1.Bölüm

93 5 8
                                    

Sıkıcı bir okul gününden sonra Duru ile dershaneye doğru yürüyorduk.Herzamanki gibi üstümüzde darpaça kotlarımız ve tişörtlerimiz vardı.

Altına ben vazgeçilmez siyah converselerimi Duru ise vazgeçilmez spor ayakkabılarını giymişti.Saçlarımızı düzleştirme gereği duymadan salmıştık.Bu saçlarımızın düz olmasından kaynaklanan bir durumdu.

Dershaneye gittiğimizde daha öğretmenlerimiz gelmemişti.Çantalarımızı boş bir sınıfa bırakıp Tansaş'a Oreo almak için gittik.Tansaştaki işlerimizi hallettikten sonra parayı ödeyip dışarıya çıktık.

Dershaneye doğru yürürken her zaman yaptığım gibi tekrar arkamı dönüp arkayı kontrol ettim.Neden böyle birşey yaptığımı bilmiyorum.Bende tik gibi bir alışkanlık olmuştu sürekli arkamı kontrol etmek.

Kafamı arkaya doğru çevirdim ve LCW'den çıkan 3 tane çocuk gördüm.Kendilerinden emin bir şekilde yürüyorlardı.Havalı olan tiplere benziyorlardı.Tipleride iyi sayılırdı.

Bunları gördüğümde hemen Duru'yu dürttüm ve:

-Kanka çaktırmadan arkaya bak

Duru kafasını arkaya çevirdiği anda şaşkınca onlara bakmaya başladı.Ağzı''o'' şeklindeydi ve gözlerinide pörtlemişti.

Ben Duru'nun elini hafif sıktım ve bana dönmesini sağladım.Duru konuşmaya başladı:

-Ada onları sende görüyor musun?

+Evet, hadi gel dershaneye çıkalım acıktım ben

-Aynen, bende acıktım hadi

Biz dershaneye çıkıp yiyiceklerimizi yedik.Öğretmenimizin gelmesine ortalama yarım saat vardı.Canımız çok sıkıldığı için kırtasiyeye gidip renkli kalem almaya karar verdik.

Merdivenlerden aşağıya indik.Asansör vardı aslında ama bizim kullanma iznimiz yoktu.Dershanenin çıkış kapısına doğru yürürken az önce gördüğümüz 3 çocuğun arabaya yaslanmış konuştuklarını gördük.

Duru beni dürterek:

-Kanka bunlar az önce gördüğümüz çocuklar değil mi?

+Aynen,ne yapacağız?

-Yürüyeceğiz

+Evet,ama yürürken onlara bakmıyoruz çünkü bir kız ağırbaşlı olur.Erkek peşinde koşmaz.Erkek onun peşinde koşar

Ben Duru'ya bunları söyediğimde duru haklısın der gibi kafasını salladı ve bizde kırtasiyeye doğru yürümeye başladık.Normal adımlarla kırtasiyeye doğru yürürken arkamızdan konuşma sesleri geliyordu ama biz dönüp bakmaya tenezzül bile etmedik.

Kırtasiyedeki işimizi hallettik.Çok tatlı kalemler aldık.Dershaneye doğru gülüşerek ve konuşarak yürümeye başladık.Dershaneden içeriye girdiğimizde merdivenin ilk basamaklarına oturduk ve kulaklıklarımızı çıkardık.

Planımız öğretmenimiz gelene kadar müzik dinlemekti. Öğretmenimiz geldiğinde ise etüte girecektik.Merdivenlere oturduk beraber Duman-Melankoli dinlerken Duru'nun kafasını merdvenlerden uzattığını karşıya baktığını gördüm.

-Neye bakıyorsun?

+Kanka şu soldaki çok yakışıklıymış

-Ben sana az önce ne dedim ağır başlı ol kanka

+Sadece bakıyorum birşey olmaz herhalde

-Tamam bak

+Sence hangisi daha iyi?

-Bence sağdaki tatlı gibi

+Yani

Duru böyle diyip güldü.Bende onun gülmesine dayanamayıp gülmeye başladım.O sırada Duru:

-Oha,koş çabuk soldaki buraya doğru geliyor

O böyle diyince bende koşmaya başladım o da benim arkamdan geliyordu ama ben neden koştuğumu bilmeden merdivenlerden yukarıyo doğru koşuyordum.

O sırada Duru ''ah bacağımı burktum'' diye sayıklamaya başladı ve o an alttan gülme sesleri geldi.Duru aşağıya inip bakıcakken Öğretmenin merdivenlerden çıkmaya başladığını gördük ve öğretmenimizle beraber sınıfa girdik.

Çok sıkıcı bir matematik-ki ne zaman eğlenceli olmuştu- etütünden çıkıp aşağıya doğru inmeye başladık.Duru:

-Sence ordalar mıdır?

+Bence değillerdir çünkü saat çok geç oldu işleri bitmiştir.

-Bencede,belki başka bir zaman onları tekrar görürüz?

+Belki görürüz neden olmasın?

Aşağıya indik.Evet haklıydım gitmişlerdi.Tahminlerimize göre buraya gitar kursuna geliyorlardı.Bu da onları başka zamanlarda görebileceğimiz ihtimali demekti.

Şöferlerimiz bizi almaya gelmişlerdi.İlk defa babamın zengin olmasına seviniyorum çünkü buralarıçok ıssızdı akşamları.Heryer kapalıydı.

Duru ile kısa bir vedalaşıp-çünkü hergün aynı yerdeyiz-arabalarımıza bindik ve evlerimize dağıldık.

Yarın karnelermiz dağıtılacaktı.Dün bu yüzden bizi dershaneye çağırdılar.Etüt düzenlerini anlattılar.15 tatildede dershane olacağını söylediler.2 haftalık tatilden geriye 5 gün kaldı yani.15 tatildede dinlensek olmuyordu yani bir kezde rahat bıraksalar.

Eve geçip annemle babama sarıldım.Aç olmadığımı söyleyip odama geçtim.Hemen bilgisayarı yatağıma taşıyıp sosyal ağlarımı kontrol ettim.Zamanın nasıl geçtiğini farkedememişim.Saat 11 olmuş.

Bende yarın güzel olmak yada güzel olmuş gibi hissetmek zorundaydım çünkü karnelerden sonra sinemaya gidecektik.Büyük ihtimalle her yeri gezerdik ve alışverişimizi yapıp,bowling oynayıp eve yorgun bir şekilde döner 5 gün tatilimizin tadını çıkarırdık yani umarım.

Yatağıma yattığımda daha önce hiç yapmadığım birşeyi yaptım bugün olanları düşünüp uykuya daldım...

GERÇEKLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin