KABULLENİŞ

27 1 0
                                    

Polis sirenlerini duyunca fazla oyalanmadan kapşonumu geçirip hızlı adımlarla yürümeye başladım.Kendimi daha enerjik hissediyordum.Yağmur şiddetini kaybetmiş, hava iyice kararmıştı.Igor büyük bir ihtimalle yüzlerce adamını beni bulması için sokağa salmıştı.Fazla göze batmamak için insan kalabalığına daldım.Herkes birbirine çarpıyor, umursamadan geçiyordu.Ne kadar sinir bozucu.Üstüm çok ıslanmıştı ve saçlarım o kadar yağmur yemişti ki ağırlık yapıyordu.Küçük bir mağazaya girdim.Hediyelik eşyalar satıyor gibiydi ama ne ararsan vardı.

-Hoşgeldiniz, nasıl yardımcı olabilirim.

-Lavabonuzu kullanabilir miyim ?

-Tabi ki, ilerde koridorun sonunda efendim.

Kapşonumu çıkarıp koridora yöneldim.Hızlıca tuvalete girdim ve kapıyı kilitledim.Atletimi çıkartıp sıktırdım.Ama pek bir işe yaramadı.Kurumalarını da bekleyemezdim.Aynaya baktım ve ellerimi lavaboya yasladım.Yaşadıklarım.Başıma gelen bunca olay.Neden küçüklüğümden beri peşimi bırakmıyordu?Herkesin benimle derdi neydi?Dünya da o kadar sorun varken, neden bütün bir insanlık benimle uğraşıyor gibi hissediyordum?

-Bıktım.Her şeyden BIKTIM.

Kapşonumu geçirdim.Lavabodan çıktım ve birkaç kıyafet bakmak için standa yöneldim.Çalışan yanıma yöneldi.

-Çok ıslanmışsınız.İsterseniz birkaç şey bakalım.

Üstümü süzdü ve devam etti.

-Sanırım bir kazak, pantolon, ceket ve ayakkabıya ihtiyacınız var.

Gıcık bir gülüş attım ve alaycı tavırla lafa girdim.

-Demek çok belli oluyor.Ama bence diğer müşterilerinizle ilgilenin.Onlara daha çok yardımınız dokunur gibi.Çocuklar etrafı dağıtabilir ne de olsa değil mi ?

Kadın etrafına baktı.Mağazada ikimizden başkası yoktu.Hemen ardından kapı açıldı.İçeri iki çocuklu bir kadın girdi.Mağaza görevlisi yüzüme anlamsız anlamsız baktıktan sonra müşterinin yanına gitti.

Hızlıca birkaç kıyafet alıp, kabinlere girdim.Üstümü giydim ve görünmeden lavaboya geçtim.Arka camlar kilitliydi.Yüzümde küçük bir gülümseme oluştu.

-Amatörce.

Camı sessiz ve kolay bir şekilde açtıktan sonra dışarı atladım.Ellerimi cebime soktum ve insan kalabalığının arasında kayboldum.

-GÖRDÜM! Beni takip edin!

Adımlarımı yavaşlattım.Başımı kaldırdım.Önümde siyah takım elbiseli adamlar duruyordu.

-Bayan Volkov, dışarda dolaşmanız güvenli değil.Bay Igor kesin talimat verdi.Sizi güvenli bir yere götürmemiz lazım.Lütfen zorluk çıkartmadan bizimle gelin.İnsan içinde dikkat çekmememiz lazım.

Gülümsedim.

-Siz mi salaksınız, yoksa ben mi çok zekiyim?

Yaklaştım ve konuşan adamın kravatını düzelttim.

-Dikkat çekmek istemeyiz diyorsunuz ama beş siyah takım elbiseli adam olarak bir kadının önünü kesiyorsunuz.

Aralıklarla yüzüne doğru alkış tuttum.'BRAVO ! Çok akıllıca.'

Adam biraz bozulmuş gibiydi.Konuşmasına izin vermeden devam ettim.

-Bay Igor, kadın psikolojisinden hiç anlamıyor gibi.Biraz yalnız kalmam lazımdı.Zaten geri dönecektim.

Arkamı döndüm ve onları beklemeden caddenin sonunda ki taksi duraklarına yöneldim.Beni takip ediyorlardı ama durdurmuyorlardı.Taksiye bindim ve otelin adresini tarif ettikten sonra radyo da çalan şarkıya kulak verdim.Eskilerin müziği çalıyordu.(En sevdiğim)Arkama yaslandım ve rahatlamaya çalıştım.Şu an umrumda olan tek şey şarkının sözleriydi.

'Belki seni tedavi edemedim

Gerektiği kadar iyi.

Belki seni sevemedim

Gerektiği kadar sık.

Söylemem ve yapmam gereken ufak şeyler

Sadece,zamanı hiç kazanamadım.

Sen her zaman benim aklımdaydın

Sen her zaman benim aklımdaydın...'

.........15 dakika sonra.......

Otele geldiğimizi biraz geç fark etmiştim.Taksiye ücretini verdikten sonra indim ve kapıda ki korumalarla bakıştım.Igor'un yansımasını dış camlardan görebiliyordum.Bana bakıyordu.

-Biraz daha iyi misiniz Bayan Volkov, yalnız kalmak umarım iyi gelmiştir.

Dediklerini duymamış gibi yapıp resepsiyonun önünde ki dinlenme koltuklarına oturdum.Ellerimi göğsümde birleştirdim ve gözlerimi kapattım.

-Evet Igor, evet.Ve bana artık 'Bayan Volkov' diye hitap etmekten vazgeç.Ben Niti'yim.Sadece Niti.

-Pekala Baya... Pardon, alışkanlık.Pekala Niti.

Yanıma oturdu ve ellerini benim gibi göğsünde birleştirdi.Yaklaşık on dakika aynı pozisyonda oturduk.Rahatsız olmuştum.Ne konuşuyor ne de hareket ediyorduk.Daha fazla dayanamadım.

-Evet, şimdi ne olacak ?

Igor, pozisyonunu koruyarak gülümsedi.

-Sanırım hayatımın sonuna kadar böyle durabilirim.

Sırtımı Igor'un koluna yasladım ve ayaklarımı masaya uzattım.

-İşte buna çok sevindim.

SESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin