to kidnapped | liskook

0.8

[Bazen yalan gibi görünmeyen yalanlar istiyorum.]

-Jisoo \ Blackpink-

20.05.2018

Makyaj masamın karşısına geçip aynaya baktım.
Ezik ve ucube gibi görünüyordum.

Sandelyeden kalkıp yatağıma ilerledim.

"Yuqi uyudunmu?"

"Hayır."

Kapı açıldığında o tarafa doğru döndüm.

"Niye hala uyumadın?''

"Şimdi uyuyacaktım zaten."

Hızlıca yatağa girip kafamı yastığa gömdüm.

"Benim şirkete gitmem gerekiyor."

Kafamı şaşkınlıkla kaldırdım.

"Bu saatte mi?"

"Evet. Şirkette işim çıktı. Ama sen uyu ben sen uyanmadan geri dönerim."

Yanıma yaklaştı ve alnımdan öptü.

"Görüşürüz."

***

Sevgili Jeon Jungkook;

Şuan bu mektubu okuyorsan ben çoktan ölmüşüm demektir.

Mektubun başında kendimi acındırmak istemiyorum.

Çinden, koreye taşındığımızda o okula kaydolmamalıydım veya abin ikimizi tanıştırmamalıydı. O zaman bunlar olmazdı.
Seni Lalisa ile kıskanıp aranıza girmeye çalışmazdım ve ben ölmezdim.

Eğer bu mektubu okuyup buraya kadar geldiysen neden intehâr ettiğimi merak ediyorsundur.

Abin yani Jung-hyun ikimizi tanıştırdığı gün seni sevmeye başlamıştım.
Senden 3 yaş büyüktüm ve sen beni ablan olarak görüyordun. İşte bu bana çok koyuyordu. Bende seni kardeşim olarak görmem gerekiyordu ama yapamıyordum. Artık sana olan sevgim daha da çok saplantılı oluyordu. Arkadaşlarım bunun artık bir hastalık olduğunu söylüyor ama yapamıyorum işte.

Hatta artık o kadar saplandım ki sana abin ile nişanlandım.
Sırf sana daha yakın olabilmek için.

Bana sevdiğin kızdan bahsettiğinde asıl o zaman ölmüştüm.

İşte seni kıskanmam bunlara yol açtı.

Umarım mektubumu okuduğunda benden nefret etmessin Jungkook.

Jung-hyun'a özür dilediğimi söyle.

Song Yuqi

Mektubumu zarfına koydum ve zarfın ağzını kapatıp yatağımın üstüne koydum.

Yatağımın üstünden kalkıp odamdan çıktım. Koridora göz gezdirip merdivenlere yöneldim.

"Jung-hyun"