Bavulumu da yerleştirip koltuğuma geçtim. Ailem burdaydı fakat arkadaşlarımla takılmak istediğimden lise sonunu korede okumayı tercih etmiştim. Yolculuğun sıkıcı geçeceğini düşünüp yol boyunca kulaklıkla müzik dinledim. Müzik bana kendimi iyi hissettiriyordu.
Uçağın birazdan duracağı anons edildiğinde kulaklığımı çıkartıp çantama tıkıştırdım. Jennie mesaj atıp karşılamaya geleceğini söylemişti. Bavulumu alıp beklemeye başladım.
Arkamdan biri sarılmıştı. Jennie olduğunu sanıp arkama döndüm. Fakat bu Jaehyundu.
"Jae?"
"Ya şerefsiz özlemedin mi beni niye hortlak görmüş gibi bakıyorsun?"
Bu sitemi kahkaha atmama neden olmuştu.
Kollarımı boynuna doladığımda uzun bi süre sarılıp ayrılmıştık.
"Jennie kendisinin geleceğini söylemişti o yüzden"
"İyi bari bi an benden soğuduğunu düşündüm"
"Ya saçmalama sümüklü, hadi gidelim artık"
Gözlerini kısarak kollarını göğsünde birleştirdi
"Avustralya sana yaramamış terbiyesiz tch tch"
Sürücü koltuğuna yerleştiğinde ortak kaldığımız eve gelmiştik. Kapı açıldığında yataktan yeni kalkmış Taehyung, 'ne geldiniz amk malları' bakışları atıyordu. Hala geldiğimi idrak edememişti anlaşılan e fark etmesini sağlarım bende. Ensesine şaplağı geçirerek konuştum.
"Ya ben geldim arızalı sarışının geldi"
Uzunca esneyip gözlerini ovaladı. Sonunda beni fark ettiğinde gözlerini pörtletip üstüme atladı.
"Ya çatlak özledim seni"
Jae öksürüp bizi ayırdığında öldürücü bakışlarımı yolladım. Hayır yani sevincimi yaşayamaz mıyım? Bozmasa olmaz.
Tae çekildiğinde içeri geçtik. Film izleyen Nayeon ve Jennienin arasına oturup onlara da sarıldım.
Yarın uzun bir gün olacaktı hem nakil işlemleri hem yeni öğrenciler hem de okul bu yüzden herkese 'iyi geceler' diyip bana ayrılmış odamdaki yatağa yumuldum.
