kahvaltı ederken Danla söylenip, yalvarıyordu.
"Tamam ben giderim" diyip Danlayı susturarak elimdeki çatalı bıraktım.
"Canım arkadaşım benim"
"Ay yalakalık yapma tamam"
Bizi izlerken gülen Lale konuşmaya başladı "Biz bugün Berkan'la dolaşalım diyoruz sizinde haberiniz olsun" hepimiz onaylayınca Cedi, de bir yandan Danla ile alttan alttan flörtleşiyordu. Sizi gidiler sizi :D
"Babakolar evi size emanet ediyoruz bakın ahshasgsjdhs" Berkan'a göz devirip Barışa baktım gülerek izliyordu.
"Danla ve Cedi ne güne kalıyo ya ben manitama niye vakit ayıramıyorum" diyip Barış haklı bir isyan öne sürdüğünde bende başına onayladım.
"Oğlum Cediye ev emanet edilir mi saçmalamayın"
"Ahajshajsh"
"Ahaha çok komik Barış"
"Neyse gidiyim giyiniyim de şu ampülü alıyım amq" diyip masadan kalkarak odaya gittim. Giyinip aşağı indiğimde masada hararetli konuşmalar vardı ve gergin hava masaya hakimdi.
Biraz gerilerek yanlarına gittiğimde Barış'ın sesi beni rahatlattı.
"Abi Cedi, Furkanı teke tekte yener amk"
Konuya bak amk :D
"Tabi yenerim ben"
"Ya Barış yapma abi, götü kalkıyor"
"Ay sal Berkan, Cedi nin bi tarafını ya ne meraklısın bu konuya" dedi Danla
Herkes birden gülmeye başlayınca gidip yanlarına oturdum. Barış yaklaşıp yanağıma öpücük bıraktığında, bende burnumu boynuna sürtüp gülümseyip geri çekildim.
"Aaa ayıp ayıp lan, Can hadi kuzum"
"Tamam be gidiyorum" ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledim.
"Cemal bende geliyim mı güzelim?" Barış arkamdan seslendiğinde dönüp hayır anlamında başımı salladım "gerek yok gelirim 10 dakka ya"
Kapıdan çıkıp serin hava ile tenimin soğukluğunu hisettim. Hasktr ya.
Marketin kapısına geldiğimde ellerimi cebimden çıkarıp market kapısına doğru uzatıyordum ki, kedi sesiyle marketin yanındaki dar sokağa gözlerim kaydı.
Sesi çok kötü geliyordu ve gitmem lazımdı bildiğin yalvarıyor gibiydi.
Sokağa girip etrafta kediyi araken arkamdan ağzımı kapatan bir el hissettim.
"Hala o kadar safsın ki" kulağımı tonundan nefret ettiğim Yunus Emre'nin sesi doldurduğunda, rahatsızca kıpırdandım. Bileğimi ters çevirip geriye doğru bastırdığında inledim. Yavaşça ağzımı açtı.
"Napıyorsun Yunus bırak beni"
"Ödeşicez demedim mi sana? Yürü şimdi"
"Ödeşmeni sikeyim birşey yapmadım ben" Burda olduğumuzu nerden biliyordu? Ve benim dışarı çıktığımdan nasıl haberi olmuştu?
"Gerizekalı Barışı sevdiğimi biliyordun"
Uzun süre durdum, ne diyeceğimi dahi bilmiyordum çünkü bundan gram haberim yoktu.
"Ne?" Barışı mı seviyordu? Ciddi misiniz kamera şakası falan mı?
Soruma cevap vermeyip önümden iterek sokağın sonundaki depoya doğru ilerledi, girdiğimizde ortamın çok karanlık olduğunu farkettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık | Cembar
General Fiction"Burası çok karanlık" "Biliyorum bebeğim tut elimi" Işığın olduğu heryerde gölgelerde vardır...